Paylaş
ALAMAZ, ÇÜNKÜ: Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu’na göre Saray’dan daha bağımsız bir başbakanlık sergilemeye kalkışır ve Erdoğan Gül’ün böyle olacağını bilir.
*
ALAMAZ, ÇÜNKÜ: Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ile kıyas edilemeyecek kadar dünyayla uyumlu ve dış politikada maceracılıktan uzaktır ve Erdoğan da Gül’ün böyle olduğunu bilir.
*
ALAMAZ, ÇÜNKÜ: Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu gibi sadece kendilerine oy veren kitlenin hayır duasını almaya meyilli değildir. Gül, kendilerine oy vermeyenlerin de saygısını kazanmak ister ve Erdoğan da bunun farkındadır.
*
ALAMAZ, ÇÜNKÜ: Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu gibi bütün suçu karşı tarafta aramaz. Suçun önemli bir bölümünün kendilerinde olduğunu düşünür ve Erdoğan da onun böyle düşündüğünü bilir.
*
ALAMAZ, ÇÜNKÜ: Abdullah Gül, başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz kendi gücünü tahkim etmeye çalışır, kendi ekibini kurar... Yani Ahmet Davutoğlu gibi yapmaz. Erdoğan da bunun böyle olacağını bilir.
*
ALAMAZ, ÇÜNKÜ: Erdoğan’ın Ahmet Davutoğlu’yla ilgili bir şikâyeti varsa... Abdullah Gül ile ilgili bin şikâyeti olacaktır. Erdoğan bunu göremeyecek kadar ferasetten uzak bir siyasetçi değildir.
Günlerimiz şöyle geçiyor
ÖNCE bütün kanallar canlı olarak Başbakan Davutoğlu’nun bir nutkunu yayınlıyor.
*
Bu bitiyor... Bu sefer yine bütün kanallarımız Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halka hitabını yayınlıyor.
*
Bu bitiyor... Bu kez sahneye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç çıkıyor.
*
Bu bitiyor... Bu kez yeniden Başbakan Davutoğlu sahne alıyor.
*
Bu da bitiyor... Bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam vakti düzenlenen bir programda en az sekiz manşetlik bir konuşma yapıyor.
*
Bu da bitiyor... Başbakan Davutoğlu, yurtdışı gezisine çıkarken soruları yanıtlıyor.
*
Soruyorum:
Muhalifleri geçtim...
En azılı AK Parti yandaşı olsa da...
Bir insan, bu denli büyük abanmaya nasıl dayanabilir?
Davul ve tokmak
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, bugünkü sistemi eleştirirken şöyle dedi:
“Davul benim sırtımda/Tokmak başkasının elinde.”
*
Bu cümle doğru ama sadece Başbakan Ahmet Davutoğlu açısından doğru.
Sayın Cumhurbaşkanı’na minik bir açık mektup
SAYIN Cumhurbaşkanım...
Halkımıza, “Verin 400 milletvekilini/Getirin başkanlık sistemini” diyorsunuz ama oyların hangi partiye verilmesi gerektiğini katiyen söylemiyorsunuz.
*
Mesela...
AK Parti’ye verin.
Benim eski partiye verin.
Basın mührünüzü ampulün böğrüne.
Demiyorsunuz.
Tarafsızlık hassasiyetiyle parti ismi zikretmiyor, sadece “400 milletvekili verin” demekle iktifa ediyorsunuz.
*
Sayın Cumhurbaşkanım...
Tarafsızlık hassasiyetinizi bir tarafa bırakıp, “Oylarınızı AK Parti’ye vereceksiniz, basın mührünüzü ampule” falan demelisiniz.
Çünkü böyle demezseniz...
Ahalinin aklı şaşabilir.
Ve istediğiniz 400 milletvekilini -hafazanallah- CHP, MHP ya da HDP’ye verebilirler.
Aman diyeyim.
Aman ha aman...
Bırakıp gitmeyi bilenlere övgü
ŞAFAK PAVEY: İstese kontenjandan atanırdı. İstese önseçimden çıkardı. Üstelik yaşı da genç... Ama o koltuğu bırakıp gitmeyi tercih etti. Şimdi kendisine “Lütfen gitme” diye rica ediliyor.
*
AYKAN ERDEMİR: “Çocuklarıma zaman ayıramıyorum” şeklinde gayet insani bir gerekçeyle, istese bir dönem daha yapabileceği milletvekilliğini elinin tersiyle itiverdi. Üstelik kendisine parti yönetiminden “Bırakma” denmesine rağmen.
Muazzez Türüng’ü keşfettim
TAMAMEN tesadüfen keşfettim bu eski zaman türkücüsünü.
1927 doğumluymuş.
50’ler, 60’lar ve hatta 70’lerde epey gündemdeymiş.
Buldum, buluşturdum ve dinledim.
Hiçbir kısıtlamaya boyun eğmemiş türkü söyleme edasıyla beni kendisine meftun etti. Özellikle “Mektebin Bacaları” ve “Dağlar Kızı Reyhan” türkülerinde zirveleri yokluyordu.
7 yeni alışkanlığım
BİR: Artık tanımadığım numaraları açmıyorum.
İKİ: Belgrad Ormanları’nda koşuyorum.
ÜÇ: Cumhuriyet gazetesini elimde daha fazla tutuyorum.
DÖRT: “Hane halkı”, “kurdaki artış”, “doğrudan yabancı yatırım” gibi ekonomi terimlerini cümle içinde kullanmaya çalışıyorum.
BEŞ: “Tiyatro öldü” demiyor ve tiyatroya gidiyorum.
ALTI: DVD’den izlediğim filmlere en az 5 dakika değil, en az 15 dakika şans tanıyorum.
YEDİ: Arabayla Ankara’dan İstanbul’a giderken mutlaka Berceste’de mola veriyorum.
Paylaş