Paylaş
Ya da stüdyoya girelim.
Tüm geliri Soma’ya aktarılacak bir şarkıyı seslendirelim...
Bu kez yaralarımızı sardıktan, acılarımızı biraz dindirdikten sonra felaket yaşayanlar unutulmasın lütfen.
Biz sanatçıların üzerine de görev düşüyor.
Şu aşamada kimi kişisel yardım yapar, kimi oraya gidip ailelere destek olur.
Hepsine saygım var.
Böyle bir günde bunlar tartışılmaz.
Peki ya sonrası?
Madencilerin 40’ı bile çıkmadan Soma’dan el ayak çekilecek.
Televizyoncular canlı yayın araçlarını toplayıp gidecek.
Siyasetçiler adım atmayacak.
Gündem 40 kere değişecek.
Herkes unutacak Soma’yı.
Madenci eşleri, babasız kalan çocuklar, anneler-babalar kendi çaresizlikleriyle baş başa kalacaklar.
İşte tam bu noktada sanatçılara görev düşüyor.
Soma’yı unutturmamak için.
Konser mi olur, single mı olur fark etmez...
Yeter ki oradaki insanlar yalnız olmadıklarını görsünler.
Onların bugün değil asıl 40 gün sonra desteğe ihtiyaçları var.
Bırakın yasımızı tutalım
Düne kadar daha toprak altında canlar vardı, aileler günlerdir cenazelerine bile ulaşamıyor...
Soma’da Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketlerinden biri yaşandı.
Ama şu acı bile bizi birleştirmeye yetmiyor.
Ne berbat bir şeymiş şu siyaset.
Siyasi çekişmelerden dolayı yasımızı bile tutamıyoruz.
300’ü aşkın insanımız ölmüş.
Türkiye bir ucundan bir ucuna yasa bürünmüş.
Bunun ötesi var mı?
Soma acısı herkesi birleştirdi.
Bir tek siyasetçiler hariç.
Somali’ye gittim Soma’ya mı gitmeyeceğim
Ünlü isimlerin Soma’ya gitmesi reklam mı, değil mi?
Giden bazı sanatçılar eleştiriliyor.
“Acılar bu kadar tazeyken ünlülerin ne işi var orada?” deniyor.
Yukarıda da söyledim:
Kimi ikinci gün gider, kimi sonra.
Kimi kişisel yardım yapar, kimi sonra gidip aileleri ziyaret eder...
Herkesin kendi bileceği iş.
Reklam için yapıyorsa da Allah’la onun arasında artık.
Bana bu konuyu soranlara ne diyorum biliyor musunuz:
Somali’ye kadar gittim yardım için, Soma’ya mı gitmeyeceğim?
Elbette Soma’ya da gideceğim.
Ama daha kurtarma çalışmaları sürerken oraya gitmek, bana ayak bağı olmak gibi geldiği için tercih etmedim.
Ekibimden arkadaşlarım daha ilk gün oradaydı.
Kaybettiğimiz madenci kardeşlerimizin yakınlarını ziyaret ettiler, onlarla iletişim kurdular.
Sonra eminim benim gibi giden başka sanatçı dostlarım da olacaktır.
Somalı’yı unutmamak hepimizin boynunun borcudur.
Önlem almazsak bu acıları yaşarız
Bütün Türkiye için bu hafta en zor şey televizyonları izlemek, gazeteleri, interneti okumaktı.
Dayanılır gibi değildi.
Her anne haykırışıyla içimiz parçalandı.
Her çocuk ağlamasıyla yüreğimiz dağlandı.
Her gözyaşı döken eşle, kardeşle gözyaşı döktük.
Böyle acıları bir daha gösterme Allah’ım bize...
Gerçi bu lafın da kıymeti kalmadı artık.
Çünkü onlarca yıldır söylüyoruz bunu ve hâlâ anlamış değiliz:
Önlem almazsak, gerekenleri yapmazsak ne yazık ki tekrar tekrar yaşatacak Allah bize bu acıları...
Bir tek önlem aldığımız gün gönül rahatlığıyla söyleyeceğiz:
“Böyle acıları bir daha yaşatma Allah’ım” diye...
Paylaş