Paylaş
Demişler ki:
“Seni KCK’dan tutuklayacaklar.”
*
Bunun üzerine...
-Ferhat Kentel, Ali Bayramoğlu’nu...
-Ali Bayramoğlu, Mustafa Karaailoğlu’nu...
-Mustafa Karaailoğlu, Başbakan Erdoğan’ı...
-Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül’ü...
Aramış.
Ve kurulan bu “zincir” sayesinde...
Ferhat Kentel kurtulmuş.
*
Ben söylemiyorum bunu...
İktidara tam destek veren kalemler söylüyor.
Ayrıca dirhem abartmıyorum.
Fazlası var, eksiği yok...
Aynen böyle yazıp çiziyorlar.
*
Bu durumda...
Ferhat Kentel için şunu söyleyebiliriz:
Zincir yapılarak kurtarılmış.
*
Peki ya zincir yapma imkânı olmayanlar?
Onlara düşen...
“Senin için üç-beş sene yatalım mı vay vay” türküsünü çığırmak.
*
Bana düşen ise şu dört soruyu sormak:
-BİR: Zincir yapılarak kurtarma operasyonlarının çekildiği bir ülkede haktan, hukuktan, adaletten, bağımsız yargıdan falan söz edilebilir mi?
-İKİ: Böyle bir ülkede vatandaş kendisini nasıl güvende hissedebilir? Her vatandaş kendisine “bir kurtarma zinciri” mi temin edecek?
-ÜÇ: Bu “kurtarma zinciri” bilgileri doğru değilse... Neden böyle bir yalan ısrar ve inatla üfürülmektedir?
-DÖRT: Bunların yazılıp çizilebildiği bir ülkenin adalet bakanı için “Çok başarılı bir bakan idi, şimdi Hatay’ı abat edecek” denebilir mi?
Kendime 10 tavsiye
-BİR: Slavoj Zizek adlı feylesof için “zamanımızın bir trol’ü” başlıklı bir yazı yaz...
-İKİ: Maslak Atatürk Oto Sanayi’den bir dükkân kirala... Belki ileride modern sanat falan yaparsın.
-ÜÇ: “2013’ün enleri” için şimdiden malzeme biriktir.
-DÖRT: Fırsatını düşürdüğünde Bursa’nın tarihi Çelik Palas Oteli’nde Tanpınar’ın “Beş Şehir” adlı kitabının Bursa bölümünü yeniden oku.
-BEŞ: Nazlı Ilıcak’a “Her Taşın Altında The Cemaat mi var” adlı kitabının yeni ve genişletilmiş baskısını çıkarmasını tavsiye et.
-ALTI: Yeniden kar yağdığında sosyal medyada paylaşmak için elinin altında en az 11 harika kar fotoğrafı bulundur.
-YEDİ: Tezgâhta tanesi beş liraya satılan berelerden satın al...
-SEKİZ: Biraz futbol çalış...
-DOKUZ: “Elektriksizlik ve nostalji” başlıklı seri tweet’ler at.
-ON: Bu dönemi Elif Şafak’ın son romanına maruz kalmadan atlatmaya bak.
Sen giyme
“FALAN iş falan şekilde olmazsa etek giyer sokaklarda dolaşırım” diyen erkek bozuntularına...
Şu türden cümleler fısıldamak istiyorum:
*
-Senin etek giymen ancak eteği utandırır.
-Çek o pis elini ve dilini annelerimizin tertemiz eteğinden...
-Etek sarı, sen etekten sarısın...
-İnsanı insan yapan pantolonu
ya da eteği değildir aga...
-Sen giyme
ulan ayı...
Soldan sağa olunca yaşa,sağdan sola olunca auvv
MHP’li Mansur Yavaş’ın Ankara’da CHP’den aday olma ihtimali belirmiş.
-Gerçekleşir mi? Bilmem.
-Başarabilir mi? Onu da bilmem.
*
Fakat bildiğim bir şey var:
Mansur Yavaş’ın CHP’den aday olma ihtimali belirince...
AK Parti cenahından laf sokuşturmalar gelmeye başladı bile...
“Sağdan sola ha... Hadi hayırlı işler...” falan diyerek çakıyorlar lafı.
*
Ertuğrul Günay soldan sağa geçip bakan falan olunca...
Soldan sağa estarabim.
*
Haluk Özdalga DSP deneyiminin ardından AK Parti deneyimini deneyimlemeye kalkıştığında...
Soldan sağa estarabim.
*
Ama iş Mansur Yavaş’ın sağdan sola geçme ihtimaline gelince...
Auvvv...
*
Ne iş yahu ne iş?
Sırtları yere gelmez
“MEDYA özgür değil” eleştirilerine...
Bakan Faruk Çelik yanıt vermiş:
“Önceden basın çok mu özgürdü?”
*
Bence Faruk Çelik, bu yolla hükümetlerine yönelik her türlü eleştirinin önünü kesebilir.
-“Elektrikler kesik” dersiniz... “Önceden bazı yörelerimizde hiç elektrik yoktu” der.
-“Van’da depremzedelerin durumu” dersiniz... “Önceki depremzedeler çok mu iyi durumdaydı” der.
-“Polis çok mu öne çıktı” dersiniz... “Önceden de asker öne çıkmıyor muydu?” der.
-“Atanamayan öğretmenler” dersiniz... “Önceden de atanamıyorlardı” der.
-“Simide zam” dersiniz... “Önceden de zam yapılıyordu” der.
Neyse... Uzatmayayım.
*
Demem o ki...
Faruk Çelik şahane bir yöntem bulmuş.
Egemen Beyler, Hüseyin Beyler, Bülent Beyler...
Siz de kullanın lütfen.
Paylaş