Paylaş
Bütün istikbalini masadakilerin birlikteliğine bağlamış durumda... Bu nedenle üzerine titrediği tek bir konu olmuştur: Masayı dağıtmamak.
AKŞENER: Masanın tutkalı olma vazifesini Kılıçdaroğlu’na yüklemiş durumda. Bunun rahatlığı içinde. Üstelik masadaki ağırlığı da epey fazla. Bunun da rahatlığı içinde. Yani masadaki keyfi gıcır olmuştur.
*
KARAMOLLAOĞLU: Babacan ve Davutoğlu’nun masaya girmesiyle “biricik” olma pozisyonunu azıcık kaybetmiş olsa da masada sözüne itibar edilmiştir. Bozan, dağıtan, yan çizen olmamıştır.
*
BABACAN: Tek başına Erdoğan’ı deviremeyeceğini fark etmiş olması, onu masaya oturttu. “Ben Erdoğan’dan çok oy tırtıklarım” havası basarak masadaki etkinliğini arttırmaya çalışmıştır.
*
DAVUTOĞLU: “Benim bir özgül ağırlığım var” edasıyla masaya oturmuştur. Bu kesin. Çok konuşup masadakileri bezdirmiştir. Bu da kesin. Talepleriyle masadakilerin ontolojik yapılarını perişan etmiştir. Bu kesin değil.
*
UYSAL: Masadakilerin sayısının artması, onun etkinliğinin azalması anlamına geliyor ya... Bu nedenle masaya inceden gıcık olarak oturmuş olabilir mi? Sanmıyorum. Çünkü fedakâr ve cefakâr bir yapısı var.
ELEKTRİK FATURALARI İHMAL EDİLEMEZ
İki gündür elektrik faturalarıyla ilgili olarak iktidar kanadından gelen açıklamalara bakıyorum.
Şu üç şeyi görüyorum:
*
- BİR: Elektrik fiyatlarının artmaması için çok fedakârlık yaptık.
*
- İKİ: Avrupa’yla kıyaslanınca bizdeki fiyatlar daha iyi.
- ÜÇ: Muhalefet, bu konuyu fazlasıyla abartıyor.
*
Bu üç açıklama biçimi de...
Tek tek bakıldığında doğrular içerse bile...
Vatandaşın derdine derman olmaz, olamaz.
*
Vatandaş, bu konuda mutlak bir iyileştirme bekliyor.
NEYDİ SIRRI ACABA HAYDAR DÜMEN’İN
- En tabu konuya en tatlı şekilde yaklaşmasındaydı.
*
- Hep kararında bir espriye kapı aralamasındaydı.
*
- Ahalinin anlayacağı dilden konuşmasındaydı.
- En abuk soruya bile okkalı cevap vermesindeydi.
*
- Kendine açtığı alanın dışına çıkmamasındaydı.
*
- Otoritesini kabul ettirmeyi başarmasındaydı.
YÜZ ÜZERİNDEN SAVAŞ OLASILIKLARI
Lokal çapta küçük çatışmaların çıkma olasılığı:
Yüz üzerinden 20
*
Üçüncü dünya savaşının çıkma olasılığı: Yüz üzerinden 1
*
Sıcak çatışmanın çıkmama olasılığı:
Yüz üzerinden 90
*
Tansiyonun yüksek seyretme olasılığı:
Yüz üzerinden 50
*
Gerginliğin tamamen sona erme olasılığı:
Yüz üzerinden 50
FİYATLARA YANSISIN
Temel gıda maddelerinin KDV’sinde yüzde 7’lik indirime gidildi.
*
Güzel, olumlu ve önemli bir adım.
*
Fakat hepimizde tek bir kaygı oluşmuş durumda:
Acaba bu indirim, fiyatlara yansıyacak mı?
*
Bu kaygı var ya bu kaygı...
Hep marketlerin dizginlenemez kâr iştahından.
BİLMİYORDUM, ÖĞRENDİM
Meğer Türkiye’de bulaşık makinesi kullanma oranı yüzde 90’lardaymış. Bu oran, mesela İngiltere’de yüzde 60’lardaymış.
MECBUR MU SENİN ÖDÜLÜNÜ ALMAYA?
Atatürkçü Düşünce Derneği, “Yılın Atatürkçüsü” ödüllerinden birini Uğur Şahin ve Özlem Türeci hocalara vermek istemiş.
Onlar da kabul etmemişler.
*
“Atatürk ödülünü reddettiler” diye verip veriştirenler var kendilerine.
*
Şu işe bakın hele.
Ödülün içine “Atatürk” yaz, sonra bu ödülü vermeye kalkış...
Almazlarsa...
“Atatürk’ü reddettiler” diye almayanları suçla.
*
Kardeşim mecbur mu bu insanlar senin verdiğin ödülü almaya?
*
Bu insanlar, o ödülü almayarak...
Atatürk’ü reddetmiş olmuyorlar, sizi reddetmiş oluyorlar.
*
Atatürk ayrı, siz ayrı.
Farkında değil misiniz bunun?
Paylaş