E hani düşmanlarımızın sayısını azaltacaktık?

Bize söylenen buydu.

Son duruma baktığımızda ne görüyoruz?

Bırakın dostlarımızın sayısını arttırmayı...

Düşmanlarımızın sayısı Ahmet Davutoğlu’nu bile imrendirecek boyutlara vardı.

Hadi gelin ülke ülke bakalım:

AMERİKA desen...
Laptop’larımızı uçak kabinlerine almadığı gibi... YPG ile Rakka operasyonuna dalıyor.

RUSYA desen...
Domatesimize koyduğu yasağı kaldırmadığı gibi... YPG ile Suriye’de Nevruz kutluyor.

HOLLANDA desen...
Malum... Malum... Malum...

BULGARİSTAN desen...
Sınırdan Türk sokmama eylemlerine sahne oluyor.

ALMANYA desen...
Bir yandan “Nazi deme bana” diyor, bir yandan da Türkiye’ye silah ambargosu uyguluyor.

NORVEÇ desen...
FETÖ’cülere sığınma, barınma falan her türlü hakkı veriyor.

YUNANİSTAN desen...
“Yaşasın, turistler bize geliyor” diye göbek atıyor.

İRAN desen...
Avucunu ovuşturarak... Kenardan izliyor.

BARZANİ desen...
Güya dostumuz falan ama... Çekiyor bayrağını Kerkük’e sinsice...

İSRAİL desen...
Güya barıştık falan ama... “Nazi deme onlara, Nazi deme onlara” diye bize çıkışıyor.

AVUSTURYA desen...
“Erdoğan Türkleri al götür” diye pankart astırıyor Viyana Büyükelçiliğimize...

Hepsine aynı anda “ver mehteri” yapamayacağımıza göre...

Hepsinin üzerine aynı anda atlarımızı süremeyeceğimize göre...

Hepsiyle uğraşacak kadar mangalda külümüz olmadığına göre...

Hepsini değiştirip dönüştüremeyeceğimize göre...

Acaba diyorum...

Biz mi kafayı değiştirsek?


ATİLLA TAŞ'LA İLGİLİ SUÇ DELİLİ
NEYLE suçlanıyor Atilla Taş?

Savcılık iddianamesinden aynen aktarıyorum:

“Şüpheli Atilla Taş’ın 15 Kasım 2014 tarihinde, ‘Edison bugünleri görse ampulü icat etmezdi’ şeklinde paylaşım yaparak hükümet aleyhinde kamuoyu oluşturduğu değerlendirilmektedir.”



İyi ama “hükümet aleyhinde kamuoyu oluşturmak” suç kapsamında ise...

Memleketin üçte ikisini hapse tıkmak gerekir.

“Üçte ikiyi nereden çıkardın” diye mi soruyorsunuz?

Şuradan çıkardım:

Bazı AK Partililerin de yaptıkları açıklamalarla bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek hükümet aleyhinde kamuoyu oluşturmalarından çıkardım.


AHA! GÜVENOYU DEDİLER
AK Parti’nin afişine bakın.

Diyorlar ki:

“Millet güvenoyunu sandıkta veriyor.”

Referandumu güvenoyuna çeviren...

Süper riskli bir harekettir bu.

Kararsız AK Partilileri sandığa çekeceğim diye...

Bu denli büyük bir riske girilir mi?

Ne yani?

Hayır çıkarsa...

AK Parti, hatta Cumhurbaşkanı güvenoyu alamamış mı olacak?

AK Parti kampanyasının siyasi aklı nerede?


GİRİŞLER-ÇIKIŞLAR TUTULDU
HABERLERDE geçiyor:

“İstanbul’da dev operasyon! Tüm giriş çıkışlar tutuldu!”

Şu yeryüzünde girişlerinin ve çıkışlarının tutulması en zor vilayet neresidir derseniz, hiç düşünmeden “İstanbul” derim.

İşte bu yüzden polislerimiz nasıl tutuyorlar İstanbul’un tüm girişlerini ve çıkışlarını, anlamıyorum.


MİLLETİMİN GÜLÜMSETEN TARAFLARI
DÖRTLÜLERİ yakınca her şeyi yapmaya hakları olduğunu sanıyorlar ya... İşte o!

Sorun çıkaran elektronik aletleri vurarak düzeltebileceklerini düşünüyorlar ya... İşte o!

Tavlada yenilmeye bir türlü doyamıyorlar ya... İşte o!

Cool olmak adına mesaja anında yanıt vermiyorlar ya... İşte o!

“Masaları birleştirmek” ve “Ortaya karışık söylemek” gibi icatlar çıkarmışlar ya... İşte o!


BİR REFERANDUM KİTABI DAHA
DÜN iki kitap tavsiye etmiştim, biri “evet”e yakın, diğeri “hayır”a yakın...

Bugün bir kitaptan daha söz edeceğim:

Ece Güner Toprak’ın kaleme aldığı “Çare Başkanlık mı?” kitabı çok açıklayıcı, çok zihin açıcı, çok bilgilendirici, çok anlaşılır.




Palme Yayıncılık’tan çıkan bu kitabı 16 Nisan’dan önce bulun, edinin ve bir inceleyin.

Çok yararlanacaksınız.


BUGÜNLERDE BİRAZ FAZLA DİNLEDİĞİM 5 TÜRKÜ
MİHRİCAN MI DEĞDİ: Çağdaş dervişlerimiz Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu’nun yeni albümünde inleyerek söyledikleri versiyona bittim.

NEM ALACAK FELEK BENİM: Bu büyük türküyü inceden modernize ederek pek güzel söyleyen Öykü Gürman’dan dinliyorum.

ERVAH-I EZELDE: “Abdal” diye bir grup var... Almışlar ellerine gitarı, öyle hesapsız kitapsız söylüyorlar ki... Muhteşem.

GEBERİYORUM: Ahmet Aslan’dan sonra şimdi de Athena söyledi bu türküyü... Öyle böyle değil... En az Ahmet Aslan kadar iyi söylüyorlar. O derece yani.

ÇAMDAN SAKIZ AKIYOR: İnceden erotik çağrışımları olan bu yaman türküyü bir Ruhi Su’dan, bir Ezginin Günlüğü’nden dinliyorum. İkisinde de mest.