Paylaş
“TÜRKİYE’de her şey olursun ama rezil olamazsın” özlü sözü, bir kez daha haklı çıktı.
Bakınız: Bekir Ağırdır örnek olayı.
*
Birinci turdan önce söylediklerinin hiçbiri doğru çıkmamış, bütün analizleri yatmış, tüm tahminleri çökmüş. Fakat en küçük bir özeleştiri bile yok.
Özeleştiri olmadığı gibi, sanki “bilge kral” gibi çıkmış, hâlâ analiz kasmaya, tahmin yapmaya devam ediyor.
*
Söylediği yeni şeylerden biri şu:
*
“Hâlâ her şey mümkündür. Erdoğan’ın fark atması da Kemal Bey’in fark atması da mümkün.”
*
Şuna bak şuna!
Erdoğan fark atarsa “Bildim” diyecek, Kılıçdaroğlu fark atarsa yine “Bildim” diyecek.
Yani sonuçta asla kaybetmiş olmayacak.
Uyanıklığı görüyor musunuz?
Bu uyanıklıkla nasıl oldu da Kemal Bey’den birkaç milletvekilliği kapamadı, anlamış değilim.
*
Söylediği şeylerden biri de şu:
*
“Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 45’le Ecevit ve İnönü dahil CHP tarihinin en yüksek genel başkanlık oyuna ulaşmış. Bu aslında Kemal Bey’in kişisel başarısı.”
*
Hadi ya? Gerçekten mi?
Koskoca İYİ Parti’nin oyu nerede? HDP’nin Diyarbakır’dan Van’a yağdırdığı milyonlarca oy nerede? Babacan, Davutoğlu nerede? Hadi Gültekin Bey’i saymayalım, Saadet nerede?
*
Ecevit, yüzde 40’ları HDP oylarıyla mı aştı kardeşim? Ecevit yüzde 40’ları aşarken yanında İYİ Parti gibi bir parti mi vardı? Saadet’le ittifak mı yaptı Ecevit? Davutoğlu, Babacan türü adamlara prim verdi mi Ecevit?
*
Neyse... Neyse... Uzatmak istemiyorum.
Sadece muhalefeti destekleyen vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum:
*
Bu adamın sizi kandırmasına daha fazla izin vermeyin lütfen.
‘BİZİM TERÖRLE NE İLGİMİZ OLABİLİR Kİ’ NAİFLİĞİ
İKİNCİ turdan sonra muhalefet sözcüleri şöyle şeyler söylemeye başladılar:
*
“Bize terörist dediler. Yalan söylediler. İftira attılar. Bizim terörle ne ilgimiz olabilir? Bizim teröriste benzer bir halimiz mi var?”
*
Bunları söyleyen, başta İmamoğlu ve Yavaş olmak üzere tüm muhalefet sözcülerine sesleniyorum:
*
Tabii ki terörist değilsiniz. Tabii ki teröriste benzer bir haliniz yok.
Ama “Bu da nereden çıktı böyle? Nasıl olur da bize böyle şeyler söylenir?” falan diye ıslık çalmayı da bırakın.
Konu şu:
*
HDP, cumhurbaşkanı adayı çıkarmadı ve sizin adayınızı destekleme kararı aldı. Üstelik siz bu desteği HDP’den talep ettiniz ve bu destekten gayet memnun olduğunuzu söylediniz. Ayrıca Kandil’den üst üste size destek açıklamaları gelirken hiçbiriniz çıkıp da “Siz teröristsiniz. Yere batsın sizin desteğiniz. İktidara gelirsek sizinle en büyük mücadeleyi biz vereceğiz” demediniz. Sustunuz. Geçiştirdiniz. Israrla. İnatla.
*
E bu durum da iktidarın eline...
Terör ve teröristler üzerinden sizin üzerinize gitmek için eşsiz bir fırsat sundu.
*
Meselenin bu olduğunu bal gibi bildiğiniz halde “Nereden çıktı bu, Allah Allah” diye davranmanız karşısında...
Üzülüyorum. Gerçekten çok üzülüyorum.
DEFNE HASTANESİ NASIL SİMGEYE DÖNÜŞTÜ
HİÇBİR inceleme yapmadılar, ne olup bittiğine bakmadılar, sadece sosyal medyada dönen mavralardan etkilendiler.
Ve şöyle şeyler yaptılar:
*
Meral Akşener seçim meydanlarında...
Defne Hastanesi’nin temelini diline doladı. “Yalandan temel atıyorlar” dedi. Söylediklerinden hiç mi hiç kuşku duymadı.
*
Ekrem İmamoğlu miting meydanlarında...
Çok büyük konuştu. İktidarı yalancılıkla suçladı. “Bunlar kötülük yapıyor” dedi. “Sahte temel atıyorlar” dedi.
*
Faik Öztrak basın toplantısında...
Kendinden süper emin bir şekilde, eline aldığı temel fotoğrafını sallayarak... “Bu nasıl temel kardeşim?” diye kafa buldu.
*
Sonuç şudur:
*
Hiçbir inceleme-araştırma yapma zahmetine katlanmadan, bir çalışma arkadaşlarını Defne’ye gönderip “Bakın bakalım, nedir bu temel işi?” demeye tenezzül etmeden, sadece ve sadece sosyal medyanın gazına gelerek...
Elbirliğiyle, dün Erdoğan tarafından açılışı yapılan Defne Hastanesi’ni...
Seçimin ikinci turunun simgesi haline getirdiler.
*
Ayrıca bütün bunlara...
Defne ilçesinde Kılıçdaroğlu’na yüzde 90, Erdoğan’a yüzde 8 oy çıkması da eklenince...
Hastanenin simgesel değeri, daha da artmış oldu.
*
“Neden yenildiler?” diye listeler yapılıyor ya...
Alsınlar, bunu da koysunlar listeye.
KEMAL BEY İYİ OLABİLİR AMA ÇEVRESİ KESİN KÖTÜ
“LİDER iyi ama çevresi kötü” sözünden nefret ederim.
Çünkü bu yaklaşımı, yüreksiz bir yaklaşım olarak görürüm.
*
Adamda liderine laf edecek yürek yoktur.
Ama durumdan da memnun değildir.
“Liderimiz iyi ama çevresi kötü” diyerek vaziyeti idare eder.
*
Fakat ben bu konuda bir istisna yapacağım:
“Kemal Bey belki iyi olabilir ama çevresinin kötü olduğu çok kesin” diyeceğim.
*
Yanlış anlaşılmasın; “çevre” derken Tuncay Özkan’ı falan kastetmiyorum. Benim kastettiğim “çevre”, Tuncay’ı falan aşan, çok ama çok daha büyük bir çevre.
*
- Yeterince çalışmayan ekibi...
- Kendisini yanlış yönlendiren danışmanları...
- Bir türlü zihniyetini değiştiremediği ve bu nedenle hâlâ halk aşağılaması yapmaya devam eden bir kısım seçmeni...
- Medyasında kendi adına konuşturduğu kibirli ve nobran sözcüleri...
- Daha kazanmadan “Yargılanacaksınız” diye tehditler savuran taraftarları...
- Dava bilincinden yoksun örgüt yapısı...
Falan.
*
İşte bu çevrenin iyi olmadığı kesindir, nettir.
Ama bu çevreyi dönüştüremeyen, değiştiremeyen, bu insanların zihinsel bir devrim yapmalarını sağlayamayan bir lider için ne kadar iyi diyebiliriz, işte orası muamma.
İKTİDAR OLMAK İÇİN İKTİDARI DEĞİL, MUHALEFETİ DEĞİŞTİRMEK
YAVUZ Ağıralioğlu attı bu fikri ortaya. CNN Türk’te. Tarafsız Bölge’de.
*
Madem bu muhalefet, iktidarı yenecek performansı bir türlü gösteremiyor...
Ve madem başarısızlığına rağmen, zerre kadar kendini yenilemiyor...
O zaman muhalif seçmene düşen bir görev var:
*
İktidarı değiştirmek için önce muhalefeti değiştirme hedefine kilitlenmeli.
*
Bu muhalefet başta kaldığı müddetçe başka türlü bir değişim olma ihtimali yok.
MEGRİ MEGRİ
ÇÖZÜM Süreci’ni eleştirebilirsiniz. Hem de kıyasıya.
Fakat unutmayın ki Çözüm Süreci’nin şöyle bir amacı vardı:
PKK silah bırakacaktı. Terör kökten bitecekti. Analar ağlamayacaktı.
Amaç bu olduğu için de halkın büyük bölümü olayı “teröre taviz” olarak algılamadı. Barış umuduna bağlandı. Ve Erdoğan’ı “Terörle işbirliği yapıyorsun” diye suçlamadı.
Sonuçta olmadı.
Olmayınca da eleştirildi Erdoğan.
“Başaramadın” dendi. “Amacına ulaşamadın” dendi. “Yanlış adımlar attın” dendi.
Ama hiç kimse Erdoğan’a...
“Siyasi kariyer hevesin için HDP ile işbirliği yaptın” da demedi, diyemedi.
Yani “Megri Megri” falan diye eski defterleri karıştırmaya hakkınızın olması için...
Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmek için HDP ile işbirliği yaptığına dair bir kanıt sunmanız gerekiyor.
Paylaş