Paylaş
*
Fakat Kabataş’ta yalan söylendi diye...
Başörtülülere yapılan her türlü terbiyesizliği, “Kabataş’tır, yalandır, atmasyondur, palavradır” falan diye elimizin tersiyle itecek miyiz?
*
Deniz Çakır adlı dizi oyuncusu bir eleman var.
Fazla alkol aldığında dağıtmaya temayüllü olduğuna dair onlarca haberin konusu olmuş bu elemanın, yine alkol aldığı bir günde başörtülü kadınlara salça olduğuna dair bir iddia ortaya atıldı.
*
Akşama kadar bekledim.
- “Olur mu kardeşim öyle şey?” desin diye...
- “Ben öyle bir şey yapar mıyım canım” desin diye...
- “Vatandaşın kılık kıyafetine takacak bir şahıs değilim ben!” desin diye...
- “Ben demokrat biriyim abi!” desin diye...
- “Başörtülülerle fotoğraf çektirdim ben” desin diye...
Kısacası...
Bir yalanlama gelsin diye bekledim durdum.
Ve fakat...
Yok, demedi.
Dün akşamüstü bu yazıyı yazarken...
Hâlâ da demiş değildi.
*
Kabataş yalanında suçlanan fail, anonimdi.
Ortada “Ben böyle bir şey yapmadım. Bu bir yalandır! Bu bir iftiradır!” falan diyecek belli bir fail yoktu.
O yüzden de ancak olayın görüntüleri Kanal D Haber’de ortaya çıkarılınca, Kabataş’ın yalan olduğu tescillenebildi!
*
Oysa bu olayda suçlanan fail belli... Çıksa...
“Ben öyle bir şey yapmadım” diye iki satırlık bir açıklama yapsa...
Hiç değilse olayı tartışmalı hale getirecek.
Ama nerdeeeee!
*
Saldırıya uğrayan... Şortluymuş, başı açıkmış, falanmış, filanmış... Beni hiç ırgalamaz...
Tepkimi koyarım.
*
Saldırgan... Dizi oyuncusuymuş, demokrat takılıyormuş, falanmış, filanmış... Beni yine hiç ırgalamaz...
Tepkimi koyarım.
*
Bizde saldırana da, saldırıya uğrayana da kimlik sorulmaz.
Sorry...
RTÜK! GÖREV BAŞINA!
DÜNKÜ yazımda şöyle demiştim:
“Yetkililerden rica ediyorum: Lütfen üniversitelerdeki şu silahlı/külahlı kabadayı özentisi tiplere bir dur deyin”.
*
İçişleri Bakanlığı ve YÖK, ortak bir çalışma başlatarak bu konuya el attı.
Duyarlılıkları için her iki kuruma da bin teşekkür!
*
Bu arada RTÜK’ün de harekete geçmesi şart.
- Başladığı andan bittiği ana kadar sürekli silahların patladığı...
- Tavuk keser gibi adam öldürülen...
- Şiddetin güzellemesi yapılan...
- Kabadayılığa özenilmesine yol açan...
Televizyon dizilerine bir el atılması gerekiyor.
*
Bu devasa şiddet, kırıntısı bile buzlatılan alkolden çok daha tehlikeli!
NE YAPSIN KILIÇDAROĞLU
KEMAL Kılıçdaroğlu’nun şöyle dediği söyleniyor:
“Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığı görevinden istifa etmeden aday olması Anayasa’ya aykırı ama biz seçimi bunun üzerinden götürecek değiliz.”
*
Bazıları bu sözleri nedeniyle ateş püskürüyor Kılıçdaroğlu’na...
*
İyi de kardeşim, ne yapsın Kılıçdaroğlu?
Bütün bir yerel seçim kampanyasını ve stratejisini “Binali Yıldırım niye istifa etmiyor” mevzusu üzerinden mi götürsün?
Ne istiyorsunuz anlamıyorum ki?
BU KADAR CENTİLMENLİĞİ KALDIRAMAYABİLİRİZ
BİNALİ Bey, Ekrem Bey’i aramış.
“Hayırlı olsun” temennisinde bulunmuş.
Ekrem Bey de Binali Bey’e...
“Aman efendim, size de hayırlı olsun” demiş.
*
Binali Bey!
Ekrem Bey!
Ne yapıyorsunuz Allah aşkına?
Biz bu kadar centilmenliğe alışkın değiliz, kaldıramayabiliriz.
SANA GÖRGÜSÜZLÜĞÜN RESMİNİ YAPTIM ABİDİN
NUSRET’in altın suyuna bulanmış bonfile sattığını duymuştum ama görmemiştim.
Sonunda gördüm!
İşte böyle bir şeymiş...
*
Görgüsüzlüğün mide bulandırıcı bir resmidir bu.
Adınızı böyle bir şeyin içinde geçirdiğim için çok özür Abidin Bey! Dizenizi böyle bir şeyin içinde geçirdiğim için siz de affedin Nâzım Hikmet Bey!
HÜLYA KOÇYİĞİT’E BİRİNİZ NUTUK VERSİN
POSTA’da sormuşlar Hülya Koçyiğit’e:
“Birinin beynine girip tüm düşüncelerini okumak hakkınız olsa kimin beynini okumak isterdiniz?”
Cevap vermiş Hülya Koçyiğit:
“Atatürk”.
*
Bunun için Atatürk’ün beynine girme hülyalarına dalmanıza, olmayacak bir rüyanın peşinden koşmanıza hiç gerek yok ki Hülya Hanım.
“Nutuk” okuyun, girersiniz!
EN ÇOK ÖZLEDİĞİM İLK 10
BİR: Ahmet Kaya... İKİ: Neşet Ertaş... ÜÇ: Adile Naşit... DÖRT: Münir Özkul... BEŞ: Kemal Sunal... ALTI: Tarık Akan... YEDİ: Yaşar Kemal... SEKİZ: Cemal Süreya... DOKUZ: Müslüm Gürses... ON: Gazanfer Özcan...
Paylaş