Paylaş
- Dünya uyurken o önlem almaya başladı.
*
- Virüs için bir “bilim kurulu” oluşturdu.
*
- Sağlık teşkilatını erkenden virüs konusunda eğitti.
*
- İtalya’da, Güney Kore’de falan kimse işi ciddiye almazken o aldı.
*
- Yalan haberlerle ve tezviratla bizzat uğraştı.
*
- İran’ı bile “Kum’u karantinaya alın” diye uyardı.
*
- Halkı hem bilgilendirdi, hem de sakinleştirdi.
*
- En küçük bir şüphenin anında üzerine gitti.
*
Virüs konusunda çok hassas olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam desteğini alarak başardı bütün bunları...
*
Ve onun bu çok kıymetli emeği sayesinde...
Koronavirüs, Türkiye’ye gelmedi.
*
Bu saatten sonra virüs Türkiye’ye gelse bile paniğe kapılmayacağız.
Çünkü onun bu zamana kadar sergilediği üstün performans, içimizi bir nebze olsun rahatlatmakta.
*
Ve gün, yiğidin hakkını yiğide teslim etmek erdemini gösterme günü!
Gelin, hep birlikte Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın hakkını Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya verelim.
*
Muhalif olup da, hükümet karşıtı olup da, iktidara mesafeli olup da...
Hakkı teslim etmesini bilenler yok mu?
Olmaz olur mu?
Tabii ki var!
Görüyorum onları...
“İyi iş çıkardı” diyorlar.
Bravo onlara!
İşte bu erdemli tavırlarla ilerleriz ilerleyeceksek.
*
Muhalefet de yapsın bunu...
Yapsın... Yaptıktan sonra da...
“Bakın, bakın! Biz hükümetin başarısızlıklarını eleştirdiğimiz gibi başarılarını da takdir eden bir muhalefetiz” desin.
Böylece hem hakkı teslim etme erdemini göstermiş olur, hem de iktidara yönelik yapacağı başarısızlık eleştirilerinin
etki gücünü arttırmış olur.
Bir taşla iki kuş yani.
ALİ BABACAN PARTİSİNİ NUMARA ÇEKEREK KURDU
ŞÖYLE bir numara:
*
“Abdullah Gül’le araları açıldı... Gül taraftarları, Babacan’a küskün... Babacan ile Gül arasında ihtilaf var...” türü uydurma haberler uçuruldu piyasaya...
*
Amaç ne?
Amaç şu:
Abdullah Gül’ün daha bağımsız bir çizgide kalmasını ve “çatı adaylığı” için daha münasip bir zeminde durmasını sağlamak.
*
Daha ilk günden samimiyetsiz bir müsamere!
Hay bin kunduz!
BABACAN’IN PARTİSİNE DAİR
- Kurucular arasında en şaşırdığım isim Gülay Göktürk oldu. Nedenini bilmiyorum ama şaşırdım.
*
-Ahmet Edip Uğur... Balıkesir’in ağlayarak makamını terk eden belediye başkanı... O da kurucu olmuş... Umarım bir daha ağlamak durumunda kalmaz.
*
-“DEVA” güzel bir isim ama bu partiye kimse “DEVA” demez. Demokrasi ve Atılım Partisi’ni “DAP” diye kısaltıp geçerler ki o da “DAP Yapı” adlı şirketi çağrıştırır.
*
- Çokça eski AK Partili alınmış, bir tutam liberalle karıştırılmış, üzerine bolca genç serpiştirilmiş ve bir miktar iş insanıyla servise hazır hale getirilmiş... Olay bu bence.
*
- Babacan, sanırım pek şanslı biri değil... Baksanıza: “Ekonomi baş aşağı gidecek, aç kalan millet ‘Yetiş ya Ali, yetiş ya Babacan’ diye inim inim inleyecek” diye kuruluşu sürekli ertelenen partinin kurulduğu gün, Türkiye ekonomisinin işine yarayacak bir gelişme yaşandı: Petrol fiyatları tepetaklak gidiyor! Domates, neredeyse petrolden daha değerli hale geldi.
*
- Şaka bir yana, ben Davutoğlu/Babacan partileri için yapılan “İki puan biri tırtıklar, üç puan biri tırtıklar... Ve AK Parti yıkılır” türü yorumlara pek katılmıyorum. İkili cepheleşme ortamına tam olarak teslim olmuş bir memlekette, tırtıklama beklentisi içine girmek pek gerçekçi gelmiyor bana.
*
- Son söz: Çıktıkları bu yeni yolda başarılar diliyorum Babacan ve arkadaşlarına...
SİZE FETÖ’CÜLÜĞÜN RESMİNİ ÇİZDİM
FETÖ’cülük...
- İcabında içki içmektir.
- İcabında darbe karşıtı olmaktır.
- İcabında solcu olmaktır.
- İcabında Kemalist olmaktır.
- İcabında baş açmaktır.
- İcabında darbeci olmaktır.
- İcabında dans etmektir.
*
Ve işte görüyorsunuz:
İcap etmiş, Hakan Şükür gördüğünüz gibi Atatürkçü olmuş.
*
FETÖ’cülüğün resmi, hiç bu denli net çizilmemişti.
Hakan Şükür sayesinde bu da oldu çok şükür.
Paylaş