Paylaş
BİR: Erdoğan kitlelere bakarak politika yapıyor... Davutoğlu kitaplara bakarak politika yapıyor...
* * *
İKİ: Erdoğan pratikle yükselen bir lider... Davutoğlu teoriyle ilerleyen bir lider adayı...
* * *
ÜÇ: Erdoğan halkın dilini konuşuyor... Davutoğlu halkın dilini konuşmaya çalışacak...
* * *
DÖRT: Erdoğan teşkilatçı... Davutoğlu adam yetiştirmeci...
* * *
BEŞ: Erdoğan sezgisel... Davutoğlu bilişsel...
* * *
ALTI: Erdoğan yönetim kurulu başkanı... Davutoğlu CEO...
* * *
YEDİ: Erdoğan önce yapıp sonra hayal edenlerden... Davutoğlu önce hayal edip sonra yapanlardan...
----------------------------------------------------------------------------------------------------
ALIŞMIŞIZ YAHU
HEY!
Farkında mısınız?
Birkaç gündür Tayyip Erdoğan’ın sesini duymuyoruz.
* * *
- Miting yok.
- “Eyyy” yok.
- “Onlar” yok.
- “Bunlar” yok.
- “Biz biliriz” yok.
- “Genel Müdür” yok.
- “CE-HA-PE zihniyeti” yok.
- “Ey benim ME-HA-PE’li kardeşim” yok.
- “Paralel de paralel” yok.
* * *
Bir muazzam eksiklik duygusu, bir büyük boşluk hissi, depderin bir ihmal edilmişlik psikolojisi falan...
Hadi itiraf edelim:
Hayatımızın doğal bir parçası olmuş o haykırışlar, o fırçalar, o nutuklar.
Fena halde alışmışız.
İflah olmaz bir müptela haline gelmişiz.
* * *
Ve işin tuhaf tarafı:
Ne kadar bağırırsa bağırsın...
Ahmet Davutoğlu haykırışları, bizi asla kesemeyecek.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
‘BOYKOT’ ŞAKAYA GELMEZ BİR EYLEMDİR
TAYYİP Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı yemin töreninde “boykot” etmeyi planlayan CHP’lilere sesleniyorum:
* * *
- “Boykot” dediğiniz çocuk oyuncağı değildir, çok ciddi bir iştir.
- “Boykot” demeden önce en az üç gün düşünmeniz gerekir.
- İlk gün boykot ettiğinize, ikinci gün tıpış tıpış gidecekseniz... Bu işe hiç girişmemeniz gerekir.
- Devamı getirilemeyecek, iyi düşünülüp planlanmamış, sonuçları hesaba katılmamış bir boykot, boykot edene değil, boykot edilene yarar.
- “Boykot”, yapacak başka hiçbir şeyin olmadığı anlarda devreye girer. Yapacak onca şey varken devreye sokulan “boykot”, çocukça bir kaçıştan başka bir şey değildir.
- “Boykot” dediğiniz anda... Nedenini, nasılını gayet ikna edici bir şekilde açıklamakla mükellefsiniz.
- Nedeni, nasılı açıklanamayan “Boykot”, bir tüymedir, bir sıyrılma çabasıdır, dandik bir kaçıştır.
- “Boykot” boyasına boyanmış bir kaçaklık, kaçaklığın en onursuzudur.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
YENİ KABİNEDE OLMASINI İSTEDİĞİM İSİMLER
- YALÇIN AKDOĞAN: Perdenin arkasından perdenin önüne geçme vakti geldi de geçiyor bile.
- NUMAN KURTULMUŞ: Ekonomi, dışişleri ya da çözüm süreci... Üçü de olur... Üçü için de güvenilir bir isim.
- MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU: “Güven arttırıcı önlemler paketi” gibi bir adam. Yeni kabinede de mutlaka olmalı.
- ÖMER ÇELİK: Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı pek benimseyemedi. Benimseyebileceği bir bakanlıkta görev alarak müktesebatını daha iyi ortaya koyabilir.
- BURHAN KUZU: Herkes bir yerlere geldi, Burhan Hocam hala yerinde sayıyor. Ayıp oluyor ama.
- HAKAN FİDAN: Sesini bile hiç duymadık. Nasıl konuşur, onu bile bilmiyoruz. Bakan olursa merakımız giderilmiş olacak ki az şey değil.
- YİĞİT BULUT: Geçse ekonominin başına da... El mi yaman, bey mi yaman görsek...
----------------------------------------------------------------------------------------------------
İNCE’DEN ‘BOY’ AÇIKLAMASI
CHP Genel Başkan adayı Muharrem İnce’nin “boy” üzerinden yaptığı yorumlara ve göndermelere itiraz eden bir yazı yazdım dün.
Muharrem İnce kısacık bir açıklama yapmış.
Aynen yayınlıyorum:
* * *
“Sayın Ahmet Hakan... Benim amacım Sayın Genel Başkanımızın boyunu eleştiri konusu yapmak değildi. Meydanlarda boy ve soy üzerinden siyaset yapan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirmekti.”
----------------------------------------------------------------------------------------------------
ALAYINIZ AYNISINIZ BE
ÖNCE Amerika’da polis, göstericileri ezip geçti.
* * *
Sonra İsveç’te atlı polisler, göstericilerin üzerine at sürdü.
* * *
Ve bu iki olay, bizdeki “orantısız güç” sevicilerini, sevinçten deliye döndürdü.
Hep beraber haykırıyorlar:
“Ne oldu lan Amerika? Ne oldu lan İsveç? Bize laf ediyordunuz. Bakın siz de bizim gibi göstericileri ezip geçiyorsunuz.”
* * *
Oysa “orantısız güç” ortak paydasında birleşenlere, bu tür ağız dalaşları hiç yakışmıyor.
Aynı soyun sopundan gelen bu devletler ve yöneticileri, birbirlerine laf sokup kavga edeceklerine güçlerini birleştirmelidirler.
- Mesela hep beraber “biber gazı kardeşliği” anlaşmasına imza atsınlar.
- Mesela birleşip “TOMA paktı” kursunlar.
- Mesela “tazyikli su ülkeleri birliği” oluştursunlar.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
ARTIK İZLEMEK İSTEMEDİĞİM ŞEYLER
- IŞİD’in kafa kesme videoları.
* * *
- Azıcık unutulmuş yarı ünlülerin “kafadan aşağı buzlu su dökme” olayını fırsata çevirmeye yönelik ataklarını yansıtan görüntüler.
* * *
- Cem Uzan’a dair herhangi bir şey.
* * *
- “Bildiğimiz dünya bitmiş, yeni bir dünya kurulmuş” hikâyesine yaslanan her türlü sinema filmi.
* * *
- “Derin Analiz”, “Gizli Arşiv”, “Kriptolar” türünden karanlık isimlere sahip karanlık odaklı her türlü sosyal medya hesabı...
Paylaş