Paylaş
Kızlı-erkekli halay çekiliyor ya...
“Olmaz böyle şey... Resmen zina bu zina” demiş.
Ve halkoyunları yerine...
“Halt oyunları” tabirini kullanmış.
Bakın...
Bu kafa var ya bu kafa...
Tenhada oğlan çocuklarının ırzına geçilir, sesini çıkarmaz.
Kadına kıza tecavüz edilir, infiale kapılmaz.
Sapıklığa falan rastlar, ıslık çalıp geçer.
Çocuk yaştaki kızlar kocaman adamlarla evlendirilir, seyirci kalır.
Bebeklere tecavüzden söz eden müftüler çıkar, gık demez.
“Üç yaşındaki kızla evlenilir mi” sorusuna “evet” diye fetva veren hocalar çıkar, hiç ırgalanmaz.
Fakat sıra...
Anadolu’nun bin yıllık geleneğinden süzülerek gelen halkoyunlarında kızlar ve erkekler el ele halaya durduğunda...
Gitti namus...
Yetişin komşular...
Zina var zina...
Falan diye...
Ortalığı velveleye verir.
Çocuğa tecavüz edildiğini duysa... Hiç ırgalanmaz.
Halay çekildiğini görse... Tüyleri kabarır.
Bu kafa var ya bu kafa...
İnsanı “dindarım” demeye utanır hale getirdi bu kafa.
GAZETECİLİK KONUSUNDA EN SON SEN KONUŞABİLİRSİN
AHMET Altan!
Bugünlerde çıkmış bize gazetecilik dersleri veriyorsun.
Biz senin gazeteciliğini...
İşte bu manşette gördük.
Ahmet Şık basılmamış kitaptan, Nedim Şener yaptığı haberlerden tutuklanırken...
Çakmıştın kara puntolarla “Gazetecilikten tutuklanmadılar” manşetini.
Bugün gazetecileri tutuklayıp “Gazetecilikten tutuklanmadılar” diye gerekçe oluşturanlar, senin açtığın o ayıplı yoldan ilerliyorlar.
Eserinle gurur duy.
MUZ CUMHURİYETİ
CEZAEVİNDEKİ bir tutuklunun ateşli silahla öldürülmesi olayı, ancak ve ancak bir muz cumhuriyetinde vuku bulur.
Öldürülenden ne denli nefret etsek de...Bu böyledir.
AYŞE ARMAN DA 'ERKEK OL' DERSE
AYŞE Arman’ın Yeni Akit’in kendisine yaptığı kalleşliği anlatırken kullandığı, “Yeni Akit gazetesine limon bile sarmam” cümlesine bayıldım.
Ama Yeni Akit’e seslenirken...
“Erkek ol” demesini yadırgadım.
Anlıyorum.
Onları “erkeklik” iddiaları üzerinden vurmak istiyor.
Ama yine de “erkek ol” şeklinde bir meydan okumayı kabul edemem.
Erkeklerin kaleminden kabul edemediğim bir şeyi, bir kadının kaleminden hiç edemem.
BU FOTOĞRAF NEYE YARADI
“TEK adam yönetimi” tartışmalarına eşsiz bir katkı sundu.
“Türkiye’de otoriter eğilimler güçleniyor” yargısını pekiştirdi.
“Tek Tayyip Erdoğan var, gerisi hikâye” algısına omuz verdi.
Demokratik anlayışla uyuşmayan bir görüntüyü ortaya koydu.
“Başkanlık sistemi” tartışmalarına çok olumsuz bir görsel materyal armağan etti.
Kısacası...
Tayyip Erdoğan’ın dünya çapında orasından burasından çekiştirilen imajına müthiş bir darbe vurdu.
Eğer bu fotoğraf karesinin ortaya çıkmasına Tayyip Erdoğan’ın dostları neden olduysa...
Bilsinler ki...
Tayyip Erdoğan’ın olduğundan daha güçlü olduğunu vurgulayan görüntülere hiç mi hiç ihtiyacı yok.
BUNU YAZAN ADAM, ŞİMDİ BİR NO'LU FETÖ DÜŞMANI
VAHDET gazetesinden Kerime Yıldız, sağ olsun, üşenmemiş, arşive dalmış ve şu satırları çıkarmış:
Genelkurmay’ın Gülen hareketine yönelik düşmanca tavrını hiçbir vicdan sahibi onaylayamaz.
İlker Başbuğ yönetimindeki Türk Genelkurmayı’nın şu an başlıca hedefi Gülen hareketinin nüfuz alanının daraltılması ve faaliyetlerinin olabildiğinde iğdiş edilmesidir.
Defalarca yazdım, yine yazıyorum. Türk ordusunun, Türk devletinin “şehitlik” tabiri üzerinden yaptığı şey, ahlaksızca bir din istismarıdır.
Türk ordusunun bir subayı orduevi bahçesinde Fethullah Gülen’in eserlerinden birini okuyabilecek, Zaman gazetesinin sayfalarını “atılma korkusu hissetmeden” çevirebilecek.
Kim mi bu adam?
Höykürmesiyle tanınan bu adam, bugünlerde “Genelkurmay Fethullahçıları ordudan atmıyor” diye höykürüyor.
Ar, hayâ, utanma, ahlak, yüz kızarıklığı falan... Hak getire!
İKİ KESİMİN DE BULUŞTUĞU 4 YER
YALAN: İki kesim de yalan söylüyor.
HAKARET: İki kesim de hakaret ediyor.
GENELLEMECİLİK: İki kesim de genelleme yapıyor.
KÜFÜR: İki kesim de küfür ediyor.
NOT: Ufak tefek sağlık sorunları nedeniyle Çarşamba Sohbetleri bu hafta yok.
Paylaş