Yedi hükümle yeni kabine

-BİRİNCİ HÜKÜM: Bülent Arınç’ı görevinde tutarak “ağabeylik müessesesi”ne önem vermesi açısından GELENEKÇİ...

*

-İKİNCİ HÜKÜM: Ali Babacan’ı görevinde tutarak “iç ve dış piyasayı ürkütmeme” yoluna gitmesi açısından GERÇEKÇİ...

*

-ÜÇÜNCÜ HÜKÜM: Volkan Bozkır ve Mevlüt Çavuşoğlu gibi ılımlı ve kaliteli isimleri dışişleri politikasının başına getirmesi açısından SULHÇU...

*

-DÖRDÜNCÜ HÜKÜM: Numan Kurtulmuş ve Yalçın Akdoğan’a önemli görevler vermesi bakımından MİSYONCU...

*

-BEŞİNCİ HÜKÜM: ‘Erdoğan Kabinesi’nde yer alan isimlerin büyük kısmını muhafaza etmesi bakımından ESKİYLE UYUMLU...

*

-ALTINCI HÜKÜM: Yiğit Bulut’un ekonominin, Hakan Fidan’ın ise hem MİT’in hem de dışişlerinin başında olduğu bir “çılgınlar kulübü kabinesi” olmaması bakımından DENGECİ...

*

-YEDİNCİ HÜKÜM: Bülent Arınç, Numan Kurtulmuş, Ali Babacan gibi iddialı isimleri muhafaza etmesi bakımından SEÇİMİ HEDEFLEYİCİ...

Gelenler ve gidenler

GELENLER:

-NUMAN KURTULMUŞ: Görev alanı nasıl tarif edilirse edilsin... Bundan sonra ülke siyasetindeki ağırlığı, kendisine çizilen görev alanının çok ötesinde olacak.
-YALÇIN AKDOĞAN: Beşir Atalay’ın yerine gelecekmiş. Kürt siyasi hareketi Beşir Atalay’dan memnundu, bakalım Akdoğan’dan da memnun kalacak mı?
-NURETTİN CANİKLİ: Hakkıydı. Çok uzun zamandan beri bekliyordu. Geç oldu ama güç olmadı. Yeni kabinede yer aldı.
-VOLKAN BOZKIR: Batı dünyasını iyi bilen tam bir diplomat. Umarız AB ile ilişkilerin rayına girmesine katkıda bulunur.

*

GİDENLER:

-BEŞİR ATALAY: Fitne çıkmasın diye susmak için ne kadar çabalasak da yine de sormadan edemiyoruz: Abdullah Gül’cü olduğu için mi gönderildi acaba?
-HAYATİ YAZICI: Fitne çıkmasın diye susmak için ne kadar çabalasak da yine de sormadan edemiyoruz: “Paralel devlet diye bir şey yok” dediği için mi gönderildi acaba?
-EMRULLAH İŞLER: Onun emanetçilik vasfına bakıp “İşte başbakan olacak adam” deniliyordu. Ne oldu da işler tersine döndü acaba?

*

YERİ DEĞİŞEN:

-MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU: Çok isabetli bir yer değişimi oldu. Dışişleri Bakanlığı koltuğuna getirilmesi sevindirici... Umarım dış politikada ortaya çıkan “restorasyon” ihtiyacını karşılar.

Burhan Kuzu’ya açık mektup

SEVGİLİ Burhan Hocam...
“Beni yine bakan yapmadılar” diye sakın üzülüp küsmeyin.
Dağa çıkmayın, intifada başlatmayın.
Yüreğinizi ferah tutun.
Hem “bakan” olacaksınız da ne olacak yahu!
Çağlayangil, Erkmen, Bilgiç türü “deve dişi gibi” bakanlar dönemi çoktan kapanmadı mı?
“Deve dişi gibi” olamadıktan sonra “bakan” olmanın ne anlamı olur ki?
Azıcık sabredin.
“Üçüncü Yeni”de belki “bakan” olmanın bir anlamı olur, siz de o zaman “bakan” olursunuz.
Ne? “Yaşlandık” mı diyorsunuz?
Yapmayın hocam, siz hepimizi gömersiniz.

‘Memura sakal serbest olsun mu’ anketi

“Hurriyet.com.tr”deki arkadaşlar benim “Memurlara sakal serbest olsun” önerimi bir anket konusu yaptılar.

*

Kısa sürede rekor katılıma ulaşan anketin, saat 15.00 itibariyle sonucu şuydu:
-Evet, memurlar sakal bırakabilir: Yüzde 54.
-Hayır, memurlar sakal bırakamaz: Yüzde 46.
Anketin nasıl ilerlediğini merakla takip etmeye devam edeceğim.

*

Ancak eldeki veriyi tek cümleyle yorumlamak gerekirse şunu söyleyebilirim:
Yaşasın özgürlükten yana tutum alan Türkiye toplumu.

Yeni Türkiye’nin dövülecek tek adamı

“SURİYELİ mültecilerin durumu...” diye cümleye başlıyorsun.
Cevap hemen geliyor:
“İyi ama Kemal Kılıçdaroğlu...”

*

“Milli Eğitim’de yaşanan kaos...” diye cümleye başlıyorsun.
Cevap hemen geliyor:
“İyi ama Kemal Kılıçdaroğlu...”

*

“Şehirler dikey mimari yüzünden yaşanmaz oldu...” diye cümleye başlıyorsun.
Cevap hemen geliyor:
“İyi ama Kemal Kılıçdaroğlu...”

*

“IŞİD’in elindeki rehineler...” diye cümleye başlıyorsun.
Cevap hemen geliyor:
“İyi ama Kemal Kılıçdaroğlu...”

*

“Soma, Reyhanlı...” diye cümleye başlıyorsun.
Cevap hemen geliyor:
“İyi ama Kemal Kılıçdaroğlu...”

*

Durum anlaşılmıştır:
“Yeni Türkiye”de eleştiri kültürü, sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nun eleştirilmesi suretiyle zenginleşecek.

O boykota yuh,bu boykota alkış

CHP’liler seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın yemin törenini boykot ettiler.
Sesler yükseliyor:
Yuh! Olamaz! Ayıp! Kötü! Fena! Çirkin.

*

Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı, sırf Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu konuşacak diye adli yıl açılışını boykot edecekler.
Aynı kişilerden yine sesler yükseliyor:
Bravo! Yaşa! İşte bu!