Fetullah Gülen’in son konuşmasındaki şifre
FETULLAH Gülen’in son konuşmasını dinledim.
*
Resmen yakınıyordu:
- “Cübbemizin renginden bile şifre çıkarıyorlar” diyordu.
- “Şuradan kalkıp şuraya oturuyoruz, şifre diyorlar” diyordu.
- “Ne yapsak altında bir şifre arıyorlar” diyordu.
Sonra da hükmünü veriyordu:
“Tımarhanelik bunlar!”
*
Adamdaki pişkinliğe bakın hele!
- Sanki gizlilikle, mesajcılıkla, şifrecilikle, sinsilikle, takiyecilikle falan zerre alakası olmazmış gibi...
- Sanki “ByLock” diye sistem kurup on binlerce kişinin kendi aralarında gizli darbe haberleşme yapmasını temin etmemiş gibi...
- Sanki 40 yıl gizlice adam yetiştirip Cumhurbaşkanı’na yaver olan sözde subayı bir işaretiyle harekete geçirmemiş gibi...
- Sanki 1 dolarlık banknotlar üzerinden devletin içine sızdırdığı adamlarına şifreli mesajlar vermemiş gibi...
- Sanki Pensilvanya’da takkesini şöyle bir elleyince Türkiye’deki savcılarının ileri atılmasını sağlamamış gibi...
“Her hareketimizden şifre çıkarıyorlar, deli bunlar” diyerek...
Artistlik yapıyor.
*
Fetullahçılardaki şu pişkinlik potansiyeli, beni oldum olası hep hasta etmiştir.
CHP KİTABI
PROF. Sencer Ayata’nın derlediği “CHP – Söylem / Politika / İdeoloji” adlı kitap elimde.
*
CHP’nin kendisini anlatmak için bu tür çalışmalar yapmasının sayısız faydası var.
Bu açıdan takdir ettim.
*
Bunu söyledikten sonra ‘üç fakat’lı itirazımı dile getirmeliyim:
*
- FAKAT BİR: Kitap tuğla gibi... 786 sayfa. Elime aldığımda korkuttu beni. Belki akademisyenler ve detay arayanlar için normal olabilir ama 786 sayfadan korkanlar için daha kısa ve etkili bir versiyonu da hazırlanmalı.
*
- FAKAT İKİ: Çok dağınık bir kitap bu... Mesela “Aile sigortası” ilk sayfada başlarken “Otoriterleşme ve demokratikleşme” gibi yaşamsal konular ta 620. sayfada yer alıyor. Konular öyle birbirine girmiş ki... İnsanın oturup editörlük yapası geliyor.
*
- FAKAT ÜÇ: Akademik yayınlardaki sıkıcılık, bu kitabı da baştan sona sarmış. “Öyle bir kitap yaparım ki baktırırım” dedirtmek yerine “Ben yaparım kitabı, isteyen bakar” edası takınılmış.
ŞORTLU HEMŞİRE İLE MÜEZZİN KARDEŞLİĞİ
SABAH’ta Furkan Haykır kardeşimiz son günlerin en güzel haberini yapmış.
Tekme yiyen şortlu hemşirenin, tekme yiyen müezzine verdiği desteği haberleştirmiş.
*
Tekmecileri işte bu destek, bu dayanışma, bu ortaklaşma kudurtacaktır.
Başka hiçbir şey değil.
RAFET EL REZALET
RAFET kardeşim.
Eski karınla giriştiğin polemiği bir dereceye kadar anlarım.
Öfke patlamıştır, göz kararmıştır falan filan...
*
Fakat Rafet kardeşim.
Eski karının babasıyla giriştiğin şu polemik de neyin nesi yahu!
Ne ayıp, ne tuhaf, ne utandırıcı bir şey bu!
Adam aşağı çektikçe sen ondan daha aşağı çekiyorsun.
*
Rafet kardeşim.
Dikkat!
Bu polemik, Rafet El Roman’ı, Rafet El Rezalet’e dönüştürmek üzere...
KAHRAMAN KAZAN MI?
MARAŞ kahramandır.
Antep gazidir.
Urfa şanlıdır.
*
Kazan’a “Kahraman Kazan” adı veren Kazan Belediyesi’ne sesleniyorum:
Taklitçi olmayın, özgün olun.
Mesela “Yiğit Kazan” deyin.
KAMYONET, OTOMOBİL VE ŞİMDİ DE MOTOSİKLET
Kamyonetle vurdular.
Otomobille vurdular.
Dünkü Yenibosna saldırısı gösterdi ki...
Artık motosikletle vuruyorlar.
*
Dikkat ederseniz, terörist araçta sürekli boyut küçültüyor.
İBADET DENİLEN TABAN İLE İLGİLİ SON BİLGİLER
TABANI ibadet / Ortası ticaret / Tavanı ihanet...
Fetullahçılarla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı değerlendirme bu.
*
Geçenlerde “ibadet” denilen tabanı iyi tanıyan bir arkadaşıma sordum:
“Ne yapıyor ibadet denilen taban? Bıraktılar mı Fetullahçılığı?”
*
Şunları anlattı:
- Bırakmış gibi gözüküyorlar ama bırakmış değiller.
- Ortanın ticaret, tavanın da ihanet olduğuna ikna olmuş değiller.
- Kendi aralarında gizlice konuşurken “alayı oyun, alayı iftira bunların” diyorlar.
- Fetullah Gülen’e toz kondurmuyorlar, darbe girişimiyle Gülen arasında irtibat kurmuyorlar.
- “İyi ama darbecilerin hepsi Fetullahçı” falan dendiğinde ise “yalan bunlar” deyip geçiyorlar.
REİS SORUSUNUN BİR ZARARI YOK DA
ÖĞRETMEN adaylarına mülakatta “Reis kimdir” diye sorulmasını hiç yadırgamamış Milli Eğitim Bakanı.
“Ne var bunda canım... Piri Reis, Turgut Reis falan denir... Ne olacak ki... Ne sakıncası var ki” demiş.
*
Şöyle bir sakıncası var Sayın Bakan’ım!
“Reis kimdir” sorusuna...
“Bizim Temel Reis’tir” diye cevap verilirse...
Adamı bırakın öğretmen yapmayı, kodese tıkarlar vallahi!
GÜLÜMSETEN DETAYLAR
- Baklavacılık dendiğinde akla Fetullahçılığın geldiği şu günlerde Karaköy Güllüoğlu’nun reklamlarının Odatv adlı internet sitesinde yoğun olarak yayınlanması...
*
- OHAL kapsamında kapatılan ve kurulduğu günden beri Anadolu’nun sesi olan türküler yayınlayan Yön FM’in dinleyici kitlesi arasında yer alan hatırı sayılır AK Partili kitlenin durumdan rahatsız olması...
