Paylaş
Şöyle diyor:
“PKK’nın Cizre’de polise dönük terör saldırısını lanetliyorum! Barış çok uzakta”.
*
PKK’lının teki ise...
Hasan Cemal’in bu çıkışından bile rahatsız olmuş.
Adamın, Hasan Cemal’in yazdığının hemen altında yaptığı yorum şu:
“En demokratik dediğimiz kişiler bile bugünlerde sırf devlete yaranabilmek için bin dereden su taşıyor”.
*
Kafaya bak kafaya!
*
Bu kafaya göre “Demokratik bir kişi” olabilmek için “Aslanım PKK... Sen nasıl güzel katliam yapıyorsun böyle... Vur joker vur” falan diyeceksin.
Yoksa hemen yersin yaftayı:
Korkak, devlete yaranmaya çalışıyor, Kürt düşmanı falan...
*
Eğer bu alçakların döktükleri kana güzelleme yapmazsan...
Anında çizerler üstünü.
İster Hasan Cemal ol, ister Ahmet Hakan. Hiç fark etmez.
FETÖ’DEN SONRA CEMAAT VE TARİKATLARA NASIL BAKMALI?
FETÖ adlı organizasyonun devletin içine bu denli sızabilmesini mümkün kılan temel yaklaşım şuydu: “Alınları secdeye değiyor, bunlardan bir zarar gelmez”.
*
FETÖ deneyimi, bazen en büyük zararın alınları secdeye değenlerden geldiğini gösterdi. Kim ne derse desin, acı gerçek budur.
*
Kimse kusura bakmasın: FETÖ’den dili yananlar, tabii ki cemaat ve tarikatlara üfleyerek yaklaşacaklar.
*
Cemaat ve tarikatlar... Sadece “hu” deyip dönseler, kendi hallerinde takılsalar, tepeden tırnağa uhrevi olsalar, şirketleşmeye falan kalkıp baştan sona dünyevileşmeseler, kendi adamlarını bir yerlere getirmeye uğraşarak ekip taassubu yapmasalar... Kimse cemaat ve tarikatları kafayı takmaz.
*
Ama işte görüyorsunuz: Cemaat ve tarikatlar, büyülü dünyanın masalsı oluşumları olmaktan çoktan çıktılar. Uhrevi falan değiller, tepeden tırnağa dünyeviler... Öteki dünyada bir yerlere gelmenin değil, bu dünyada bir yerlere gelmenin aracı olmuş durumdalar.
*
Peki ne yapacağız? Cemaat ve tarikat düşmanlığı mı yapacağız? “Kapatalım, vuralım, kıralım, asalım” mı diyeceğiz? Tabii ki hayır! Yapacağımız tek şey şu olacak: Liyakati esas almak.
*
Kamuda önemli bir pozisyona birini getirirken... Bu kişinin cemaatçi mi, tarikatçı mı, ateist mi, dindar mı, Sünni mi, Alevi mi falan olduğuna hiç bakmayacağız. Layık mı, değil mi? Sadece buna bakacağız.
GÜNDEMDEKİ İSİMLER
ASLI ERDOĞAN: Aslı Erdoğan’ın hapiste tutulması, PKK propagandasına omuz vermekten başka hiçbir işe yaramıyor. Aslı Erdoğan hapiste kaldıkça... PKK yandaşları bayram ediyor.
*
TARIK AKAN: Siyasal yaklaşımımız hiç örtüşmezdi. Biraz o bana yaklaştı, en çok da ben ona... Hastalığına üzüldüm. Umarım hastalıkla mücadelesini kazanacaktır. Şifa bulsun inşallah.
*
ALİ BULAÇ: Başta Ali Bulaç olmak üzere... Ahmet Turan Alkan, Nuriye Akman, Nazlı Ilıcak gibi gazeteciler, neden tutuksuz yargılanmıyorlar? Neden kimse bunun üzerinde durmuyor?
*
SEVAN NİŞANYAN: Tam “ya bu adam bu kadarını hak etmiyor, çıksın artık hapisten” diyeceğim... Pat diye önüme düştü şu cümlesi: “Tecavüzcülerin çoğu buluğ çağının fırtınaları arasında yolunu kaybetmiş âşıklardır”.
*
HAKAN ŞÜKÜR: Babası hapse düşmese... Mallarına el konmasa... “Çok pişmanım, geç fark ettim FETÖ’nün ne olduğunu” falan der miydi? Hiç emin değilim, hiç.
KÖPRÜNÜN ADIYLA İLGİLİ RAHATLATACAK BİR BİLGİ
MADEM köprünün adını değiştirmiyorlar.
O zaman şununla avunalım:
*
Hiç kimse o köprüyü o isimle anmayacak.
“Üçüncü köprü” deyip geçecek.
1 AY 11 GÜN SONRA
BATI basınında ilk kez, 15 Temmuz darbe girişiminin ardında Fetullah’ın olduğu yazıldı.
*
Bu tuhaflığın kaçta kaçı bizim meseleyi doğru dürüst anlatamamamızdan kaynaklanmıştır acaba?
HER HAFTA SİZE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUZ
BÖYLE demiş Türkiye’yi ziyaret eden Bulgaristan Başbakanı...
*
Türkiye’nin içinde bulunduğu feci durumu bundan daha iyi anlatacak cümle yok gibi.
FETULLAH İÇİN İADE YÜZDELERİ
İADE EDİLECEK: Yüzde 30
*
İADE EDİLMEYECEK: Yüzde 30
*
BAŞKA BİR ÜLKEYE GÖNDERİLECEK: Yüzde 30
*
ABD’DE GÖZALTINA ALINACAK: Yüzde 10
KEMAL BEY İÇİN ÜÇ CÜMLE
BİR: Soğukkanlılığı, sükûneti, vakur duruşuyla göz doldurdu.
*
İKİ: Suikast girişimine maruz kalmasının tadını çıkarmaya tenezzül etmemesiyle takdir topladı.
*
ÜÇ: Koruma ekibinde yer alan şehit olan asker için sergilediği duyarlı tavırla helal olsun dedirtti.
YA İSTİKLAL YA ÖLÜM
NE anlama geldiğini, gelebileceğini tam olarak anlamlandıramadan tekrarlayıp duruyorduk Atatürk’ün bu önemli çıkışını...
*
Dün aynı cümleyi Başbakan Binali Yıldırım’dan işitince...
Tarihsel anlamını çok daha iyi kavramış olduk.
Paylaş