Paylaş
Ve de ey “meşhur” genç subaylar...
Size sesleniyorum:
Sakın tahriklere kapılmayınız.
Sakın Yaşar Büyükanıt adlı eski komutanınızın, iktidar partisinin oylarının yüzde 48’e çıkmasına yol açan o akıl dışı atraksiyonuna tevessül etmeyiniz.
Sakın öfkenizi kontrolden çıkarmayınız.
* * *
Çünkü...
Elinizi silahınıza atıp meydana çıkamayacağınız biliniyor.
“Dış konjonktür” hazretlerinin size fırsat vermeyeceği biliniyor.
Tanklarınızı caddelerde süremeyeceğiniz biliniyor.
Bir sabah erkenden ve ansızın gelemeyeceğiniz biliniyor. Düdüğü çalıp maça son veremeyeceğiniz biliniyor.
Bor’un pazarının geçtiği biliniyor.
* * *
Bütün bu cesaret gösterileri o yüzden.
Bütün bu “Hadi sıkıysa darbe yap bakalım” artistliği o yüzden...
Daha düne kadar “asker” denildiğinde titreyenlerin kaplan kesilmeleri o yüzden...
Daha düne kadar bütün mülklerinin anahtarlarını teslim etmeye hazır olanların, bugün tüm mülklerin anahtarlarını teslim almaya kalkışmaları o yüzden.
Daha düne kadar televizyonlarında asker goygoyculuğu yapanların, bugün televizyonlarında “grizu patlamaları”nı bile askere bağlamaları o yüzden.
* * *
Şimdi sizden beklenen...
Bir gece yarısı muhtırası yayınlamanızdır.
Şimdi sizden beklenen...
Düşen oyların toparlanmasına katkı sunmanızdır.
Şimdi sizden beklenen...
Anti demokratik bir hareket çekmenizdir.
Şimdi sizden beklenen...
Tehdittir, şantajdır, diklenmedir...
Şimdi sizden beklenen...
Tankları yürütmenizdir.
* * *
Ey generaller... Ey amiraller...
Ey yüzbaşılar... Ey binbaşılar... Ey albaylar...
Ve de ey “meşhur” genç subaylar...
Bu sefer oyuna gelmeyin.
Bütün beklentileri boşa çıkarın...
Söndürün Genelkurmay’ın bütün ışıklarını...
“Bizi ne kadar tahrik ederseniz edin, bu sefer size ekmek yok” deyin.
“Ne duruyorsunuz askerler... Siz Mustafa Kemal’in ordusu değil misiniz? Gidişata el atmayacak mısınız” diye sizi ajite etmek isteyen sözde sivillere, “Biz demokrasiye bağlıyız... Memnun olmadığınız hükümeti devirmek için bize güvenmeyin” deyin...
Bu tahrik oyununu bozun...
Kaba kuvvetinizi değil, ince zekânızı gösterin.
Bu sefer başaramasınlar...
* * *
Sizin kaba kuvvet gösterinizden mağduriyet peyda etmek isteyenler de avuçlarını yalasınlar...
Milletin güvenini kazanıp iktidara gelmek yerine sırtlarını size dayayarak güya siyaset yapanlar da avuçlarını yalasınlar.
“Biz bu oyunda yokuz” diyerek boşa çıkarın oyunu...
Askerci kadınlar
YEŞİM Salkım bir ara askere gitmeyen erkek sanatçılara kafayı takmış, Sezen Aksu’nun oğlunu oradan vurmaya çalışmıştı.
Hilal Cebeci adlı türkücü kadın ise, askere gitmeyen erkek sanatçılara etek giymeyi önermiş.
Sanırım Demet Akalın adlı arkadaş da Murat Boz adlı arkadaşın askere gitmemesine kafayı takmıştı...
Alişan’ın askere gitmemesini gündemde tutmaya çalışan kadın şarkıcının adı neydi unuttum...
* * *
Ne diyeyim, bilmiyorum.
Kullandıkları hayli erkeksi ve savaşçı üsluba mı yanayım?
“Zorunlu askerlik” gibi bir uygulamaya aşk ile bağlılıklarını mı mesele edeyim?
Rakiplerini ekarte etmek ve küçük düşürmek için askerlik konusunu kullanmaya kalkmalarını mı kafaya takayım.
“Gönüllü muhbirlik” işine soyunmalarını mı kınayayım?
“Etek giydirmek” gibi hayli kaba ve maganda bir tanımı kullanarak kendi cinslerini aşağılamaya kalkmalarını mı dilime dolayayım?
Bilemedim vallaha...
Generaller sine-i millete dönerse
- BİR: Necip Torumtay’ın istifası anında sıradanlaşır.
- İKİ: İstifa ederek hükümeti düşürmeye çalışmaktan anında gözaltına alınabilirler.
- ÜÇ: Amblemi balyoz olan bir parti kurabilirler.
- DÖRT: Yerlerine gelecek olanların işleri zorlaşır...
- BEŞ: Taraf, “Darbe yapamadılar / İstifa ettiler” diye başlık atar.
- ALTI: Bülent Arınç gözyaşlarıyla olayı yorumlar.
- YEDİ: Başbakan Erdoğan, “Yorulanlar otobüsten indi” diyebilir.
- SEKİZ: Cumhurbaşkanı Gül, istifaları geri aldırmak için adım atıp atmamaya henüz karar vermediğini açıklar.
- DOKUZ: CHP’liler “Biz de sine-i millete dönüyoruz” diyebilirler.
- ON: Hükümet, Hilmi Özkök Hoca’yı “dışarıdan” genelkurmay başkanı olarak atayabilir.
- ON BİR: Hükümet, Kenan Evren’i “dışarıdan” genelkurmay başkanı olarak atayabilir.
Paylaş