FETÖ itirafçılarının yedi ortak özelliği

Bir Fetullah itirafçısı, başka bir Fetullah itirafçısını hiç sevmez. Hatta nefret eder. Sürekli “Diğerleri tırışka, en baba itirafçı benim” havası basar.

2- Kara çalmada üstlerine yoktur 

“Nasıl olsa 45 yıl boyunca Fetullah’a has evlatlık yaptım, önüme gelene kara çalsam da herkese yuttururum” anlayışıyla hareket ederler.

3- Dün öyle derler, bugün böyle derler

Daha dün “Fetullah bir onbaşıyı bile harekete geçiremez” derken... Bugün “Fetullah’ın ordu içindeki gücü yüzde 90” derler.

4-Muktedirleri hep kollarlar

“Fetullah’a destek verenler” bahsi açıldığında hep dikkatlidirler. Bugünün muktedirlerini işin içine katmamaya azami özen gösterirler.

5- Fetullah’ı çıkar, bir hiç olurlar

Hayatlarının yarıdan fazlasını Fetullah’tan kazanmışlardır. Diğer yarısını ise Fetullah’a düşmanlıktan... Fetullah bunların hayatlarının olmazsa olmazıdır...

6- FETÖ’yü abarttıkça abartırlar

Öyle bir FETÖ tablosu çıkarırlar ki... Buna göre FETÖ... “Gökte değildir, yerde de değildir ama her yerdedir”. Abartırlar ki kendilerine hep ihtiyaç duyulsun.

7- Kandırılma şampiyonudurlar

Dershaneye 3 ay giden bir yeniyetme bile “devlete sızma” çabasını fark ederken... Bunlar 40 yıl Fetullah’ın sağ ya da sol kolu oldukları halde "Bilememişiz” derler.

CEMİL ÇİÇEK’LE İLGİLİ KİŞİSEL BİR TANIKLIK

2007 baharı...

Cemaat/hükümet ittifakı zirvede... Zaman gazetesi el üstünde, uçaklardan inmiyor... “Fetullah” diyene “Terbiyesizlik yapma, Hocaefendi diyeceksin” deniyor... Dershane krizi yok henüz. 7 Şubat krizine daha altı yıl var...

*

İşte böyle bir ortamda...

O günün Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bana şunları söylemişti:

- Bu Cemaat de çok olmaya başladı. El attığı bütün işlerden biz zararlı çıktık. Emniyette gruplaşıyorlar. Adliyede gruplaşıyorlar.

- Bir adım attıklarında hükümetin işine yarayıp yaramadığına bakmayıp Cemaat’in işine yarayıp yaramadığına bakıyorlar.

- Bütün sorunlu işlerin arkasında bir Cemaat bağlantısı çıkıyor. Cemaat’seniz Cemaatçiliğinizi bilin kardeşim.

*

Cemil Çiçek’in bu sözlerini isim vermeden yazmıştım. (Bakınız: 1 Nisan 2007... Hürriyet.)

Cemaat hemen anladı sözlerin sahibinin Cemil Çiçek olduğunu ve ona mavi gökyüzünü dar etti.

*

Bugünlerde itirafçının tekinin Cemil Çiçek’i “Cemaatçi” olmakla suçlaması karşısında...

Bu tanıklığımı dile getirmeyi bir insanlık vazifesi bildim.

GENCO ERKAL YASAKLANAMAZ

GENCO Erkal yeni bir oyuna başlamıştı: “Güneşin Sofrasında.”

Nâzım Hikmet ile Bertolt Brecht’in metinlerinden oluşan bu iki kişilik oyunun Kadıköy Lisesi’nin bahçesindeki gösterimi yasaklandı.

*

Önce oyunla ilgili olarak “hükümet karşıtı” diye laf çıkarılmış. Oyunda hükümet aleyhtarlığı olmadığı anlaşılınca... Bu sefer de güvenliği gerekçe göstermişler. 250 kişilik bir tiyatro ortamından nasıl bir güvenlik sorunu çıkardılarsa artık.

*

Okulun bahçesinde bu oyunun sergilenmesini sağlamak için harcanan emek ve masraf heba olmuş durumda. Önümüzdeki üç haftanın bütünüyle satılan biletleri iade edilecek ve büyük zarar söz konusu...

*

Buradan yetkililere sesleniyorum:

Bu yasak kararını lütfen geri çekin. Tiyatro yasaklamak darbeyi yenenlere değil darbecilere yakışır.

HASAN DOĞAN’DAN BİR RİCAM VAR

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın Yenikapı Meydanı’nda okuduğu

“Bil Oğlum” adlı şiirin sözleri

Serhat Kabaklı’ya, bestesi ise Esat Kabaklı’ya aittir.

*

Esat Kabaklı “Bil Oğlum” adlı şiirini çok ama çok etkileyici bir şekilde terennüm eder.

Alır sazı eline ve başlar söylemeye:

“Vatanına göz dikeni ez oğlum/Dostun kim, düşmanın kim sez oğlum/Tarihini şerefinle yaz oğlum/Senden gider sonsuzluğa yol oğlum/Dört bir yana salmalısın kol oğlum/Ekmeğini aç olanla böl oğlum/Haram yeme hak uğruna öl oğlum.”

*

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’dan ricamdır:

Esat Kabaklı’yı Saray’a davet edin lütfen. Hem çalıp hem söylesin. Bugünlerde iyi gider.

TUTUKSUZ YARGILANSINLAR

BAŞTA Ali Bulaç, Nazlı Ilıcak, Ahmet Turan Alkan, Nuriye Akman olmak üzere...Fetullah Terör Örgütü’nün emir-komuta mekanizması içinde yer almayan ve kanlı darbe girişiminin herhangi bir yerinde bulunmayan gazeteciler...

TUTUKSUZ YARGILANMALI!

Ali AĞAOĞLU İLE İLGİLİ BİR NOT

Ali Ağaoğlu bana bir cevap yollamış. Hem yolladığı metin hem de hak ettiği cevap yarın bu köşede.

CELAL ŞENGÖR: OĞLUMA  ASIM ADINI VERDİM

CELAL Şengör hocadan bir mesaj aldım. Aynen yayınlıyorum:

*

“Muhterem Ahmet Bey...

Asım’ın nesli, Mustafa Kemal’in askerleridir. Ben oğluma Asım adını koyarken hem babamın adını kullanmak hem de Mehmet Âkif’in idealini oğlumda yaşatmak istemiştim. Asım’ın nesliyle Mustafa Kemal’in askerlerini ayrıştırmak her ikisine de yapılacak en büyük haksızlıktır, çünkü her ikisinin de en büyük aşkı vatandır, millettir. CELAL”