Paylaş
Şöyle diyor Sofuoğlu:
*
“Gidin bakın üniversitelere... Bütün Türkiye’de üniversitelerin yerleştiği yerler, Nişantaşı’na döndü.”
*
Aşağı yukarı 20 senedir Nişantaşı’nda ikamet etmekte olan bir vatandaş olarak soruyorum:
*
Ne varmış Nişantaşı’nda Ebubekir?
*
Benim göremeyip de senin gördüğün nedir Ebubekir?
Ne olup bittiğini zannediyorsun sen bizim mahallede?
O kirli muhayyilenden neler geçiyor Ebubekir?
*
Nişantaşı dendiğinde “üstleri çıplak altları deri pantolonlular” falan mı geliyor aklına?
Kafanda kurduğun banal fantezilerin diyarı mı belledin Nişantaşı’nı?
*
“Fuhuş yuvası” mı demek istiyorsun Nişantaşı’na? Burada yaşayan insanları töhmet altında mı bırakmak istiyorsun? Maksadın nedir?
*
Hem ağzından çıkanı kulağın duymuyor, hem de “Beni linç ediyorlar” diye ağlaşıp duruyorsun Ebubekir.
ÜMİT ÖZDAĞ DA KATILMIŞ O KERVANA
ÜMİT Özdağ, bir televizyon yayınında şöyle demiş:
*
“İmamoğlu bana büyük bir terbiyesizlik yaptı. Ben buna rağmen kendisini destekledim. Yaptığı terbiyesizliği kamuoyuyla paylaşmayacağım.”
*
Kusura bakmasın ama Ümit Özdağ’ın bu yaptığı hiç şık bir davranış değil.
*
Benim bildiğim şudur: Ya çıkar tak tak açıklarsın büyük terbiyesizlik diye nitelendirdiğin şeyi ya da hiç lafını bile etmezsin.
*
“Bana terbiyesizlik yaptı ama ne yaptığını söylemem” demek, Ahmet Davutoğlu’nun “Konuşursam şöyle olur böyle olur” demesi kadar fena bir şeydir.
TAHİNLİ KABAK TATLISI ŞATAFATLI YEMEK Mİ?
MECLİS tutanaklarından biraz kısaltarak aktarıyorum:
*
SALİH CORA (AK Parti): Sanki biz burada şatafat içinde yaşıyormuşuz gibi sürekli fakirlik edebiyatı yapıyorlar. Ben akşam yemeğinde hamsi yedim ama bizi eleştiren milletvekili (CHP’li Ali Öztunç’u kast ediyor) kabak tatlısını tahinli yedi. Tahinden de taviz vermedi.
*
ALİ ÖZTUNÇ (CHP): Sayın Başkan. Sayın hatip, benim akşam yemeğinde ne yediğimi söyledi.
*
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Meclis Başkanvekili): Yediniz mi kabak tatlısını? Yemediyseniz sorun yok.
*
ALİ ÖZTUNÇ: Beni şatafatlı yemek yemekle suçladı.
*
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ Tahinle kabak tatlısı yemek kötü bir şey mi arkadaşlar? Hayret bir şey!
*
ALİ ÖZTUNÇ: Eğer ben kabak tatlısı yediysem Allah benim belamı versin. Vallahi yemedim. Kuru fasulye, pilav yedim.
*
Vay arkadaş! Bu nasıl tartışma yahu! “Kabak tatlısının üzerine tahin dökülürse o kabak tatlısı olmaktan çıkar, ceviz ya da kaymaktan şaşmayacaksın” diye tartışma yürüteceklerine... Gariban kabak tatlısını, kraliçenin tatlısı tahtına çıkarmışlar. Hay bin kunduz!
MESUT VE BAHTİYAR OLMAK İÇİN ŞU BEŞİNİ YAPIN
- BİR: Siyasi fanatiklerle asla siyasi konuları tartışmayın, eğer konu açılırsa sürekli “Çok haklısın, tamamen katılıyorum” falan diye geçiştirin.
*
- İKİ: “Noel Baba pandemi nedeniyle bu yıl gelemiyor. Çünkü kendisi 65 yaş üstü” diye espri yapanlarla aranıza muazzam bir mesafe koyun.
*
- ÜÇ: “Ağır Romantik” diye bir Türk filmi var. O kadar kötü ki... “9 Kere Leyla” bunun yanında başyapıt kalır. Kaçın, kaçın, kaçın.
*
- DÖRT: “Acaba beni cep telefonuna nasıl kaydetti? İsmimin önüne arkasına ne yazdı?” diye tuhaf merakları olanlar var. Uzak durun uzak.
*
- BEŞ: Ekranlarda gözlerini belerterek ayar verici bir metni okumaya fazlasıyla meraklı haber sunucularından da kaçının.
S-400 GEYİKLERİ
ŞU kulaklar, şu tür konuşmaları duydu:
*
- Çalışıyor mu, çalışmıyor mu?
- “Ketıl” mı bu birader fişi takınca çalışsın.
- Konuşlandıysa nereye konuşlandı? Açıklayın.
- Yahu bu seyyar, seyyar... Bir yere konuşlanmıyor.
SARIGÜL’ÜN PARTİSİNİN AMBLEMİNE BAKARKEN MIRILDANDIKLARIM
- 14 Şubat Sevgililer Günü Partisi gibi... Oh mis.
- Aşk bu değil, yapma Sarıgül.
- Parti değil adeta romantik komediyi çağrıştırıyor.
- Evlilik programına mı geldik, partiye mi? Belli değil.
- Bu partinin el işareti şimdiden belli: Elle yapılan kalpçik!
Paylaş