Paylaş
-ABDÜLKADİR SELVİ: İktidarı sonuna kadar savunuyor oluşuyla iktidar karşıtlarının amansız öfkesinin hedefinde... Ama ekranlardaki iktidar savunucularından bir farkı var: İktidarı destekliyor olmanın sonsuz özgüvenine yaslanarak kestirip atmıyor. Tartışıyor, belgelendirmeye çalışıyor, derdini anlatmak için çırpınıyor, zor durumda kalmayı göze alıyor, risk alıyor. En büyük kozu: Hücumlara uğrasa da nezaketini büyük ölçüde elden bırakmaması... En büyük sorunu: Şaşırtmaması...
*
-TURGUT KAZAN: Çıktığı her programda Amerikan mahkemelerinde jüri karşısında son konuşmasını yapan bir avukat gibi... Teatral bir tarzı var: Sesini yükseltip alçaltıyor, öfkelendiğinde bağırıyor, haksızlıkları anlatırken hüzünleniyor. Ama bunların tümüne tek bir şey egemen: Samimiyet... İşte bu samimiyet nedeniyle de süper etkili oluyor. En büyük kozu: Haklılığının tescil edilmiş olmasından kaynaklanan rahatlığı... En büyük sorunu: Konuşurken kendini fazla kaptırması...
*
-LEVENT GÜLTEKİN: Yeni bir ekran yıldızı. Hem iktidar karşıtı olmak, hem adil ve vicdanlı olmak, hem de İslami çizgide kalmak... Bu dengeyi tutturmak çok zordur. Zoru başarıyor. Ilımlı, sakin ve hakkaniyetli tutumuyla göz dolduruyor. En büyük kozu: İslami kesimi iyi bilmesi... En büyük sorunu: Piyasaya geç çıkması.
*
-İBRAHİM USLU: İktidar karşıtlarının sinir uçlarına dokunmasını çok iyi biliyor. Feveran etmeden, bağırmadan, çıngar çıkarmadan söyledikleriyle iktidar karşıtlarını terletiyor. En büyük kozu: Bir araştırma şirketinin başında olmasından kaynaklanan avantajını iyi değerlendirip “veri”ye dayalı konuşması... En büyük sorunu: Programlara genellikle Ankara’dan katılması...
*
-ÜMİT KOCASAKAL: Gözlerinden şimşekler çakarak konuşan öfkeli konuşmacılardan değil o... En ağır, en sert, en keskin eleştirilerini bile mutlaka alayla, ince mizahla süsleyerek yapıyor... Hem söylenmesi gerekenleri sonuna kadar söylüyor, hem de söyledikleriyle en azılı karşıtlarının bile dudaklarına ironik bir kıvrım kondurmalarına yol açabiliyor. Hesapsız, deli dolu, eyvallahsız bir ekran konuşmacısı... En büyük kozu: Baro seçimlerinde aldığı süper yüksek oy... En büyük sorunu: Fazla bağırmaktan kısılmaya yüz tutan sesi...
*
-HAYKO BAĞDAT: Bir zamanlar sadece “Ermeni Sorunu” gündeme geldiğinde ekran tartışmalarına davet ediliyordu. Çok şükür ki... Artık her konuda tartışmaya katılıyor... Altyapısı sağlam... Göndermeleri yerinde... Vicdanlı... Hakkaniyetli... En büyük kozu: Demokrasi cephesinde yer alması... En büyük sorunu: Hâlâ önyargılarla mücadele etmek zorunda kalması...
*
-FARUK MERCAN: “Cemaat” cephesinin en tanınmış televizyon tartışmacısı... Çıldırtıcı bir sakinliği var... Söylediklerini belgelerle desteklemeye özel bir önem veriyor. En büyük kozu: Tartışmaları asla kişiselleştirmemesi... En büyük sorunu: Çökmüş olan Balyoz ve Ergenekon davalarında takındığı tutum nedeniyle fazlaca sıkıştırılıyor oluşu...
*
-İSMAİL SAYMAZ: Genç yeteneklerden... Dosyalara hâkim... Muhabir olmaktan ve muhabir kalmaktan kaynaklanan bir avantajı var ve bu avantajını sonuna kadar kullanıyor... Çıktığı her programa hazırlanarak çıkıyor... Polemik yaparken karşısındakini elindeki somut bilgilerle sıkıştırıyor... En büyük kozu: Kendisini hiçbir tarafta hissetmemesinden kaynaklanan rahatlığı... En büyük sorunu: Biraz hızlı konuştuğu için bazen söylediklerinin tam olarak anlaşılamaması...
*
-ALPER TAŞ: Türkiye televizyonların en delikanlı, en hasbi, en kendi gibi, en ‘cool’ tartışmacısı... Sol kesimin uzun adamı... Genellikle bir bilge gibi sessiz, sakin ve öfkesiz kalıyor... Ama asfalyaları attığı zaman Karadeniz’in deli dalgaları gibi coştukça coşuyor... ÖDP’nin Genel Başkanı’ndan çok sosyalist solun tepeden tırnağa vicdana kesilmiş bir abisi gibi... En büyük kozu: Bastıramadığı Karadeniz şivesinden kaynaklanan şirinliği... En büyük sorunu: Partisinin aldığı oyun süper azlığı.
*
-RIZA SAKA: İktidarı destekleyen hukukçu... Tam bir beyefendi... Taraf tutuyor ama karşısındakini dinlemesini biliyor... Tartışmaya giriyor ama karşısındakinin ne dediğine önem veriyor... Tartışma ne kadar sertleşirse sertleşsin... Asla kibarlığını, efendiliğini bozmuyor... En büyük kozu: İktidarın yaptığı en temel yanlışları dahi savunmaya kalkışmaması... En büyük sorunu: Dikkatleri yeterince çekememiş olması.
*
-REŞAT PETEK: İlk ekrana çıktığı dönemde tartışmalara giremiyor, ani cevaplar veremiyor ve sözü çok uzatıyordu... Ama gün geçtikçe ustalaştı. İyi bir TV tartışmacısı haline geldi. Ve iktidar cephesinin önemli hukukçularından oldu... En büyük kozu: Savcılıktan edindiği deneyimi en iyi şekilde kullanması... En büyük sorunu: İktidar ile Cemaat arasındaki ittifak sırasında Balyoz ve Ergenekon davaları hakkında söylediklerinin stüdyolarda kendisine hatırlatılmasından kaynaklanan kekremsi durum...
*
-AHMET GÜNDEL: Reşat Petek ile aynı safta olurdu genellikle... Cemaat hükümet savaşı başlayınca... İktidara mesafe koydu. Cemaat’e daha yakın bir noktada duruyor ama açıkça Cemaatçilik de yapmıyor... Tartışma sırasında “Bakınız... Bakınız...” diyerek konuya dalıyor... Ağırbaşlı kalmaya özen gösteriyor. En büyük kozu: Engin bir yargı birikimi... En büyük sorunu: Cemaat ile hükümet ayrışmasından sonra meydana gelen savrulmalardan payına düşeni alması.
*
-HÜSEYİN YAYMAN: Centilmenliğiyle, güler yüzlülüğüyle, karşısındakine verdiği değerle, alttan almasıyla... İktidarı desteklediği için kendisine sinir olanlarda bile belli bir toleransla karşılanıyor... Kendisini Kürt sorununun çözümüne adamış gibi... Bu konuda hem Kürt tarafının, hem de iktidar tarafının yetkililerinden bile daha sorumlu davranmayı kendine görev biliyor. Tarafları yatıştırma görevini misyon edinmiş gibi bir hali var... En büyük kozu: Efendiliği... En büyük sorunu: Yatıştırıcı kişiliğinin savunduğu iktidarda pek bir karşılığının olmaması...
Paylaş