Paylaş
ŞIRNAK’TA BİR ÇAY BAHÇESİNDE
PENÇE-Kilit Operasyonu’nun gerçekleştirildiği Zap’a en yakın bölgelerde incelemeler yapmış Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar. Bu arada Şırnak’ın merkezinde bir çay bahçesinde vatandaşlarla da bir araya gelmiş. Yanında Genelkurmay Başkanı Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Musa Avsever de var.
Vatandaşlarla çay içip sohbet etmişler. Güzel ve anlamlı bir fotoğraf. Hakkını verelim lütfen.
SAFİYE ÇOK VEFALI ÇIKTI
İYİ gününüzde de kötü gününüzde de yanınızda olacak dostlarınız olmalı. Şahsen benim pek yok. Bu açıdan Safiye Soyman’ın Seda Sayan’a yönelik tutkulu dostluğunu her daim gıptayla izlemişimdir. Kötü gününde yanında, iyi gününde yanında. Ve kim bilir kaç Seda Sayan düğününe katılmıştır mutluluğunu paylaşmak için. Faik Bey ise eş durumundan vefalı gibi geldi bana. (NOT: Safiye Soyman, janjanlı kıyafetiyle gelin hanımdan biraz rol çalmış ama bağışlanmayacak bir kusur değildir bu.)
YUMRUK TOKUŞTURMAYA SON
GÖNÜL selamı, kol tokuşturma falan... Hepsini geride bıraktım. Hatta yumruk bile tokuşturmuyorum. Konvansiyonel el sıkışmaya çoktan geçtim. Benim durumumdan tabii ki sembolik bir anlam çıkmaz. Ama Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın durumundan sembolik anlamın bile ötesinde bir mesaj çıkar. Bakan Koca tokalaşmaya başlamışsa... Bir devir sona ermiş demektir. İşte bu fotoğraf, bir devrin sona erdiğini gösteriyor.
ESKİDEN ÇOK RAHATTI
ESKİDEN sadece “CHP Milletvekili” olarak konuşuyordu Sezgin Tanrıkulu. Bu nedenle ne söylese çok da sorun olmuyordu. En aykırı, en uç, en marjinal yerde de dursa sorun olmuyordu. Ama artık devir değişti. O artık “Millet İttifakı”nın bir parçası... O artık “altılı masa”nın tüm hassasiyetlerini sırtında taşımak zorunda. İşte tam da bu nedenle eskisi gibi rahat değil. Artık sürekli “Ne yapıyorsun? Bize oy kaybettireceksin. Millet İttifakı’na dinamit atıyorsun” falan türü tepkilere maruz kalıyor, kalacak.
ACEMİLİK Mİ USTALIK MI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, gençlerle masa tenisi oynadı. Ancak raketi tutuş biçimi çok tartışıldı. Bazıları “Raket tutmayı bilmiyor” diye bayağı bir tatava yaptı. En son orta mektepte masa tenisi oynamış bana da tuhaf geldi bu raket tutuş. Benim gibi sporun her alanında kabiliyet düşmanı olan birinin bu konuda ahkâm kesme hakkı yok. Ama işin inceliklerini bilenlerden bazıları, Erdoğan’ın raket tutuşunun masa tenisi literatüründe yerinin olduğunu öne sürdüler. Bazı şampiyon masa tenisçilerin raket tutuşlarını da buna örnek olarak gösterdiler. Sonuçta bu fotoğraf, siyasete “raket tutuş tartışması” diye bir tartışmayı armağan etmiş oldu.
FAŞİST BABANIN ILIMLI FAŞİST KIZI
BU sefer de başaramadı Marine Hanım. Marine Hanım ve babasını yan yana gösteren bu eski fotoğrafa bakınca... Babası ile Marine Hanım’ı mukayese ettim ister istemez. Babası sert bir faşistti. Marine Hanım ise birazcık daha ehlileşmiş bir faşist. Babası yüzde 18 oy almıştı ikinci turda. Marine Hanım ise bunu yüzde 42’ye çıkardı. Babasının ikinci tura kalması, Fransa’yı panikletmişti. Marine Hanım’ın yüzde 42’ye çıkması ise eskisi kadar panikletmiyor Fransa’yı. Zamanla her şeye alışılıyor yahu!
MAĞLUP SAYILIR GALİP
YAKA bağır açmış, göğüs kıllarını sergilemişti Macron. Seçime böyle gitmişti. Sonuçta başardı. Sonuçta kazandı. Sonuçta galip geldi. Ama bu nasıl bir zaferdir? Faşist Le Pen’i engellemek için solun tüm kesimlerinin oylarını alarak kazandı bu zaferi Macron. İstemeye istemeye oy verdiler kendisine. Sırf “Le Pen gelmesin” diye. Daha da kötü olanı faşist Le Pen, oylarını yüzde 33’ten yüzde 42’ye yükseltti. “Galip sayılır bu yolda mağlup” diye bir söz vardır eskilerden. Onun tam tersi bir durum söz konusu yani.
İSTANBUL’UN MOR SULTANI
BAHAR geldiğinde İstanbul’a rengini verir erguvan. Bilmiyordum, yeni öğrendim: Erguvan moru, doğal yollarla üretilen en zor renkmiş. Hatta bu yüzden Bizans’ta zenginlik ve güç belirtisi olarak görülürmüş. Neyse... Bizans’ı bir tarafa bırakıp bugüne gelelim: Benim için İstanbul’da bahar güneşle gelmez, kuşların cıvıldamasıyla gelmez, erguvanla gelir. Bizim apartmanın yan tarafında bir erguvan ağacı var. Her gördüğümde “Bahar gelmiş” demem bundandır.
Paylaş