Yoksa şu köhne sistemi mi savunuyorsun ey muhalefet

-Başkanlık sistemine karşısınız, anladık.

Haberin Devamı

-Onu başkan yaptırmayacaksınız, anladık.

-Parlamenter rejime dokundurtmayacaksınız, anladık.
-Tek adamlık heveslerine geçit vermeyeceksiniz, anladık.
İyi ama sizin “yaptırmayacağız, ettirmeyeceğiz, dokundurtmayacağız, geçit vermeyeceğiz” dışında...
Geleceğe dair söyleyecek tek bir sözünüz bile yok mu ey muhalefet!

 

*

 

Köhne, dikiş tutmaz, ne olduğu belirsiz, kırk yerinden yamalı, tuhaf ve çarpık hale gelmiş şu mevcut sistemi, AK Parti’nin istediği gibi değiştirmeyeceksiniz, bunu anladık.
Peki ama neden kendi istediğiniz gibi değiştirmek için tüyünüzü bile kıpırdatmıyorsunuz?

 

*

 

Haberin Devamı

Ne yani?
-Hem AK Parti’nin tek adamlık heveslerine geçit vermemek...
-Hem de daha demokratik, daha düzgün, daha umut verici bir sistemi kurgulamak...
Mümkün değil mi?

 

*

 

Ne yani?
-Hem tek bir kişinin hevesleri için bütün bir sistemin tepeden tırnağa değiştirilmesine karşı çıkmak...
-Hem de bütün bir toplumun geleceği ve umutları için sistemin daha demokratik bir şekilde değiştirilmesini savunmak...
Mümkün değil mi?

 

*

 

Ne yani?
-Hem oldubittiye getirilmesine ve fiili durum yaratılmasına şiddetle itiraz etmek...
-Hem de mevcut sistemi daha demokratik, daha özgürlükçü yepyeni bir sistemle değiştirmeye çalışmak...
Mümkün değil mi?

 

*

 

Neyi yaptırmayacağınızı, neyi ettirmeyeceğinizi söylemek yerine...
Biraz da...
Neyi yaptıracağınızı, neyi ettireceğinizi söylemeniz gerekmiyor mu?

 

*

 

Yoksa saldınız çayıra, Mevla mı kayıra?

 

Haberin Devamı


Cemaat neyi bekliyor

 

 

-Kızıldeniz’in yarılmasına benzer bir olay bekliyor.

 

*

 

-Bir şefkat tokadı değil, bir gazap tokadı bekliyor.

 

*

 

- Ateşin kaldırılmasını, yılanın öldürülmesini, küçükten yar sevenin cennete gönderilmesini bekliyor.

 

*

 

-AK Parti’nin “yandım Allah” diyerek uzattığı eli tutmayacağı günlerin gelmesini bekliyor.

 

*

 

Kısacası Cemaat...
“İşimiz Allah’a kaldı” diyor, başka da bir şey diyemiyor.

 

 

Fethullah Gülen Kanada’ya gittiyse

 


SONRADAN haham olan bir adam vardı.
-Hani şu “Ergenekon” adı verilen operasyonların başlamasını sağlayan adam.
-Hani TRT’de bile ekrana çıkmış, ağzına ne geldiyse söylemişti.
-Hani Kanada’dan buralara ayar veriyordu.

 

*

 

Haberin Devamı

Eğer Fethullah Gülen, gerçekten de Kanada’ya gittiyse...
Acaba o hahamcıkla da temasa geçer mi?

 

 

Yetişin ulu bilginler, Celâl Şengör’lerin eline kaldık

 


ESKİDEN tek bir alanda ihtisas sahibi olmazdı bilginler.
Bir bilgin hem astronomide, hem din bilimlerinde, hem edebiyatta, hem matematikte, hem felsefede gayet yetkin olabiliyordu.


*

 

Günümüz dünyası artık böyle değil.
-Matematikte dünya çapında bilgin olan birisi, “Dostoyevski” dendiğinde aval aval bakabiliyor.
- Siyaset biliminin dünya çapında âlimi, söz konusu fizik olduğunda... Kendisine susmak dışında bir seçenek kalmıyor.
-Tarih konusunda deha mertebesinde olan bir kişi, sosyoloji konusunda orta mektep talebesi durumuna düşüyor.

 

*

 

Haberin Devamı

Fakat gelgelelim herhangi bir alanda dünya çapında olan bir bilgin, kendisini her alanda dünya çapında hissedebiliyor.
Tek bir alana mahsus dehasının, bütün alanlar için geçerli olabileceği yanılgısına düşüyor.
Bir de tabii heves ediyor.
Ah o heves yok mu o heves! Hepsi işte o adı kahrolası heves yüzünden.

 

*

 

Alın işte size Celâl Şengör Hoca!
Jeoloji alanındaki dehasının kendisine sağladığı özgüvene yaslanarak...
Hiç bilmediği, hiç çakmadığı konularda Allah ne verdiyse sallıyor.
Ve ortaya baştan sona iç karartıcı, hatta yer yer mide bulandırıcı bir CEHALET çıkıyor.

 

*

 

Ey Biruni’ler! Ey Farabi’ler! Ey Harezmi’ler! Ey İbni Sina’lar!
Ey sarı saçlılarımız, mavi gözlülerimiz, neredesiniz nerede!
Celâl Şengör’lerin eline düştük!
Bir daha gelin Samsun’dan ve kurtarın bizi...

 

Haberin Devamı


Önce bu ikisi anlaşmalı

 

 

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu:
“MİT TIR’larına operasyon yapanlar, Türkmen katliamından sorumludur”.

 

*


Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş:
“Burada herkesin huzurunda söylüyorum: Vallahi de billahi de o TIR’lar Türkmenlere silah götürmüyordu”.


*

 

Bu iki açıklama arasındaki derin çelişki giderilmedikçe...
MİT TIR’ları konusu bir muamma olarak kalmaya devam edecektir.

 

Türkmen Meclisi Başkanı Çarşamba Sohbetleri’nde


Yoksa şu köhne sistemi mi savunuyorsun ey muhalefet

 

SURİYE Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa’dan çarpıcı açıklamalar:
-Türkmen Dağı düşmedi, çarpışmalar sürüyor.
-Türkiye halkından üç isteğimiz var.
-Dünya istese IŞİD’i bir haftada bitirir.
-“Esed mi, IŞİD mi” sorusu, Esed’in en sevdiği soru.
-Suriye’de bir devrim olmuştu, devrimimizi çaldılar.
-Halep’teki evim rejimin, Cerablus’taki evim IŞİD’in elinde.
Hepsi ve daha fazlası...
Yarın Hürriyet’te.

Yazarın Tüm Yazıları