Rüya gibi film...

Sağ olsun BKM’nin patronu Necati Akpınar özel bir gösterim organize etti benim gibi filmi izleyememiş olanlara...

Sezen Aksu, Nükhet Duru ve Belçim Bilgin’le birlikte izledik filmi.

Bayıldım ben Kelebeğin Rüyası’na...

Öncelikle işin mimarı Yılmaz Erdoğan’a büyük bir alkış göndermek gerek.

Sonra tabii oyuncularına...

Belçim Bilgin, perdeye çok yakışan bir oyuncu, rolünün hakkını da vermiş.

Kıvanç Tatlıtuğ zaten artık kendini kanıtladı.

Mert Fırat harika...

Tabii ben hemen filmin müziklerine kulak kabarttım; müthiş etkileyici.

Bu dokunaklı filmi daha da etkileyici hale getirmiş.

Rahman Altın imzalı filmin soundtrack albümünün de çıktığını öğrendim.

Tavsiye ederim, 30 özgün bestenin bulunduğu bu CD’yi dinleyin mutlaka.

Filmin görüntüleri derseniz beni çok etkiledi.

Bu film bu oyuncularla, aynı bu şekilde Amerika’da çekilmiş olsa, bir Hollywood yapımı olsa, kesin Oscar’ları silip süpürürdü.

O kadar başarılı...

Kelebeğin Rüyası, rüya gibi iki saat yaşattı bize.

Emeği geçen herkesi kutluyorum.

Hâlâ izlemediyseniz de kaçırmayın diyorum.

İsmi Moli oldu

Geçen hafta Ethel’in ikiz kızları Raisa ve Vanessa’nın barınaktan sahiplendiği bir Golden Retriever’dan bahsetmiştim.

Hadi gelin adını beraber koyalım demiştim.

O kadar çok isim önerisi geldi ki sevimli köpeğimiz için... Hepsine tek tek teşekkür ediyorum.

Ama Golden’ımızın ismini sonunda ben buldum.

Birden aklıma geldi; Moli olsun ismi dedim.

Özel bir anlamı yok, Moli... Daha önce sağda solda hiç duymamıştım böyle bir köpek ismi. Bizim kızlar da çok sevince adı Moli oldu. Şimdi Moli bizimle çok mutlu. Darısı barınaklardaki diğer köpeklerin başına.

Umutluyum...

Akil insanlar listesinde yer alan sanatçı dostlarla ilgili fikrimi soruyor gazeteciler.

Söyleyeyim.

Ben bir müzik insanı olarak hayatım boyunca güzellikten, sevgiden, huzurdan yana oldum.

Şarkılarımı insanların mutluluğu için söyledim.

Hayatta bu değerler için çalışan ve çaba gösteren herkese de büyük saygı gösterdim.

Çocuklarının güldüğü...

Annelerinin ağlamadığı...

Gençlerinin geleceğe güvenle baktığı...

Mutlu insanlar ülkesi Türkiye hepimizin özlemi değil mi?..

Bu isme dikkat: Aynur Aydın

İlk defa bir televizyon programında tesadüfen gördüm bu genç yeteneği...

İsminin Aynur Aydın olduğunu öğrendim.

Müzik kalitesi benim için çok önemli.

Hakikaten Aynur’un bir müzik kalitesi ve kumaşı olduğunu gördüm.

Birdenbire karşıma çok iyi bir müzik ve yorum çıktı.

Söyleyiş şekli çok hoşuma gitti.

Henüz yorumcu diyemiyorum çünkü kendisini tanımıyorum.

Sonra kimdir nedir diye araştırmaya başladım, çalışmalarını çok beğendim, sesini beğendim.

O kadar şeker bir kız ki, benim ona bir şeyler söylemem lazım dedim.

Telefonunu bulup aradım.

Beğenilerimi ilettim ve buluşabileceğimizi söyledim.

Tabii önce benim Ajda olduğuma inanmadı, sonra benim için harika olur dedi...

Ben bu sesin geniş kitleler tarafından duyulmasını istiyorum.

O yüzden en kısa sürede Aynur Aydın’la buluşacağız.

Ona her türlü desteği vereceğimi kendisine ilettim, buradan size de ilan etmiş olayım...

Güzel şarkı her mevsimin şarkısıdır

Bir ilkbahar daha geldi ve şimdiden “yaz şarkısı” tartışmaları başladı.

Nedir bu yaz şarkısı?

Eğlenceli şarkı olması, slogan şarkı olması, herkesin söyleyebileceği, aklında kalacağı şarkı olması olarak tanımlanabilir yaz şarkısı.

Benim yaz şarkım da mayıs sonunda çıkacak, belki hazirana sarkar...

Ama ben yaz şarkısı olsun diye şarkı söylemem.

Çünkü güzel şarkı, her mevsimin şarkısıdır.

Buna inanırım.

Popstar favorilerim

Yeni başlayan Popstar’ı takip ediyorum. Henüz yeni olmasına rağmen şimdiden iki favorim var o yarışmada; Mustafa ve Mesut.

Mesut arabeskte, Mustafa alaturkada şimdiden favorim oldu. Mesut’un bundan sonra nerede şarkı söyleyeceğini merak ediyorum.

Keşke çok iyi yerlere gelebilse... Mustafa da alaturkada çok iyi bir ses, Bülent Ersoy ekolünün takipçisi gibi...

İlk iki hafta söylediği sanat müziği şarkılarını evde ayakta alkışladım. Zaten Bülent Ersoy da, peçetelerini sahneye atarak benzer reaksiyonu gösterdi yarışmada.