Hangi ilişkilerde araya girilmez

- ANNE KIZ İLİŞKİSİ: Deniz Akkaya’nın videolarının kışkırtmalarına kapılıp pedagogluk taslamayın. Anne kız ilişkilerinin dinamikleri, her zaman kendine özgüdür. Uzak durmakta fayda vardır. Onlar kendilerini kurtarır olan size olur.

*

- BABA OĞUL İLİŞKİSİ: Bazen araları açılır, bazen birbirlerine atıp tutarlar. Ama son tahlilde çözerler sorunlarını. Araya girmeyin, lüzumsuz işgüzarlıklardan kaçının. Girmeyin araya. Taraflardan birini tutmayın.

*

- YAKIN KANKA İLİŞKİSİ: İki çok yakın kanka, arada küser. Aman bulaşmayın. Barışırlar. Yeni dönemde ilişkilerinin dinamiğini diri tutmak için düşman ararlar. Bir anda kendinizi ikisinin düşmanı olarak bulursunuz.

DURDURAMIYORUZ SÜREKLİ BATIYOR

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan söz ediyorum.

*

- Şık bir veda yapmayı beceremiyor.

- Elini eteğini çekmesi gerektiğini bir türlü anlamıyor.

- Miadının dolduğunu fark edemiyor.

- Partide pek bir karşılığının kalmadığını algılayamıyor.

- Koşulların kendisi için süper olumsuz olduğunu göremiyor.

- Nafile hamleler, nafile çıkışlar yaparak kendisini iyice batırıyor.

*

Birinin Kemal Bey’i durdurması lazım. Yoksa daha da batacak.

DOĞU DEMİRKOL’UN ÖNCÜ ROLÜ

Bu yaz oynayacağı tüm açık hava oyunlarından elde edilen geliri Filistin’e bağışlayacağını açıkladı.

*

Bravo Doğu Demirkol’a.

Öncü bir rol oynamış durumda.

*

Doğu’nun bu çıkışının ardından...

Türkiye’nin starlarından İsrail’e tepki, Filistin’e destek açıklamalarının yükseldiğini görüyoruz.

GÜZEL ŞEYLER

- AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, “Ekonomide öngörülebilirliği, adalette güveni arttıracak reformlarla geliyoruz” demiş. Çok güzel. Hem ülkemizin hem AK Parti’nin kurtuluşu reformculuktadır.

*

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile görüşüp görüşmeyeceği sorulunca... “Niye görüşmeyelim? Tabii ki görüşürüz” demiş. Çok güzel. Diyaloğu çeşitlendirmekte yarar var.

*

- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Birleşmiş Milletler Sağlık Toplantısı’nda güm güm diye Filistin’de yaşananları anlatmış. Konuşmasını dinledim. Süper etkiliydi. Tek bir kelime fazlalık, tek bir kelime eksiklik yoktu. Çok güzeldi yani.

*

- CHP’nin gölge kabinesi ile bakanlar arasında görüşmeler başlamış. Çok güzel. Görüşmek, konuşmak, temas kurmak hem yanlış anlamaları giderir hem de doğru bilgilendirmeye kapı aralar.

SOKAK HAYVANLARIYLA İLGİLİ İKİ NOT

- BİR: Kısırlaştırmadan bir sonuç alınamadığını söyledi Cumhurbaşkanı Erdoğan. Sanırım kendisine yanlış bilgi verilmiş. Evet, kısırlaştırmanın gerçekleştirilmesi için yasal düzenlemeler yapıldı. Ama hiçbir kurum, üzerine düşen görevi yapmadı. Yani kısırlaştırma, denenmiş ve başarısız olmuş bir yöntem değil.

- İKİ: Ekrem İmamoğlu, uyutulmaya karşı çıkmış. Uyutulmaya ben vatandaş olarak karşı çıkarım ama İstanbul Belediye Başkanı, “karşıyım” diyerek sorumluluğu üzerinden atamaz. Uyutulma tartışmalarının gündeme bile gelmemesi için ne yapmış İmamoğlu? Bunu anlatsa keşke kamuoyuna.

SADECE KÜRTÇE KAFE OLUR MU

Diyarbakır’da bir kafenin sahibi, “Bundan böyle bu kafede sadece Kürtçe hizmet verilecek. Başka dillerde hizmet verilmeyecek” dedi.

*

Adamı gözaltına almışlar. Buna gerek var mıydı? Bilmiyorum. Ama bildiğim şey şudur:

Kafe sahibinin yaptığı buz gibi ayrımcılıktır.

*

Farz edelim ki Diyarbakır’da bir kafenin sahibi, “Burada sadece Türkçe konuşanlara hizmet verilecektir. Kürtçe kahve isteyene kahve verilmeyecektir” dedi.

Buna ayrımcılık demeyecek miydik?

*

Bir sözüm de bu konuda “Kürtçe diline yönelik tahammülsüzlüğü kabul etmiyoruz” başlıklı bildiri yayımlayan Diyarbakır Barosu’na.

*

Kürtçe dili dışında bir dille hizmete karşılık vermemek de bir tür tahammülsüzlüktür.

Bu tahammülsüzlüğü kabul mu ediyorsunuz?

Eğer ediyorsanız siz nasıl hukukçusunuz?

FENERBAHÇE İÇİN BİR ÖLÇÜ

Fenerbahçe’nin delegeleri kimi seçecek?

Ali Koç’u mu?

Aziz Yıldırım’ı mı?

*

Delegeler şöyle bir ölçüyle hareket etseler:

*

Galatasaray taraftarlarına “Kimi destekleyelim?” diye sorsalar.

Onlar kimi diyorlarsa karşısındakini seçseler.

*

Bu ölçü uygulanırsa Fenerbahçe’de kim başkan olarak seçilir?

Ali Koç mu? Aziz Yıldırım mı?

AKŞENER’İN POLİTİK GHOSTİNGİ

GHOSTLAMAK denilen şey şöyle bir şeydir:

*

Herhangi bir uyarı ya da gerekçe yokken...

Bir sevgili, bir sevgili adayı, bir partner, bir arkadaş...

Aniden tüm iletişimi ve teması keserse...

Buna ghosting deniyor.

*

Meral Akşener’in yaptığı ise şu:

*

Telefon numarasını değiştirmiş. Kimse ulaşamıyormuş kendisine. Sırra kadem basmış. Aniden.

*

Meral Hanım’ın yaptığına politik ghosting denebilir.