Paylaş
Hepimiz senden öğrendik:
Anadolu’da zalimler için “Zulmün artsın ki çabuk zeval bulasın” derlermiş.
Zulüm artıyor Yaşar Baba!
Ancak bu öyle bir zulüm ki...
Ölmeye yatanlar dışında kimsenin zeval bulacağı falan yok.
*
Ölüme yatmış, yatırılmış insanlar üzerinden korkunç bir inatlaşma yürütülüyor.
Kenar-ı Dicle’de kurdun kapacağı kurttan bile sorumlu olmaları gerekenler “Milim geri adım atmam” diyor, başka bir şey demiyor.
Karşı taraf ise 600’ü aşkın insanın ölü bedenleri üzerinden davasının haklılığını kanıtlama peşinde.
Bir taraf zalim bir inatlaşmanın pençesinde, diğer taraf ise zalim bir şovun peşinde...
Bu ahval ve şerait içinde bütün iş sana düşüyor Yaşar Baba!
Yine senden öğrendik.
Milattan önce yedinci yüzyılda yaşamış Anadolulu bir filozof şöyle demiş:
“Ülkelerin türkülerini yaratanlar, kanunlarını yaratanlardan daha güçlüdür.”
Sen ki bu ülkenin türkülerini yaratanların en başında geliyorsun.
*
“Ben ne yapabilirim ki?” diye sorabilirsin.
İşte yakmışsın meşaleyi Yaşar Baba!
“Açlıktan ölenleri seyretmekten daha acı bir şey olamaz” diyerek küçük bir hareket başlatmışsın.
Bu hareketi büyüt Yaşar Baba...
Barış için büyüt...
Hayat için büyüt...
Ölüme yatanların anneleri için büyüt...
İki tarafa da seslen...
“Ölümle şaka olmaz” de.
*
Cezaevlerinden çıkacak her ceset, bizi çözümden ve barıştan daha da uzaklaştıracak Yaşar Baba!
Umutsuzların umutlarını hepten yitirmemeleri için hareketini büyüt.
Git, karar mevkisinde olanlarla konuş.
Gir o cezaevlerine, ölüme yatanlarla konuş.
Öyle bir dalgalandır ki yaşamanın bayrağını, herkes görsün türküleri yaratanların kanunları yaratanlardan daha güçlü olduğunu.
Hadi Yaşar Baba!
Son umut sende...
Size yakışmaz Devlet Bey
Yarın MHP Kongresi var.
Kişisel kanaatim:
Delegeler “Devlet Bahçeli ile devam” diyecekler.
*
Fakat dün MHP’nin resmi yayın organında bir MHP Genel Başkan Yardımcısı’nın röportajını okudum.
Şunu söylüyor:
“Kongrede bazı delegeler, ‘akçeli işlere bulaşmış kişiler Yüce Divan’da aklansalar da MHP Genel Başkanlığı’na aday olamazlar’ diye bir önerge verecekler. Bu yönde bir hazırlık var.”
*
Bu ne demek?
Şu demek:
Koray Aydın’ın adaylığına geçit verilmeyecek.
Bahçeli’nin en büyük rakibi Koray Aydın, akçeli işler yüzünden Yüce Divan’da yargılanıp aklanmış bir isim.
*
Eğer yarın yapılacak MHP Kongresi’nde böyle bir adım atılacak olursa...
- Parti onulmaz bir şekilde yara alır.
- MHP Genel Başkanlığı’na liyakati olmadığı düşünülen bir şahsın, nasıl olup da MHP’den milletvekili olabildiği sorusu sorulur.
- Yüce Divan’da aklanmanın anlamı kalmaz.
- Bahçeli’nin kendine güven duymadığı imajı verilir.
- Demokratik yarıştan kaçılmış olur.
*
Devlet Bey’e sesleniyorum:
Siz Türk siyasetine çok şey kazandırmış bir siyasetçisiniz.
Devlet adamı vasfınız var.
Hep yüksek sorumluluk duygusuyla hareket ettiniz.
Böyle şeylere tenezzül etmek size yakışmaz.
Lütfen rakiplerinizden birini baştan saf dışı bırakmaya yönelik bu girişime engel olunuz.
Size temiz bir galibiyet yakışır.
Olmuyorsa temiz bir mağlubiyet.
Başkası yakışmaz.
Cadılar Bayramı bizde neden tutmaz
- Tutmaz çünkü kapımıza gelip “Şeker mi, şaka mı?” diyen çocuklara yarımızdan fazlamız “Yap lan şakanı” der.
- Tutmaz çünkü bizim kültürümüzde cadılar yoktur ve bizim gibilerin cadı ile korkutulması çok zordur.
- Tutmaz çünkü ne kadar özenti bir millet olursak olalım, bu kadar özentiyi bizim bünyemiz bile kaldırmaz.
- Tutmaz çünkü biz henüz kıyafet balosunu bile hazmedebilecek durumda değiliz.
- Tutmaz çünkü tuhaf kılıklara girip dağıtanların tümünü, ertesi gün zalim ve kıyıcı bir alaycılık bekleyecektir.
- Tutmaz çünkü dedelerimiz bu bayramda ellerini öptürmeye henüz hazır değil.
- Tutmaz çünkü hiçbir siyasi parti bu bayramın tatil olmasını teklif etmeye dahi cesaret edemez.
İkisi de vicdansız
- “Ölüp gitsinler” diyenler vicdansız da, “Ölerek tarih yazıyorlar” diyenler çok mu vicdanlı?
- Ölmeye yatanlar için bir şeyler yapmayanlar vicdansız da, “Ölüme yatılsın” talimatı verenler çok mu vicdanlı?
- Açlık grevleri karşısında elinden geleni yapmayan hükümet yetkilileri vicdansız da, başkalarının açlık grevleri üzerinden politik beklenti içine giren BDP’liler çok mu vicdanlı?
- Ölümlere seyirci kalan devlet vicdansız da, ölümleri teşvik eden Kürt siyasetçiler çok mu vicdanlı?
- Açlık grevlerini sona erdirmek için adım atmayan hükümet vicdansız da, açlık grevleri sona erecek diye ödü kopan BDP’liler çok mu vicdanlı?
- Başkalarının ölümü karşısında kayıtsız kalan devlet vicdansız da, başkalarının ölümü üzerinden politik kazanım elde etmeyi tasarlayanlar çok mu vicdanlı?
- Yalan yanlış haberler ve bilgilerle açlık grevlerine karşı sözde mücadele eden hükümet yetkilileri vicdansız da, “Şu ölümler bir an önce gerçekleşse de nefret biraz daha büyüse” diye bekleyen örgütçüler çok mu vicdanlı?
- “Kimse ölmesin” diye çırpınmayan devlet vicdansız da, “Hepsi ölsün” diye çırpınan Kürt siyasetçiler çok mu vicdanlı?
Şiş kebaptan nereye geldik
Yabancı ünlüler Türkiye’ye gelince...
“Şiş kebap çok güzel, Sultanahmet fena güzel” falan derdi.
*
Artık böyle demiyorlar.
Şöyle diyorlar:
“Türk erkeklerinin kadınları baştan çıkarabilme gücü olduğunu düşünüyorum. Kadınları da çok bakımlı ve güzeller.”
(Irina Shayk–Ünlü Rus Fotomodel)
Yuhalanma teorileri
- Siyasetçiliğe alkışlanmak kadar yuhalanmak da dahildir.
- Bazen siyasetçiler kimseye yaranamazlar. Dünya tenis devlerini Türkiye’ye getirirsin, tenis severler “Bize Hülya Avşar yeter” der gibi bakan yuhalarlar.
- Bir spor müsabakasında muhafazakâr bakanların protesto edilmesi o spor dalının otomatikman laik, elit ve Ergenekoncu spor dalı yapmaz.
- Kontrol edebileceğin her türlü protestoda gazı dayarsan milletin suratına, kontrol edemediğin ortamlarda patlama kaçınılmaz olur.
- Bir siyasetçinin kalitesi ve sağduyusu alkışlanırken sergilediği tavırla değil, yuhalanırken sergilediği tavırla ortaya çıkar.
Paylaş