Paylaş
40 yıl...
- Cemaat’ten geçindi.
- Hizmet Hareketi’nin faziletlerine dair nutuklar attı.
- “Hocaefendi”nin üstün ahlaki niteliklerine dair vaazlar verdi.
- Kendisinin “Cemaat’in Sözcüsü” olarak algılanmasına yol açacak ahkâmlar kesti.
*
40 yıl bunu yaptı.
Ve 40. yılın şafağında...
Aniden Türkiye’nin bir numaralı Fethullah Gülen ve Cemaat düşmanı oluverdi.
*
O kadar ki...
Tayyip Erdoğan bile Hüseyin Gülerce kadar nefret etmiyordur Fethullah Gülen’den ve Cemaat’ten.
*
Hadi diyelim ki...
40 yıl içinde yer aldığı, 40 yıl hizmet ettiği, 40 yıl kendisini adadığı...
Cemaat’in ve onun lideri Fethullah Gülen’in içyüzünü fark edemedi, göremedi, bilemedi.
Ve 40 yılın ardından...
Birdenbire...
Melek bildiği Fethullah Gülen’in şeytan olduğuna...
Canından aziz bildiği Cemaat’in de Haşhaşi olduğuna...
İkna oluverdi.
*
Soruyorum:
Böyle bir insan...
Eğer bir dirhem ahlaki endişeye, bir milim yüz kızarmasına, bir gram utanma duygusuna sahipse ne yapar?
Ne yapacak?
- Kafasını taşlardan taşlara vurur.
- “Ben nasıl oldu da 40 yıl bunlara hizmet ettim” diye karalar bağlar.
- Kalan ömrünü tövbe istiğfarla geçirmeye karar verir.
- Bir kıyı kasabasına yerleşip adını sanını unutturmaya çalışır.
*
Bugün ne yapıyor Hüseyin Gülerce?
Bunları mı?
Hayır, ne gezer!
Hiç utanmadan, hiç sıkılmadan, hiç yüzü kızarmadan...
Hükümler vermeye, siyasi analizler yapmaya, öngörülerde bulunmaya devam ediyor.
Ve bundan da daha kötüsü...
- “Aydın Doğan Fethullahçıdır” diye...
- “Doğan Medya, Cemaatçidir” diye...
İftira sallayıp palavra sıkıyor.
*
Şu yaşıma geldim.
Ben bu kadar pişkinini, bu kadar yüzsüzünü, bu kadar arsızını görmedim.
Ahmet Altan Efendi var ya...
O bile bunun yanında ahlak abidesi gibi kalır.
O derece yani...
DÜNYANIN EN ÇİRKİN İNSANLARI KİMLERDİR?
AÇIKLIYORUM:Dünyanın en çirkin, en aşağılık, en kusturucu insanları...Sevmedikleri, beğenmedikleri, öfkelendikleri, istemedikleri bir siyasetçinin eşinin fiziksel görünümünü çirkin bulup alay ve mavra konusu yapanlardır.
BİR MAL VARLIĞI AÇIKLAMA VARDI, NE OLDU ONA?
ESKİ Türkiye’de güzel bir gelenek vardı:
Başbakanlar, başbakan oldukları gün mal varlıklarını açıklarlardı.
*
Eski Türkiye’nin bu güzel geleneği yeni Türkiye’ye de taşınsın.
*
Başbakan adayı Binali Yıldırım hem kendisinin hem de birinci derece yakınlarının mal varlığını açıklasın.
KEŞKE
MECLİS’te iktidar milletvekilleri, HDP’lilere, “Kandil’den talimat alıyorsunuz” demiş.
HDP’li Sırrı Süreyya Önder de bu suçlamaya şöyle yanıt vermiş:
“Kandil’e gittiğimizde o dönem başbakan olan Erdoğan, bize ‘Kandil ne yapıyor’ diye sorardı.”
*
- Keşke... Yine Sırrı Süreyya Öndergiller Kandil’e gitse...
- Keşke... Yine Erdoğan, “Kandil ne yapıyor” diye sorsa...
- Keşke... O günler geri gelse...
Ve böylece...
Her gün beş şehit, dört şehit, sekiz şehit haberleri gelmese.
FOTOĞRAFTAKİ AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ NE DEDİ
“AHMET Davutoğlu’na vefasızlık” diye nitelendirdiğimiz fotoğraf karesiyle ilgili olarak...
O karede yer alan tüm milletvekilleri adına bir açıklama geldi bana.
*
Şöyle deniliyor açıklamada:
“Genel Başkanımız ve Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun o esnada genel kurulda bulunduğundan haberimizin olmamasından kaynaklı bir fotoğraf üzerinden yapılan yorum, hem gerçekliği yansıtmamakta hem de şahsımıza haksızlık içermektedir. AK Parti’nin dava ahlakına ve kardeşlik hukukuna sahip kadroları olarak bizlerin Genel Başkanımıza saygıda kusur etmemiz asla söz konusu olamaz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
*
Açıklama böyle.
Ben beyanı esas alırım.
Beyan edenler böyle diyorsa...
Bana da bunu kabul etmek düşer.
YÜZDE 49.5’İ GERÇEKTEN DAVUTOĞLU KAZANSAYDI
- BÖYLE kolay gitmezdi.
- Böyle kolay razı olmazdı.
- Böyle kolay sineye çekmezdi.
- Böyle kolay kabullenmezdi.
*
“Yüzde 49.5 almış bir başbakanı görevden aldılar” diye analiz yapanlar, bu gerçeği unutmasınlar.
İŞİN SIRRI CEKETTE DEĞİL
BU ceketi ilk giyen Erdoğan olmuştu.
Sonra Davutoğlu giydi.Numan Kurtulmuş’un da üzerinde gördüğümü hatırlıyorum.
Sonra Binali Yıldırım giydi.
*
“Binali Yıldırım ceketi giydiği için kazandı” diyenler yanılıyor.Eğer öyle olsaydı...Davutoğlu gitmez, Kurtulmuş’a şans doğardı.
ARINÇ’IN SUSTURULMASINA ESKİ ARINÇ NE DERDİ?
BİR kadın milletvekiline “Bir kadın olarak sus” diyen eski Arınç, bugünün Arınç’ının susturulmasıyla ilgili olarak...
“Bir erkek olarak sus” der miydi acaba?
*
“Allah verdikçe veriyor” diyen eski Arınç, bugünün Arınç’ının susturulmasıyla ilgili olarak...
“Allah verdikçe veriyor” der miydi acaba?
Paylaş