Paylaş
“Gerekirse soğan ekmek yeriz, yine de teslim olmayız” diyor.
*
Bir başkası ise çıkmış...
“Eti gramla, domatesi taneyle yiyin” diye tavsiyede bulunuyor.
*
İddia ediyorum:
Milletvekili sıfatını taşıyan bu kişilerin temel derdi...
Ne vatandaşı ikna etmek ne de vatandaşa moral vermek.
*
Tek dertleri var:
Yukarıya selam çakmak.
*
Eğer temel dertleri vatandaş olsaydı...
Soğan ekmek edebiyatı yapmak yerine...
“Ben milletvekili olarak şu, şu haklarımdan vazgeçiyorum” falan diyerek yapabilecekleri asgari bireysel fedakârlıklarla kamuoyunun karşısına çıkarlardı.
*
Hiçbir bireysel fedakârlığa katlanmayıp millete soğan ekmek diskuru çekmek...
Sadece ve sadece...
Vatandaşın asabını bozmaya yol açar, açıyor.
Bunu bilsinler.
DIŞ MİHRAKLAR, DIŞ MİNNAKLAR FALAN
DOLARDAKİ birinci yükseliş, faiz indirimi kararıyla ortaya çıktı.
Bunu anladık.
Tamam.
*
Peki ya bu son yükseliş?
13’lere varan, 14’leri yoklayan bu son yükseliş?
Bu neden oldu?
*
Faiz indirimi yok, ABD’de finans piyasalarını etkileyecek bir karar alınmış değil, borsa yükselişte, ihracat artışta.
Yani bu son yükseliş için...
“Şundan oldu” diye öne çıkarılabilecek iktisadi bir gerekçe pek yok.
*
“Dış mihraklar” söyleminden bana da gına gelmiş durumda.
Ben de bazen “dış minnaklar” diye kafa buluyorum bu söylemle.
Ben de her şeyin dış mihraklara bağlanmasından hiç hazzetmiyorum.
*
Ama gel gör ki...
Dolardaki bu ikinci yükselişe somut, iktisadi ve gerçekçi bir izah bulamayınca...
Kendimi minnak minnak dış mihraklar söylemine doğru kaymaya başlarken yakalayıveriyorum.
*
Hafazanallah! Hafazanallah!
HASAN FEHMİ BEY’İN YAKASINI BIRAKMAYAN OLAY
BİR zamanlar Aynur Aydan isimli bir sinema oyuncusu vardı.
Kendisi “Bakan düşüren kadın” olarak ün yapmıştı.
Bu üne neden olan olay şuydu:
1979 yılında Aynur Aydan’ın dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş’le ilişki yaşadığı iddiaları ayyuka çıkmış, Bakan Güneş de sırf bu iddialar üzerine görevinden istifa etmişti.
*
O tarihten itibaren...
Hasan Fehmi Güneş, ne zaman siyasette kafayı azıcık kaldırsa...
Hemen Aynur Aydan gazetelere ve televizyonlara gözyaşlarıyla “Ben onu çok sevmiştim” falan diye demeçler verir ve Hasan Fehmi Bey’i zor durumda bırakırdı.
1979’dan bugüne kadar yakasını hiç bırakmadı bu tatsız vaka Hasan Fehmi Güneş’in.
O kadar ki...
Hasan Fehmi Bey’in vefatı üzerine bile...
Yine yeni yeniden Aynur Aydan ismi hatırlandı.
Halbuki hasletleri olan, kibarlığıyla, nezaketiyle, dürüstlüğüyle ve harama el uzatmamasıyla öne çıkmış, dengeli siyaset anlayışıyla herkesi etkilemiş bir isimdi Hasan Fehmi Güneş.
Allah rahmet eylesin.
MUHALEFET AKILLANDI
ŞÖYLE bir baktım:
Sokağa yüz vermiyor muhalefet.
*
Biliyorlar tencere tavanın, kaosun, kargaşanın, maceranın, huzur bozmanın aleyhlerine olacağını.
*
Bunu öğrenmiş olmaları, Türkiye açısından küçük, kendileri açısından büyük bir adım.
FİTNE ZAMANI
FİTNE zamanları için tavsiyem şudur:
*
Yürüyorsan duracaksın. Konuşuyorsan susacaksın. Ayaktaysan oturacaksın. Koşuyorsan yürüyeceksin. Hareketliysen durgunlaşacaksın. Dışarıdaysan içeri gireceksin.
HANGİ KUŞAKTANSINIZ?
“BEN hangi kuşaktanım?” diye merak edenler için bir tablo hazırladım.
Bakın ve hangi kuşaktan olduğunuzu bulun:
*
1945 VE ÖNCESİ: Sessiz kuşak...
*
1946 - 1964 DOĞUMLULAR: Baby Boomers.
*
1965 - 1976 DOĞUMLULAR: X kuşağı...
*
1977 - 1995 DOĞUMLULAR: Y kuşağı...
*
1996 - 2012 DOĞUMLULAR: Z kuşağı...
*
2013 SONRASI DOĞANLAR: Alfa kuşağı...
BİR ERCAN TURGUT ÖLMÜŞ DİYELER
POP söyledi, hem de çok güzel söyledi. Minibüs müziği yaptı, hem de pek iyi yaptı. Arabeske vurdu kendisini, hem de şahane vurdu. Taverna müziği yaptı, hem de kralını yaptı.
Yetmedi.
Efendiliğiyle, kendiyle barışık oluşuyla, alçakgönüllüğüyle gönüllere taht kurdu.
Ve Ercan Turgut öldü.
Hepimizin kendimizi doların dalgalanmasına bıraktığımız gün, sessiz sedasız çekip gidiverdi aramızdan. Nurlar içinde yatsın. Kaytan bıyıklı albüm kapaklarını hiç unutmayacağız.
Paylaş