Paylaş
Uzak diyarlardan birinde GALATASARAY adıyla maruf bir takım varmış.
*
Bu takımın çözülmeyi bekleyen bir dolu sorunu varmış:
Stada giden yol, bir türlü yapılmıyor imiş...
Stadın çatısının kapatılmasına bir türlü olur verilmiyor imiş...
Stada gelen metronun geliştirilmesi için kimse adım atmıyor imiş...
*
Derken bir gün...
Aksakallı bir kâhin, Galatasaray’ın yönetici tayfasının kulağına çözüm yolunu fısıldamış:
“Beştepe derler bir yer var... Oraya bin bir odalı yeni bir SARAY yapıldı... Aranızdan Abdurrahim olan alsın futbolcuları gitsin o SARAY’a... Çıkışta da ‘Bu SARAY bir harika dostum’ falan diyerek SARAY’ı göklere çıkarsın... Bütün sorunlarınız çözülecektir.”
*
Galatasaray yöneticilerinin kafası yatmış bu işe...
Hemen katmışlar futbolcuları Abdurrahim’in yanına, göndermişler SARAY’a...
*
Ziyaret gerçekleşmiş, fotoğraflar çekilmiş, forma hediye edilmiş falan.
Çıkışta da Abdurrahim, “SARAY”ı göklere çıkarmış.
*
Aradan bir hafta bile geçmeden...
Mucize gerçekleşivermiş.
Stada giden yolun yapımı için bütün kapılar açılmış.
Stadın çatısının kapatılmasına hemen “ok” denmiş.
Stada gelen metronun geliştirilmesi için seferber olunmuş.
*
Kısacası...
Galatasaray ermiş muradına...
Fenerbahçe çıkmış kerevetine...
*
Kıssadan hisse:
Varıp gidersen saraya...
Derdin savrulur havaya...
Diyanet herkesin Diyanet’i olmalı
AK Parti sadece kendi yüzde 45’ini elde tutmak için politika üretiyor.
Çünkü ona bu yetiyor.
*
Diyanet İşleri Başkanlığı ise bu ülkenin yüzde 100’üne hitap etmesi gereken bir yapılanma.
Yüzde 45, Diyanet’e asla yetmez.
*
Diyanet İşleri Başkanlığı’na duyurulur.
Reklam arası
AK Parti Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu, sosyal medyada “Ak Saray” ve “Ak Saray’daki tarihi canlandırma girişimi”nin fotoğrafını paylaşmış.
Altına da kapıldığı coşkuyla şunu yazmış:
“600 yıllık İmparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi.”
*
Kendisine sadece şunu söylemek isterim:
O 90 yıllık reklam arası olmasaydı...
Tayyip Erdoğan’ın ne devletin başına geçmesi ne de Beştepe’ye saray yapabilmesi mümkün olabilecekti.
Yeni bir gündem belirleme yöntemi
GÜNDEM belirleme konusunda yeni bir modele geçmiş bulunmakta.
Artık konuşmadan, bağırmadan, polemik yapmadan gündem belirliyor.
*
Yeni gündem belirleme yöntemi şu:
Saray’da yenilik.
*
Saray’da yaptığı her yenilikle...
Gündemi belirliyor.
O öyle bu neden böyle?
İFADE özgür olmalı... Tabii ki.
Şiddete en küçük bir müsamaha bile gösterilmemeli... Amenna.
Müslümanlar tahammüllü olmalı... Eyvallah.
Ama şu sorulara da bir cevap verilmeli:
*
Antisemitizm yapmak suç da... Anti Müslümanlık yapmak neden suç değil?
Yahudilik ve Yahudi’yle alay etmek kınanacak bir davranış da... İslam’la ve Müslümanlıkla alay etmek neden değil?
Charlie Hebdo’da Yahudi karşıtı karikatür çizmek kovulma nedeni de... İslam karşıtı karikatür çizmek neden değil?
Yahudi karşıtlığı yapmak cezalandırılıyor da... İslam karşıtlığı yapmak neden cezalandırılmıyor?
Yaşar Kemal nedir?
VİCDANDIR.
Güzel atlara binip giden güzel insanlar kuşağının burada kalan son temsilcisidir.
Türkiye’dir.
Destandır.
Kürt’tür, Laz’dır, Akdeniz’dir, Tahtacı’dır, Yörük’tür, Süryani’dir, Müslüman’dır, Ermeni’dir, Çerkez’dir, Çingene’dir, Yezidi’dir, Türkmen’dir... Anadolu’dur yani.
Gürültülü bir kahkahadır.
Gürültülü bir isyandır.
Gürültülü bir hüzündür.
Ak kâğıt üstünde tanınması gerekendir.
Eşkıya inceliğidir.
Binboğalar efsanesidir.
“Zulmün artsın ki çabuk zeval bulasın” diye çığırandır.
Çınardır.
Devdir.
Yoksul dostudur.
Ezilenin yaslandığı duvardır.
Hakkı yenenlerin babasıdır.
Yerleri demir, gökleri bakır kılandır.
Başı hep belada olandır.
Sarı sıcaktır.
Uçmasını becerebilen tek kanatlı kuştur.
İnce Memed’dir.
Gönüllerin Nobel’inin ilk ve tek sahibidir.
Deryadır, denizdir.
Şu evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplayandır.
*
Hepsini geçtim.
YAŞAR KEMAL Türkiye’dir.
İyi bir filmi tavsiye etmenin huzuru
“BANA Masal Anlatma” adlı filmi hararetle tavsiye etmiştim.
*
Başıma şu iki olay geldi:
BİR: Sinema kapısında “Bana Masal Anlatma” filminden çıkan genç arkadaş, “Senin tavsiyenle geldim, mesudum, sağ olasın” dedi.
İKİ: Sinemaya gitmiş, izlemiş ve sonuçtan memnun kalmış bir okurumdan, “Film iyi çıkmasaydı sana saydırmayı planlıyordum” diye bir mesaj aldım.
Paylaş