Komünistlere kız vermek harammış

Kitapta "Asri zamanlar"da Müslümanlığı yaşamak isteyenlere fetvalarla yol gösteriliyordu.

Mesela...

Birinin aklına "Mason localarına kayıt yaptırmam caiz midir?" diye bir soru gelebilirdi...

Kardavi kitabında bu konuya dair hükmünü veriyordu.

Ya da...

"Ev satın almak için bankadan kredi çekmem gerekiyor... Acaba dinen bir sakıncası var mı?" diye düşünenler olabilirdi.

Kardavi onları da muallakta bırakmıyor, bu konuda da fetvasını ortaya koyuyordu.

Mısırlı Kardavi’nin Türkiye’deki izdüşümü Hayrettin Karaman Hoca’dır...

Karaman da yazdığı "İslam’ın Işığında Günün Meseleleri" ya da "Günlük Hayatımızda Helaller ve Haramlar" adlı kitaplarında Kardavi’nin yaptığı işi yapmıştır.

* * *

Eskiden beri bu tür kitaplara göz gezdirirken...

İki noktaya takılırım:

BİR: "Margarin yemenin dindeki hükmü nedir" ya da "Cep telefonu kullanmak caiz midir" gibi kimsenin aklına hayaline gelmeyecek türden sorular, gerçekten de birilerinin aklına geliyor mu? Yoksa hocalar rollerini mi abartıyorlar?

İKİ: Eğer birilerinin aklına günlük hayatın her türden ayrıntısıyla ilgili olarak bu tür sorular geliyorsa, bu durum dinin yaşanmasını zorlaştırmaz mı? Ya da bu kadar ayrıntılara takılmak, "din" ve "dindar" ilişkisini biraz marazi kılmaz mı?

Neyse...

Bunlar işin başka bir yönü...

Ve sanırım içinde biraz tehlike barındırıyor.

* * *

Ben asıl dün gazetelerde yayınlanan Yusuf El Kardavi’nin son fetvasına kafayı takmış bulunmaktayım...

Eğer gazetelerin yazdığı doğru ise Kardavi, şöyle bir fetva vermiş:

"Komüniste kız vermek haramdır."

Hadi "kız vermek" sözündeki kekremsiliği bir tarafa bırakalım...

Ve Yusuf Hoca’ya soralım:

"Hocam! Söyler misiniz lütfen, etrafta kız verecek komünist mi kaldı?"

Şaka bir yana Hoca’nın fazlasıyla hayattan kopuk bu fetvasını belki de biraz güncellemek gerekir...

Bu nedenle kendisine, "Hocam! Kızım kapitalistin tekine gönlünü kaptırdı. Ne dersiniz evlenmelerine izin vermeli miyim? Dinimizce bir sakıncası var mı?" diye sormamız elzemdir.

Bilmiyorum, 1927 doğumlu, soğuk savaşın etkisinden kurtulamamış Kardavi için, kapitalist olmak bir sorun teşkil eder mi?

Yine bilmiyorum...

Aynı konuda Hayrettin Karaman Hocamız ne tür bir fetva verir?

İki Başkan’a dikkat

AZİZ YENİAY: Geçenlerde Küçükçekmece’ye gitmiştim. Belediye Başkanı Aziz Yeniay ile çok değil iki yıl öncesine kadar yanına bile yaklaşılmayan Küçükçekmece Gölü’nün kenarında yemek yedik. Bilmeyenler için yazıyorum: Küçükçekmece Gölü’nün etrafı parklar, çay bahçeleri, kafeler, spor alanları ve üç buçuk kilometrelik şahane bir yürüyüş yoluyla çevrilmiş. Binlerce İstanbullu, Küçükçekmece’de oluşan bu yeni çekim merkezine akın ediyor. Küçükçekmece Gölü’nün eski halini bildiğimden gözümle görmesem inanmazdım... Sosyal dokuyu doğrudan etkileyen bu çok önemli çalışma için Başkan Aziz Yeniay’ı ne kadar kutlasak azdır.

MURAT AYDIN: Ve Zeytinburnu... Merkez Efendi’nin semti... Belediye Başkanı Murat Aydın, Merkez Efendi adına yakışır şahane bir "Tıbbi Bitkiler Bahçesi" oluşturmuş... Üniversitelerin hizmetinde olan bahçe, gerçekten etkileyici ve görülmeye değer... Belediye Başkanı Murat Aydın’ı bu fark yaratan çalışması için kutluyorum... Bu arada Zeytinburnu’nda kiliseler onarılmış, Hıristiyan mezarlıkları ortaya çıkarılmış. Semtin tarihi değerleri, hiçbir ayrıma tabi tutulmadan titizlikle ele alınmış. Türkiye’nin en büyük mevlevihanesi olan Yenikapı Mevlevihanesi de aslına uygun bir şekilde yeniden yapılmış. Belediye Başkanı Murat Aydın, Mevlevihane’nin etrafını temizlemiş. Kısacası meraklılarının Zeytinburnu’nda neler olduğunu yakından görmelerinde büyük fayda var.