Meğer sanal álemde sevabına rüya tabiri yapan ‘Tabirci.com’ namında sitede, ‘Reyhan Gürtuna’nın korkunç şapkaları’yla ilgili gördüğüm kábusu, pardon rüyayı tabir etmişler. Yaptıkları tabire şu başlığı atmışlar: ‘İslam dünyası için kargaşalı günler...’
Tabir,‘Rüyanız ahmak ve cimri adamların oyununa gelen yetki sahibi yöneticiye işaret etmektedir’ diye başlıyor, ‘Korktuklarınızdan emin olacak, sıkıntı ve endişeden kurtularak başarıya ulaşacaksınız’ diye bitiyordu.
Bayıldım vallahi.
Ama muhteris bir adam olduğum için hemen gördüğüm başka rüyaların tabirlerini almak gibi bir ihtirasa kapılıverdim.
***
Şimdi ‘Tabirci.com’dan -bir zahmet- şu rüyalarımın tabirini rica ediyorum:
-Rüyamda güya havaalanındayım. Yurtdışına gidecekmişim. Birden karşımda yurda giriş yapan Fethullah Gülen’i görmeyeyim mi? Yanında yöresinde kimsecikler yok. Ne yapacağımı şaşırırken uyanıvermişim. Sayın ‘Tabirci.com’ yetkilileri... Lütfen söyler misiniz, bu rüya Fethullah Hoca’nın üç vakte kadar memlekete kesin dönüş yapacağına mı delalet etmektedir?
- Rüyamda gazete bayiine gidiyorum. Bir de ne göreyim, Başbakan Tayyip Erdoğan gazete satıcısı olmuş. Rüya bu ya, kendisinden bir adet Cumhuriyet Gazetesi talep ediyorum. Erdoğan çatık kaşla gazeteyi bana uzatıyor ve ‘Yakında bu işi bırakacağım’ diyor. Ben tam, ‘Neden? Zararda mısınız?’ filan demeye kalkacakken uyanıveriyorum... Ne demek şimdi bu? Bu rüyadan hükümet-medya ilişkilerinin nasıl bir seyir takip edeceğiyle ilgili bir işaret çıkar mı? Lütfen bir tabir.
- Rüyamda bir iş için karakola gitmişim. Karakol amiri koltuğunda, kısa bir süre önce kendisinin görevden alınması gerektiğini yazdığım İstanbul Emniyet Müdürü Sayın Celalettin Cerrah Bey oturuyor. Beni görünce ‘Gel bakalım, az sonra sizin gazeteden F.A. da geliyor, şimdi hesaplaşacağız’ diyor. Ben tam arkamı dönüp kaçacakken üç polis tarafından yakalanıyorum. Fonda ise ‘Karakolda ayna var’ şarkısı çalıyor. Sayın ‘Tabirci.com’, lütfen söyle, bu ne iştir?
- Rüyamda Mehmet Barlas’la polemiğe tutuşmuşum. Ben ‘Kadın dırdırcıdır’, ‘Tavla şans oyunudur’ ve ‘Sigarayı bırakan adamın cinsel gücü artar’ gibi tezleri savunuyorum. Tartışma sürerken Mehmet Barlas, yüzünde hınzır bir gülümsemeyle, ‘Dostum sen haklısın’ diyor ama nedense ben bir türlü rahatlamıyor ve ter içinde uyanıyorum. Uzun süre Barlas’ın yüzündeki o tuhaf ifade gözümün önünden gitmiyor. ‘Tabirci.com’, lütfen bu rüyaya da bir tabir attırıver.
- Rüyamda o sosyal ortam senin, bu sosyal ortam benim, sosyalleşmenin dibini bulmakta iken, ünlü köşe yazarımız P.M., parmağıyla beni işaret ederek, ‘Hey! Bakın, bu adam var ya, aslında acayip asosyal bir tiptir. Buraya sosyalleşmeye gelmiş. O bir sahte sosyal’ diye bağırarak, en nefret ettiğim şeyi yapıyor: Beni topluluk içinde gösteriyor. Fonda onun korkunç kahkahaları... Uyandığımda zor nefes alıyordum. Bir tabir de buna lütfen...
***
Reyhan Gürtuna’nın korkunç şapkalarının rüyama girmesinden yola çıkarak ‘İslam dünyasında kargaşalı günler’ sonucuna varan ‘Tabirci.com’a güvenim sonsuz. Bakalım bu rüyalardan ne tür bir sonuç çıkacak? Merakla bekliyorum.
Erdoğan ne yapmak istiyor?
MEDYANIN Tayyip Erdoğan’a karşı bir kampanya başlattığını öne sürebilir miyiz?
Hayır.
Medyanın Özal’a, Demirel’e, Tansu Çiller’e, Mesut Yılmaz’a, hatta iktidarının son döneminde Bülent Ecevit’e yönelik yayınlarını anımsayalım, çok yıpratıcı değil miydi?
Öyleydi.
Medyanın geneline yansıyan havaya baktığımızda Erdoğan’a karşı bırakın yıpratıcı olmayı, ‘hoşgörülü’ bir yayın yapıldığından bile söz edemez miyiz?
Tabii ki edebiliriz.
İstanbul’un göbeğinde polisler gösteri yapan kadınları coplarsa, bu olay hangi hükümet döneminde olursa olsun, Türk medyası tarafından ‘büyütülerek’ haber yapılmaz mı?
Yapılır.
Peki mesele ne?
Bence meselenin iki yönü var:
BİR:Erdoğan, merkez medyaya güvenmiyor. Kendisine yönelik ‘ılımlı’ yaklaşımın ‘çıkar’ beklentisinden kaynaklandığına emin. Medyanın önemli isimlerinin fırsatını bulduklarında kendisini bir kaşık suda boğacağını düşünüyor. Bu nedenle de medyada çıkan her olumsuz haberi büyütüyor ve kendisine yönelik kötü niyetli girişim olarak algılıyor.
İKİ: Erdoğan, ‘medya ile düşman’ bir görüntü vererek iktidara geldiğine kesin iman ediyor. Bu nedenle ‘medya ile dost bir görüntü’ vermektense, ‘medya ile didişen bir görüntü’ vermenin halk nezdinde daha çok prim yapacağını düşünüyor.