Oldukları gibi görünmeyenler göründükleri gibi olmayanlar

Bir bakıyorsun:

*

Günlük hayatta acayip mülayim takılan bir kişilik, sosyal medyada en sert adam pozlarına bürünüp babalandıkça babalanıyor.

*

Bir bakıyorsun:

*

Günlük hayatında bir kez bile racon kesmemiş bir zat, sosyal medyada racon üstüne racon kesiyor.

*

Bir bakıyorsun:

*

Gündelik hayatta mizah duygusu neredeyse sıfır olan bir kişilik, sosyal medyada güya çok ince gören espriler yapma gayreti içinde.

*

Bir bakıyorsun:

*

Kişilik olarak acımtırak, kekremsi ve gayet sevimsiz bir tip, sosyal medyada “Aman da bakın biz ne de ponçiğiz” diye rol kesiyor.

*

Kısacası...

Sosyal medya...

Olduğu gibi görünmeyenlerin, göründükleri gibi olmayanların dünyası haline gelmiş durumda.

AT ÜSTÜNDE KUŞLAR GİBİ SEKEN BABACAN

ALİ Babacan ve eşi, at üstünde poz vermişler.

Ali Bey, bu fotoğrafı sosyal medyada paylaşıp altına şunu yazmış:

*

“Benzin fiyatlarını görünce biz.”

*

İşte size...

Çok şeker, çok ponçik, çok z kuşağının dilbazı olmaya çalışıp laf sokarken...

Bariz bir çuvallama örneği.

*

Öyle beyazın beyazı bir Müslüman ki Ali Babacan...

Bırakın ata binmeyi, ata yaklaşmanın bile benzin fiyatlarını seksen sekize katlayacağının farkında değil.

*

Benzin fiyatlarına gönderme yaparken...

“Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” demeye meyilli bir Fransız Kraliyet Ailesi mensubu gibi takılıyor ama ne kendisi farkında bunun ne de üstüne bindiği at.

MÜSTERİH OLMASAK ÇOK DAHA İYİ OLUR

SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca, Giresun’da yaptığı konuşmada şunları söylemiş:

*

“Artan vaka sayıları konusunda Sağlık Bakanı’nız olarak yüksek sesle söylüyorum. Endişe etmeyiniz. Hastalık eski günlerindeki gücünde değil. Grip olan vatandaşlarımızın sayısını günlük olarak ilan etsek benzer manzaralarla karşılaşırız. Müsterih olunuz.” 

*

Aman Sayın Bakan.

Maskeydi, mesafeydi millet zaten bıkmış durumda.

Bir de siz çıkıp “Endişe etmeyin, müsterih olun” falan derseniz, bu millet hepten tüm kuralları boş verip... Bırakın tokalaşmayı şapır şupur öpüşmeye başlar.

*

Yani demem o ki Sayın Bakan...

Müsterih olmamız gerekiyorsa bile müsterih olmamızı söylemeyin çok rica ediyorum.

İMAMOĞLU KIVAMI

BENİM görebildiğim kadarıyla...

Ekrem İmamoğlu konusunda iktidar cenahında kafalar karışık.

*

Kimileri...

Balıkçı meselesini uzattıkça uzatıyorlar. “Ne kadar vurursak o kadar geriler” diye düşünüyorlar. Üzerine üzerine gidilmesinin kendileri açısından faydalı olacağına inanıyorlar.

*

Kimileri de...

Eleştirilerin kararında olmasını savunuyorlar. Mübalağalı eleştiriler nedeniyle İmamoğlu’nun eksiklerinin fark edilemediğini düşünüyorlar. Hak ettiğinden daha fazla gündemde tutulmaması gerektiğini söylüyorlar.

*

Kimse sormuyor ama bana sorulacak olursa kanaatim şu:

*

Her şeyin bir kıvamı var. Balık pişirmenin bile. Kıvamı kaçırmamak gerekir.

YAŞAYARAK ÖĞRENDİM

- Kedisi olan, köpeği de olsun ister.

- Kötü insan olmak, iyi insan olmaktan daha zordur.

- Anlaşılmadığına ikna olan, anlaşılma kaygısını bir tarafa bırakır.

- Tiryaki meşrep kişilik, her şeyin tiryakisi olur.

- Kendisiyle dalga geçemeyen, hiçbir şeyle dalga geçemez.

- Bir şeye dadanmaya meraklı olan, her şeye dadanır.

- Gıybete meraklı olan taraf tutmaz, herkesin gıybetini yapar.

- En küçük makamı bile hazmedemeyen, daha büyük makamda çığrından çıkar.

SERDAR ORTAÇ’IN AHLAKİ DÜŞÜKLÜĞÜ

SERDAR Ortaç’ın bir demeci yer aldı dünkü gazetelerde.

*

Söyledikleri şunlar:

*

“Baba olmak için artık çok geç. Halbuki kaç tane çocuğum olacaktı. Hep kürtaj oldular. Kaç tane. Yazık... İstemediler. Gençlerdi. Onlar da haklı. Bir şey diyemiyorum. Aralarında tanıdığınız isimler de var.”

*

En rezil şahıslar bile böyle şeyler söylerken kendilerini yakalasalar, “Ben ne yapıyorum abi?” falan derler.

*

Ahlaki standardı en düşük kişiler bile... “Yok artık, ahlaki standartlarımızı bu kadar da düşürmeyelim” falan diye düşünürler.

*

Bizim Serdar Ortaç’ın ahlaki düşüklüğünün boyutlarını tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalır.

O derece yani.