Paylaş
Şirketler; satışını yaptıkları ürünlerini tanıtmak amacıyla Facebook, Instagram, Twitter, Youtube gibi ortamlarda da potansiyel müşterilerine görünmek istiyorlar. Şirketler; markaları adına açılmış sosyal medya hesaplarında tanıtım yaptıkları gibi, hedefledikleri kitleye hızlı ve kolay ulaşmak için ünlülerle ve sanatçılarla da anlaşılıyorlar...
Ürün tanıtımı, reklam yapmaları karşılığı olarak ünlüler de, ek kazanç elde ediyorlar tabiatıyla.
Kritik soru şu: Reklam geliri elde eden ünlüler, fenomenler ve sanatçılar elde ettikleri gelirleri için vergi veriyorlar mı? Pek tabi kazancının vergisini verenler vardır ancak hiç vergi vermeyenler, hatta hiç vergi kaydı açtırmamış olanlar da var anlaşılan...
Maliye Bakanı Naci Ağbal, geçen haftaki açıklamalarıyla takipte olduklarını söyledi: “İster sosyal medya ortamında ister internet ortamında, isterse kişinin kendi oluşturduğu bir internet sitesi üzerinden kişi, devamlılık arz edecek şekilde bir faaliyet yürütüyorsa, gelir, kazanç elde ediyorsa kişinin bu faaliyete başlamadan önce en yakın vergi dairesine gitmesi, orada kendisine bir vergi mükellefiyeti açtırması lazım. Ve yaptığı satışlar, sunduğu hizmetler nedeniyle de fatura düzenlemesi gerekir” dedi. Bakan Ağbal, geçmişe yönelik ‘vergi incelemesi’ yapılabileceğine de dikkat çekti... “Vergi süresinde beyan edilmese bile geriye dönük yapılan denetimlerle 5 yıllık süreç içerisinde her zaman talep edilebilir. Dolayısıyla benim bu uyarımdan sonra vergi mükellefi olması gerektiği halde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenler varsa tabii ki, Vergi Denetim Kurulu bu kişilerle ilgili gerekli araştırmaları, incelemeleri yapar”
dedi.
ELEKTRONİK İŞYERİ YAZMIYOR
Ticari kazanç elde eden ve vergi ödemesi gereken işletmelerin, vergi dairesine bildirilmiş (kayda girmiş) bir işyerlerinin de olması gerekiyor. Ancak bir işyeri açmaksızın, diğer bir deyişle dükkân açmaya gerek duymaksızın reklam geliri elde eden fenomenler de var belli ki...
Vergi Usul Kanunu’nda (VUK) halen işyeri “...ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer” şeklinde fiziki ortam olarak tarif ediliyor. ‘Mağaza, yazıhane, imalathane, şube, depo, ...’ gibi örnekler de veriliyor. (VUK Md. 156)
Değişiklik öngören VUK tasarısında ise ‘elektronik işyeri’ kavramı yasa metninin içine dâhil
oluyor.
‘İşyeri’ başlığının altında “...elektronik ortam veya alanlar gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir.” şeklinde elektronik işyerini de tarif ediyor. Ayrıca ‘Elektronik ortamda iş yeri’ başlığı altında “ İnternet, ekstranet, intranet ya da benzeri bir telekomünikasyon ortam veya aracının ticari, sınai veya mesleki faaliyete tahsis edilmesi veya bu faaliyetlerde kullanılması durumunda elektronik ortamda iş yeri oluşur...” şeklinde işyerinin nasıl oluşacağı da anlatılıyor.
Her ne kadar elektronik işyeri tanımı henüz yasa metnine dâhil olmasa da, Maliye elde edilen reklam gelirlerinin vergisini istiyor. Kazancın ‘Devamlılık ve organizasyon dahilinde olması’ kriterlerini dikkate alarak üstelik de ‘geriye doğru beş yıl için’ istiyor. Ancak; normalde vergi mükellefi olmayan bu kişilerin, hangi durumda vergi mükellefi olabilecekleri, reklam gelirlerinin âdeti ve tutarı gibi somut kriterler mevzuatta yer almadığından bir yandan bu kriterlerin de, Maliye tarafından açıklığa kavuşturulması gerekiyor.
Maliye’nin radarına takılmak istemeyen yüklü reklam geliri elde eden fenomenlerin, yüklü vergi cezasına muhatap olmak yerine ‘pişmanlıkla vergi ödeme’ (VUK Md. 371) imkânları olduğunu da hatırlatmış olalım.
PİŞMANLIKLA VERGİ NASIL ÖDENİR?
PİŞMANLIK hakkından faydalanabilmek için mükellefin kendiliğinden Maliye’ye başvurması gerekiyor. ‘Beyan etmediğim vergi var’ veya ‘eksik beyan ettiğim vergi var’ demesi gerekiyor. Ardından 15 gün içinde de vergi ödemelerini yapması gerekiyor. Vergi İncelemesi başlamışsa veya bir ihbarda bulunulmuşsa pişmanlık başvurusu kabul edilmiyor, mükellef lehine olan ‘vergi cezası kesilmeme avantajı’ ortadan kalkıyor. Bilerek de bir vergi eksik beyan edilmiş veya hiç beyan edilmemiş olabilir, bilmeyerek de sonradan bu eksiklik fark edilmiş olabilir. Her iki durumda da pişmanlık maddesinden yararlanılabiliyor. Maliye durumu fark etmeden bu riskten nasıl kurtulurum diyen, nasıl hatamı en az zararla telafi ederim diye düşünenler için “pişmanlıkla Maliye’ye başvurmak” pratik çözüm… Vergi aslı ve gecikme zammı ödenirken ‘vergi ziyaı cezası’ (vergi aslının 1 katı veya 3 katı) uygulanmıyor. Konu çözülüyor.
Paylaş