Paylaş
BİR: Melih Gökçek’in üslubu, benim üslubum değil.
İKİ: Ankara’yı ak belediyecilikle tanıştıracağız.
Ben Melih Gökçek’in yerinde olsam...
Bu iki cümle nedeniyle...
Çıkardım Beyaz TV’ye... Ağzımı açarak... Gözümü yumarak...
Mehmet Özhaseki’ye şöyle seslenirdim:
Ey Mehmet Özhaseki kardeşim!
Ben Mansur’un oylar düşsün, senin oylar yükselsin diye canımı dişe takmış mücadele ederken, tweet’ler atarken, ekranlarda saatlerce konuşurken...
Sen çıkmış...
“Melih’in tarzı, benim tarzım değil... Melih’in üslubu, benim üslubum değil...” falan diyerek...
Hem beni fena halde harcıyorsun, hem de Mansur’u bana güldürüyorsun.
Sana destek vermemi istemiyor musun Mehmet kardeşim!
İstemiyorsan açıkça söyle!
“Melih” de... “Kapı açık” de... “Arkanı dön ve çık” de... “İstenmiyorsun artık” de...
Yemin ederim...
Gürültü yapmam derinden / Parmaklarımın üzerinden / Su gibi akar giderim.
Bir de çıkmış, “Ankara’yı ak belediyecilikle tanıştıracağız” demişsin.
Yahu sen Ankara’yı Murat Karayalçın’dan mı teslim alacaksın da böyle konuşuyorsun mübarek!
Ankara’yı yıllardır ben yönettim ben!
Mehmet kardeşim!
Ben Ankara’da yıllarca İsmet Paşa belediyeciliği mi yaptım da böyle konuşuyorsun?
Yoksa... Yoksa...
Sen de mi Makedonyalısın?
Bir deyiver hele!
KEMAL AĞAMIZ BİZİMLE EĞLENİYOR
KEMAL Kılıçdaroğlu diyor ki:
“Sandık güvenliği konusunda kimse endişe etmesin”.
Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki: “CHP’nin dijital altyapısı hiçbir partide yok”.
Ben de diyorum ki:
“Ağamız bizimle eğleniyor”.
İKİ FİLM BİRDEN
ORGANİZE İŞLER / SAZAN SARMALI: Gittim, izledim ve çok eğlendim. Şunu anladım ki: Yılmaz Erdoğan’ın mizahını bayağı özlemişim... Birinci filmde Cem Yılmaz’ın çizdiği olağanüstü gerçekçi mafya babasının yerinin doldurulamayacağını düşünüyordum... Kıvanç Tatlıtuğ’un müthiş bir ustalıkla canlandırdığı karakteri görünce yanıldığımı anladım... Kıvanç Tatlıtuğ, gerçekten de büyük oyuncu!
ASLI GİBİDİR: Sosyal medyada hayranlıkla izlediğim bir komedyen Aslı İnandık. Bugünün toplumundan bugüne özgü bir mizah çıkarıyor... Canlandırdığı tiplere baktıkça “Aynı falanca... Tıpkısının aynısı” falan demeden durulamıyor insan. Film, Aslı İnandık’ın bu başarısı üzerine kurgulanmış. Sinemasal değeri hakkında bir şey diyemem ama iflah olmaz bir Aslı İnandık hayranı olarak beni epey eğlendirdi film...
SİYASET NOTLARI
Binali Yıldırım’ın Doğu Perinçek’le buluşması, nedense bana epey geç kalmış bir “AK Parti / Vatan Partisi” buluşması gibi geldi.
Alper Taş, CHP Beyoğlu adayı oldu. Eğer kazanırsa... Ovacık’taki komünist başkan vakasından sonra Beyoğlu’nda da sosyalist başkan vakası doğacak.
Memlekette onca olay varken... Bir HDP milletvekilinin “Öcalan’a uygulanan tecrit son bulsun” diye açlık grevi yapması bende kekremsi bir tat bırakıyor.
Eren Erdem’in yaptığı açlık grevinin mesajına odaklanmak yerine... Eren Erdem’e açlık grevi yaptığı için soruşturma açmak... Ne desem, bilemedim.
İzmir AK Parti İl Başkanı, “CHP’nin İzmir adayına dağlarda karar verildiğini” öne sürmüş... Kastettiği dağlar, Kazdağları olsa gerek...
Korkarım bir süre sonra Saadet Partisi... “Çok şık, çok güzel, çok etkileyici, çok esprili kampanyalar yapan ancak oy alamayan parti” durumuna düşecek.
Hayri İnönü, “İnönü soyadından dolayı engellendim” demiş... Hayri Bey! Bırak palavrayı! Soyadın “İnönü” olmasaydı ve Sarıgül seni önermeseydi... Sen o başkanlığı rüyanda bile göremezdin.
BANA BİR ÖZGÜVEN GELDİ
Eğer bir Ankara gazetecisi olan Erdem Gül kardeşimiz, Adalar’a belediye başkan adayı olabiliyorsa...
Yüzme bilmeyen bir Yozgatlı olarak ben de Venedik’e belediye başkan adayı olabilirim.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA’YA İKİ TEŞEKKÜR
TEŞEKKÜR BİR:
Geçenlerde havaalanında Haluk Levent’le karşılaştım. Hemen söze girdi. Dedi ki: “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, devrim gibi bir iş yaptı. SMA hastalarının ilaç sorununu çözdü. Çok ama çok önemli bir adım bu”. Gerçekten de SMA hastalarının ve yakınlarının sevinç gözyaşlarını görünce... Hem çok etkilendim hem de Bakan Koca’ya teşekkürü borç bildim.
TEŞEKKÜR İKİ: Özellikle yaz aylarında sigara içenler, kafe ve restoranların en muteber yerlerinde oturup keyif çatarken... Sigara içmeyenler kapalı salonda kendilerine yer bulabiliyordu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçenlerde Hürriyet’e verdiği demeçte bu çarpık uygulamaya son vereceklerini ve sigaracıların arka salonlara alınacağını söyledi. Bunun için de Bakan Koca’ya teşekkürler!
‘NAMUS BELASI’ ŞARKISIYLA İLGİLİ ENTERESAN BİR HATIRA
CEM Karaca ile bir röportaj yapmıştım yıllar önce.
Söz dönüp dolaşıp “Namus Belası” şarkısına gelince...
Şöyle demişti Cem Karaca:
“Ben o şarkıyı erkek egemen, yoz ve lümpen anlayışı kıyasıya eleştirmek maksadıyla yapmıştım. Fakat şarkı, sanki bir kahramanlık destanı gibi algılandı”.
Gerçekten de...
Şarkının özellikle “At bizim, avrat bizim, silah bizim, şan bizim” bölümü, böbürlenerek söylenen bir bölüm olup çıkmıştı.
“Namus Belası” şarkısının kullanıldığı bir dizide, “Yüz bin kere tövbe eder / Gene şarap içeriz” bölümünün sansürlendiğini öğrenince...
Cem Karaca’nın anlattıkları geldi aklıma.
Sansürcülere...
“Kafasızlar! İzansızlar! Cem Karaca orada yüz bin kere tövbe edip gene şarap içenleri övmüyor, onlara laf ediyor! Anlamıyor musunuz yahu?” falan diye saydırmamak için kendimi zor tuttum.
Paylaş