Neye yaradı

- YASAKÇI oldun mu? Oldun.

Haberin Devamı

- Kuzey Kore ile birlikte anılır oldun mu? Oldun.
- Avrupa’dan bin kilometre daha uzaklaştın mı? Uzaklaştın.
- “Saçmalamayın, bizim usta yapmaz böyle şey” diyen taraftarlarını bile üzdün mü? Üzdün.
- “Demek ki daha büyük bir turp geliyormuş” dedirttin mi? Dedirttin?
- Çok ama çok korktuğun bir şey olduğu algısına yol açtın mı? Açtın.
- Mecranın kullanıcılarının hışmını üzerine çektin mi? Çektin.
- Twitter’a girişleri engelleyebildin mi? Engelleyemedin.
- Taraftarlarının Twitter denilen mecrayı boşlamasına yol açtın mı? Açtın.
- Twitter’ı bir anda dikkat merkezi haline getirdin mi? Getirdin.

*

E söyle o zaman:
Neye yaradı ha, ne yaradı?

Gül denilince akla gelenler

- SINIF başkanı.
- Yasak delici.
- Korsan kullanıcı.
- Gerçekten hayret edici...
- Komşu ülkenin Cumhurbaşkanı...
- DNS ayarları değiştirici...
- Üzüntü duyucu.
- Kendisini Norveç Cumhurbaşkanı sanan Türkiye Cumhurbaşkanı...

Haberin Devamı

Twitter’ın Gezi Parkı’ndan 7 farkı

- BİR: TOMA işlemez.
- İKİ: Tazyikli su sökmez.
- ÜÇ: Biber gazı bir numara çekemez.
- DÖRT: “Kapattım” deyince kapatılamaz.
- BEŞ: Vali Mutlu’ya işlev yüklemez.
- ALTI: Yasağı delip girebilenlere “Bunlar terörist” dedirtmez.
- YEDİ: “Gitti canım seramikler” diye acındırmaz.

Yasakçı yaratan karanlık

ABDULLAH Gül...
Pek medeni, pek mütebessim, pek anlayışlı, pek özgürlükçü, pek çağdaş, pek tahammüllü bir siyasetçi izlenimi veriyordu.
Fakat bu karanlık...
Medeni Abdullah Gül’den yasak yasasına geçit veren bir cumhurbaşkanı çıkardı.

*

Ali Babacan...
Pek dünyalı, pek şeffaf, pek demokrat, pek özgürlükçü, pek Avrupai, pek uluslararası bir siyasetçi izlenimi veriyordu.
Fakat bu karanlık...
Dünyalı Ali Babacan’dan yasakçıya yancılık yapan bakan çıkardı.

*

Mehmet Şimşek...
Pek İngiltere’lerde okumuş, pek düzgün, pek uygar, pek dışa açık, pek naif, pek demokrat bir siyasetçi izlenimi veriyordu.
Fakat bu karanlık...
Dışa açık Mehmet Şimşek’ten yasağa bile itiraz edemez bir bakan çıkardı.

Tuvalet yerine lavabo diyor

BAŞBAKAN’ın danışmanı Yalçın Akdoğan şöyle demiş:
“Bu bir kapatma değildir, engellemedir.”

*

“Tuvalete gidiyorum” demenin kaba kaçtığını düşünüp “Lavaboya gidiyorum” demeyi tercih edenler vardır ya...
Yalçın Akdoğan da onlar gibi...
“Kapatma” değil, “engelleme” demesi bu yüzden.

*

Haberin Devamı

Sonuç?
Pek kibar bir insan: Yalçın Akdoğan...

Twitter yasağından bile daha tehlikeli

BAŞBAKAN Erdoğan, Twitter’ın kökünü kazıyacağını söyledikten sonra ekledi:
“Uluslararası camia şöyle der, böyle der... Hiç beni ilgilendirmiyor.”

*

Bu cümle Twitter’ın kapatılmasından bile daha tehlikeli.

*

- Çünkü bu cümleyi biz en son Kenan Evren’den işitmiştik. O da “Uluslararası camia beni ilgilendirmiyor” derdi.
- Çünkü bu cümlenin altında “Buradaki halkın tepkisini falan taktığım yok, uluslararası camiayı takabilirim, aha işte onu da takmıyorum” mantığı yatmakta.
- Çünkü bu cümle, Başbakan Erdoğan’ın sırf istemediği şeylerin engellenebilmesi için neleri göze alabildiğinin tipik bir göstergesi.

Haberin Devamı

Özel hayata kamera dayamanın fetvası

BU memlekette...
Bazı alçaklar, bazı siyasilerin özel hayatlarına kamera dayadılar.

*

İşte tam da bu noktada...
Bir “fetva” verildi.

*

Hayır, Hayrettin Karaman vermedi fetvayı.
Başbakan Erdoğan verdi.
Dedi ki:
“Bu özel değildir. Geneldir genel.”

*

“Bu özel değildir, geneldir genel” cümlesini ilk işittiğimde...
“Eyvah” demiştim, “Bu yol olur”.
Neyin yolu?
- Telefonlara kulak uzatmaya...
- Özel hayatlara kamera dayamaya...
- Yatak odalarını gözetlemeye...
Meşruiyet sağlamanın yolu...

*

Başbakan, şu ana kadar...
“Özel değil genel” çıkışının bir özeleştirisini vermemiştir.
- “Yanlış yaptım” dememiştir.
- “Alçaklığa prim verdim” dememiştir.
- “Bunu yapmamalıydım” dememiştir.
Kısacası...
Yapılan alçaklığı meşru kılan cümlesini geri çekmemiştir.

*

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, Twitter’ı falan yasaklamak yerine...
“Özel değil genel” cümlesiyle hesaplaşmalı ve bu alçaklık yoluna sağladığı meşruiyete son vermelidir.

Yazarın Tüm Yazıları