Paylaş
PSM konserimizin ardından, biz sizinle nasıl bütünleştik...
O nasıl bir enerjiydi...
Aşk enerjisi...
O nasıl bir ritimdi...
O nasıl bir masmavi geceydi...
Şükürler olsun, her kula nasip olsun, böylesine sevilmek ve sevmek...
Benim dinleyenim öyle naif, öyle kendine hakim ki, ben coşmadan coşmaz dedim...
Beklediler, dinlediler ve koptular...
Kopmak böyle bir şey...
Konser bitti, ben yorulmuş gibi yaptım, teşekkürler ve tekrar sahne...
İnsan bir şarkı söyler jest olsun diye...
Yok, baktım millet kopmuş, yürü be Ajda dedim...
Biz bir coş, bir daha coş ve bir konser daha verdik... Coştuk yine dalgalandık...
Hepinize teşekkürler, benim coştukça coşan izleyenlerim...
Sizi öyle çok seviyorum ki...
Haftayı bekleyin
Geçtiğimiz günlerde okuduğum ve başucu kitabı yaptığım bir kitap var: ”Sade” Sade yaşam felsefesinin dayanılmaz hafifliğini ve hayatın her alanında uygulanması gerektiğini o kadar yalın, net ve anlaşılabilir özetlemiş ki...Kitabın yazarları Begüm Başoğlu ve Ege Erim...Hayattaki fazlalıklar arttıkça, mutsuz olduklarını fark edenlerden...Kendimle özdeşleştirdim hemen...Siz de kendinize bu soruları sorar mısınız lütfen...Biriktirmekten ne zaman vazgeçeceğim, zorunlu olduğum için mi yapıyorum, istediğim için mi...Özellikle son zamanlarda çok üzülüyorsanız, canınız sıkkın ve kafanız karışıksa, geleceğinizden endişelenip, hep bir yerlere yetişmeye çalışıyorsanız, eski dostlarınızı özlüyorsanız ve onları arayamıyorsanız...Biriktir, biriktir, biriktir...Ve bu sebepten, her hafta “Sade”den bazı ipuçları paylaşacağım...Ben sadeleşmeye ve daha basit yaşama takılmıştım zaten...Bekleyin...
Dostluk
Dostlar ırmak gibidir
Kiminin suyu az, kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya
İnsanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı
Bulanık bir göl gibi
Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi
Uzaktan görünüşü çekici, aldatıcı
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı
Ne zaman ne geleceğini bilemezsiniz
Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz
İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz
Dibini görürsünüz her şey meydanda
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda
İçi dışı birdir çekinme ondan
Her sözü içtendir, her davranışı candan
(Can Yücel)
Sevgili Cem, beni nasıl da rahatlattı
Geçen hafta yazmıştım...Brand Week’de konuşmacıyım diye...Bende hep heyecan vardır biliyorsunuz...O gün de öyleydi.Hele ki bir gün önce, toplantının moderatörü Yekta Kopan’la canım dost Feride Edige’yi resmen bitirdim.Ben heyecandan perişan durumdayım, beni sakinleştirmeye çalışıyorlar...Neyse uzatmayayım...Sahnede yerimi aldım...Yekta’cım hoşgeldiniz, beş gittiniz derken, “Bir izleyici size soru soracak” demez mi...Kimmiş dememe fırsat kalmadan sevgili Cem Yılmaz’ı gördüm...Oh dedim yaa...Sen beni hep rahatlatıyorsun Cem...Başka bir organizasyonda yine beraberdik bir süre önce...Yine aynı duyguyu hissettirmişti bana...Rahatlama, güven duygusu...Cem Yılmaz’a dedim ki; Senin varlığın çok önemli, iyi ki varsın hayatımızda... Bazı insanlar böyledir işte...Başarmak önemli değildir onlar için... Onlar için insan kalmayı bilmek önemlidir...Cem Yılmaz da böyledir işte... Şahane zekasının arkasındaki mütevazı duruşun adamı...
İstanbul’da turuncu geceler
Hepimiz biliriz... Rivayete göre Kız Kulesi, genç bir kızın esaretinin hazinli öyküsüdür.
Bu önemli sembol bina, 16 gün boyunca turuncu olacak...
Dünyayı turuncuya boya hareketi, Türkiye’den başlayacak...
Kız Kulesi de başlangıç noktası...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Avrupa ve Orta Asya Direktörü İngibjorg Gisladottir açılışı birlikte yapacak...
Kadına Şiddetle Mücadele konusunda başlatılan bu aktivizm için yürekten katkı sunmayı istiyorum...
Çok heyecanlıyım...
Her akşam önünde durup seyretmek istiyorum, turuncunun harekete geçirici etkisiyle...
Paylaş