Paylaş
TAMAM anladık.
PKK terör örgütüdür.
*
Tamam anladık.
Çözüm mözüm yok.
*
Tamam anladık.
Artık fragman izleteceksiniz.
*
Tamam anladık.
Teröristler azdı.
*
Tamam anladık.
Kandil kaşınıyor.
*
Tamam anladık.
Öcalan’ın kapısına gitmeyeceksiniz.
*
Tamam anladık.
Ateşkes ilan etseler bile siz ateşkes yapmayacaksınız.
*
Tamam anladık.
Erken seçime kadar kahramanlık türküleriyle yöneteceksiniz memleketi.
*
Tamam anladık.
Teröristle “anladığı dilden” konuşacaksınız.
*
Tamam, hepsini anladık.
*
Anlamadığımız tek bir şey kaldı:
-Akan kanı nasıl durduracaksınız?
-Günde 8’e çıkan şehit sayısını nasıl sıfırlayacaksınız?
-Gözyaşlarını nasıl dindireceksiniz?
AKP seçimde kaybedecek diyoruz
DİYORUZ ki:
Eğer hükümet kurulmaz, seçime gidilirse...
Kanlı pusular, çatışmalar, şehitler içinde seçime gidilecek.
*
Ardından ekliyoruz:
Böyle bir ortamda gidilen seçimde...
AK Parti’nin kazançlı çıkması mümkün değil.
Çünkü bu ateş, en çok AK Parti’yi yakar.
*
Biz böyle diyoruz...
Adam kalkmış bize cevap veriyor.
Diyor ki:
“İyi ya... AK Parti kaybeder, böylece senin arzu ettiğin şey gerçekleşir. AK Parti yenilir ve sen de sevinirsin. Bırak, seçime gidilsin o zaman.”
*
Adam dünyayı AK Parti’nin yenilmesi ya da yenilmemesi üzerinden okuyor.
Başka bir derdi yok.
Ona göre Türkiye’de iki kesim var:
-BİR: AK Parti’nin yenilmesini isteyenler.
-İKİ: AK Parti’nin yenmesini isteyenler.
Herkesi bu sefil ve sersem kategorileştirme merceğinden görüyor.
*
Bana bak ey sefil ve sersem kategorikleştirici!
Ben hayatını ve doğrularını AK Parti’nin yenmesi ya da yenmemesi üzerine kurmuş ve oturtmuş biri değilim.
Benim derdim AK Parti değil.
Bana ne kardeşim, ister yensin AK Parti, ister yenilsin.
Umurumda bile değil.
*
Ben memleketin selametini düşünüyorum.
“Memleketin selameti için koalisyon hükümeti kurun” dediğimizde senin üzerinde hiçbir etkisi olmayacağından...
“Seçime gidilirse AK Parti yenilir” demeyi tercih ediyorum.
Çünkü sen ancak bundan anlıyorsun.
Yenmek ya da yenilmek.
Tek derdin bu senin.
Bu nedenle sana “Seçime gitme, hükümet kur, yoksa yenilirsin” diyorum.
*
İşin aslı şu:
Yenmişsin, yenilmişsin...
Umurumda değil.
En sevdiklerim üzerine yemin ederim ki...
Yensen üzülmem, yenilsen sevinmem.
Söyle bakalım ey geçici, nasıl duracak bu kan
SÖYLE bakalım ey aslında geçici ama icraatı hiç de geçiciye benzemeyen hükümet!
*
Söyle hadi...
-Yoksul polislerimizin ve askerlerimizin şehit edilmesinin önüne nasıl geçeceksiniz?
-Her gün kanlı bir pusuya uyanan milletimizin istediği huzur ve sükûnet için var mı şahane bir planınız?
-Ateşin yaktığı evlerdeki feryatları durdurmak için ne tür bir çıkış yolu arıyorsunuz?
-“Şehitler gelir/anında misillemesi yapılır/şehitler gelir/anında misillemesi yapılır” kısırdöngüsünden nasıl kurtulacaksınız?
-Her şehit haberinin ardından “Bıçak kemiğe dayandı, görecekler günlerini” dışında kuracağınız cümle sayısı kaç?
-Şehit sayısı kaça ulaştığında masaya oturacaksınız?
-Yoksa şehit sayısı kaça ulaşırsa ulaşsın... Artık masaya oturmayacak mısınız?
-Peki o zaman söyleyin bakalım, sizin için “şehit sayısı” dediğimiz şey sadece kuru bir rakamdan mı ibarettir?
-Milletimizin bölünmesini ve parçalanmasını gerçekleştirmeden nasıl çıkacaksınız bu işin içinden?
-Etnik ve mezhebe dayalı cepheleşme sarmalından kurtulmak için hangi adımları atacaksınız?
-Hep ve hep pek etkili taziyelerle mi yetineceksiniz?
-Var mı yeni planınız?
-Hangi adımları atacaksınız?
-Millete söyleyecek “yeni” sözünüz nedir?
Şehit ne demek
ŞEHİT demek...
-Gözü yaşlı bir ana demektir.
-Babasız kalmış bir bebek demektir.
-Dünyası yıkılmış bir eş demektir.
-Yüreği yanan bir baba demektir.
-Ateş düşmüş bir ev demektir.
Paylaş