Paylaş
EKREM İMAMOĞLU: Sinirleri alınmış gibi davranmayla taşı gediğine koymayı aynı kapta eritip üzerine biraz sempati serperek servis etti.
*
MEHMET ÖZHASEKİ: Müdafaa ile hücumu aynı tencerede kaynatmayı başarıp üzerine biraz süper projeler sosundan koyarak servis etti.
*
MANSUR YAVAŞ: Mağdur olmak ile haksızlığa uğramak iddiasını aynı tasta iki dakika kaynatıp üzerine geçiştirme sosu koyarak servis etti.
*
NİHAT ZEYBEKCİ: Rakılar, balıklar, şaraplarla kaynattığı tencereyi “güzel kız” vurgusuyla süsledi ve en üste imbatlar ekleyerek servis etti.
*
TUNÇ SOYER: Hata yapmama dikkati ile kafayı fazla çıkarmama özenini bir arada kaynatıp adeta bir adet yumurta artı bir adet boyoz servis etti.
BANA ÖYLE GELİYOR Kİ YARIN AKŞAM ŞUNLAR OLACAK
Galiba hepimiz çok ama çok şaşıracağız.
Galiba “Garanti kazanacak” dediklerimiz kaybedecek, “Garanti kaybedecek” dediklerimiz kazanacak.
Galiba bayağı bir anketçi, Adil Gür’ün referandumda düştüğü o acıklı duruma düşecek.
Galiba “Ama bu kadar sürpriz de fazla” diyeceğiz.
Galiba hepimizin gözü önce Ankara’da, sonra İstanbul’da olacak.
Galiba hepimiz yan gözle de Şişli’ye bakacağız.
Galiba halkımız biraz şaka yapacak.
BİR DUAM VAR
YARABBİ!
Bu seçim kampanyasında...
Kendi partilerine oy verenlerin cennete gireceğini, cenneti garantileyeceğini söyleyerek hunharca din istismarı yapanlara...
Cennet yüzü gösterme!
Âmin. Âmin.
Binlerce kez âmin...
1994’TEN BERİ BAŞKAN
1990’lı yılların başında tanıdım Hasan Akgün’ü... O dönem Büyükçekmece Belediyesi’nde başkan yardımcısı idi... 1994’te Büyükçekmece’ye belediye başkanı seçildi, o gün bugündür de hep başkan.
*
Çalışkandır Hasan Akgün, hep koşar, hep koşturur, halkın içindedir, bir sürü iş de yapmıştır.
Fakat şöyle bir sorunu var: Daha ne kadar gidecek bu başkanlık?
Bu soruyu sordum kendisine...
Gülümseyerek şu cevabı verdi:
“Büyükçekmece’ye kazandıracağım daha çok projelerim var. Halk beni istediği sürece yoluma devam etmek istiyorum.”
*
Ben hep “Yeter artık” diyenlerdenim ama şu da kafama takılmıyor değil: Halk istiyorsa, halk bıkmamışsa bize laf etmek düşer mi?
BİR BAYBURT DESTANI
BAYBURTLU bir genç...
Almış eline AK Parti broşürleriyle keten torbaları, evleri dolaşıyor.
Kurgusuz, artistliğe dirhem yer vermeyen, yaranma güdüsü olmayan süper hakiki ve süper samimi bir dolaşma bu...
*
Evlerden birinde bir kadına rastlıyor Bayburtlu gencimiz.
“Üstenci karikatürü” gibi bir kadın...
AK Partili gençle yukarıdan yukarıdan konuşuyor.
Güya küçümseyerek, güya aşağılayarak, güya laf sokarak...
“Makarna” diyor, “Çay” diyor, “Andımız” diyor falan...
*
Bir ara “Nerelisin” diye soruyor kadın...
“Bayburtluyum” diyor genç...
*
Öyle bir vakar içinde Bayburtlu genç...
Edebinden öyle taviz vermiyor ki...
Öyle mütevazı bir direnç gösteriyor ki...
Bir Bayburt destanı gibi yükseldikçe yükseliyor.
“Üstenci karikatürü” gibi olan kadın ise alçaldıkça alçalıyor.
ERKAN PETEKKAYA OLAYI
ERKAN Petekkaya, küfürbaz ve terbiyesiz bir adam...
Bunun bizzat tanığıyım.
Ancak dün ortaya çıkan uçak videosunun...
Başı belli değil, sonu belli değil, haklı mı belli değil, haksız mı belli değil, alkollü mü belli değil, alkolsüz mü belli değil.
Bu kadar belirsizlik içinde söz konusu Erkan Petekkaya gibi bir küfürbaz da olsa haksızlığa rıza gösteremem.
Dolayısıyla...
“Erkan Petekkaya yine olay çıkardı” falan türü yaklaşımları, çok ama çok yanlış buluyorum.
DUR BAKALIM NE OLACAK?
BUNDAN önce...
Muhalefet, hep Erdoğan’ı konuşurdu...
Erdoğan’a çatarlar, Erdoğan’la uğraşırlar, hep Erdoğan üzerinden giderlerdi.
Bu seçimde şöyle bir şey oldu:
Muhalefet Erdoğan’ı konuşmayı terk etti.
Erdoğan, muhalefeti konuşmaya başladı.
Hatta o kadar ki...
Erdoğan...
İstanbul’un muhalefet adayına da...
Ankara’nın muhalefet adayına da...
Adıyla sanıyla verip veriştirmekten hiç geri durmadı.
Yıllar içinde herkeste olduğu gibi bende de şöyle bir kanaat oluştu:
Erdoğan, seçim kazanma sihirbazı.
Halkın duygularını iyi biliyor.
Bir bildiği kesin vardır.
Seçim sonuçlarına her şeyden ama her şeyden önce bu kanaati test etmek açısından bakacağım.
Paylaş