Paylaş
Ey “Türkiye pisliklerinden temizleniyor” diyerek Ergenekon’a abanan sevgili demokrat kardeşim...
Elindeki kıt mı kıt bilgiye dayanarak...
“Terörist Ergenekoncu çıktı” manşetini çakmışsın gazetenin tepesine...
Peki hiç mi vicdanın sızlamaz senin?
“Terörist Ergenekoncu çıktı” manşeti ile bir zamanlar bu memleketin gazetelerine sorgusuz sualsiz atılan “Uğur Mumcu’yu dinciler öldürttü” manşeti arasındaki hısımlığı ve akrabalığı hiç mi fark etmiyorsun?
O zaman “Mollalar Tahran’a” sloganları atanlarını kınardın...
“Durun, hemen yargısız infaz yapmayın” diye sızlanıp dururdun...
Bugün kalkmış “Bütün yumurtalar Ergenekon’a” sloganı atarak yargısız infazın kralını yapıyorsun...
Ayıp olmuyor mu?
Attığın “Terörist Ergenekoncu çıktı... Polis katili Ergenekoncular...” türünden başlıklarla...
Ergenekon’dan içeri düşmüş insanlara yaptığın korkunç zulmün farkında değil misin?
Yoksa farkındasın da zalim olmayı kendine yakıştırmaya mı başladın?
Henüz daha yargılanmamış insanları “potansiyel polis katili” olarak takdim etmek zulüm değilse nedir?
O insanların eşlerini, çocuklarını, akrabalarını hiç mi gözünün önüne getirmiyorsun?
Böyle mi kuracaksın “Temiz Türkiye”yi? Böyle mi hesaplaşacaksın darbelerle?
Yoksa “Görün bakın, zulüm ile nasıl da payidar olunurmuş” diye iddiaya girdin de, bunu mu kanıtlamaya çalışıyorsun?
Giderse üzülürüm dediğim beş bakan
KEMAL UNAKITAN: Kemal Abi giderse tek başına gitmeyecek ki? Ahsen Yenge, Abdullah... Sonra kızlar... Onlar da gidecek... Sizi bilmem ama ben böylesi bir boşluğu kaldıramam...
MEHMET ALİ ŞAHİN: Doğru ya da eğri... Her türlü olaydan sonra bir açıklama yapan tek isimdir o... Giderse “derin bir sessizlik” olmaz mı?
MEHMET ŞİMŞEK: Aman Tanrım! Kabinenin Anadolu vurgusunu hafifleten, en Avrupai, en Amerikan bakanını kaybet mi? Olamaz...
KÜRŞAD TÜZMEN: Eğlence ihtiyacımızı tam olarak karşılamasa da, arada sırada yaptığı çıkışlarla yüzümüze bir tebessümün yayılmasına neden oluyordu... Büyük kayıp olmaz ama kayıp olur...
CEMİL ÇİÇEK: Hakkında kim ne yazarsa yazsın sinirlenmeyen, afra tafra yapmayan, medeni bir şekilde arayıp durumu izah eden tek bakan... Eğer giderse kabine ile temasımız sıfır noktasına gerileyebilir.
Şiirde b.k’lu yeni
DÜNKÜ yazımda “Kitaplık” dergisinde yayınlanan şair Ahmet Güntan’a ait “b.k’lu şiir”i dilime dolamıştım ya...
Bazıları mesaj yollamış:
“Seni gidi şiir zaptiyesi... Seni gidi şiir faşisti... Sen ne anlarsın şiirden...”
Şaştım kaldım vallahi!
Demek ki...
“B.k tasvirleri”nde şiirin hasını bulanlar da varmış memlekette...
O zaman şöyle söyleyebiliriz:
Divan, Servet-i Fünun, Beş Hececiler, Yedi Meşaleciler, Yahya Kemal, Nâzım Hikmet, Birinci Yeni, İkinci Yeni... Ve şimdi de “B.k’lu yeni”...
Ne diyelim? Hayırlı olsun...
Ama “Neden kimse şiir okumuyor” diye de artık şikâyet etmeyin...
Bizibozmaz.com’a bakmak sevaptır
KOMŞUM Mansur Forutan arada bir yok olur; bilirim ki bir şeyler icat etmek için inzivadadır.
Ancak bu kez ortalarda görünmeme süresi bir hayli uzadığından merak ettim neler çeviriyor diye.
Komşuluk ve arkadaşlık vazifem gereği “Halin nicedir?” diye sorduğumda bana yeni icadını, her zamanki çocuksu heyecanıyla gösterdi.
Mansur’un medyada yaptığı işleri iyi bilenlerdenim ve size şu kadarını söyleyeyim, bugüne kadar yaptığı en büyük icat.
“Bu 21’inci yüzyılın medyası” dediğinde ikna olmam bir dakika sürmedi.
Bizibozmaz.com’u gösterdiği günden beri takip ediyorum.
Yanlış anlaşılmasın reklamını falan yaptığım yok. Ortada çok iyi bir iş varsa ve bunu komşum yapıyorsa, takdim etmek görevim olur. İyi şeylere bak ve baktır fikrinden hareketle şiddetle tavsiye ederim.
Ve bu arada Mansur’a da, sessiz sedasız, bu büyük medya gemisinden sıvışma nedenlerini okurlarına ve takipçilerine açıklamasını tavsiye ederim; bu da onun vazifesi.
Paylaş