Paylaş
“Evime temizliğe gelen ihraç edilmiş daire başkanı kadını görünce yerin dibine geçiyorum”.
Yetmez Bülent Arınç!
“Üstelik FETÖ’ye bayağı yakın olan damadım FETÖ işinden kılçıksız sıyrılmışken” cümlesini de sonuna ekleyeceksiniz.
*
Bülent Arınç demiş ki:
“Benzinlikte pompa tutan Danıştay üyesini görünce perişan oluyorum”.
*
Yetmez Bülent Arınç!
“Hele aklıma FETÖ’yle iltisakını herkesin bildiği damadımın kapı gibi beraat aldığı aklıma gelince” cümlesini de sonuna ekleyeceksiniz.
*
Bülent Arınç demiş ki:
“Dün terörist dediğiniz adama bugün şehit oldu diye niye sahip çıkıyorsunuz?”.
*
Yetmez Bülent Arınç!
“Benim damat işin içinden sıyrılırken... Başkasının çocuğu şehit olunca... Kahroluyorum, perişan oluyorum” cümlesini de sonuna ekleyeceksiniz.
*
Ancak bu eklemeleri yaparsanız...
“Hah şimdi oldu” deriz Bülent Arınç.
Aksi halde kurtarmaz.
CÜBBELİ’NİN AÇTIĞI DAVAYI KAZANDIM ELHAMDÜLİLLAH
2016 yılının Aralık ayında Cübbeli’yle ilgili bir yazı yazmıştım.
Yazı şuydu:
*
“CÜBBELİ’NİN YAPTIĞI PEYGAMBER’E HAKARET
*
Cübbeli, cehennem ateşinden koruyan kefen ve Peygamberimizi rüyada gördüren terlikten sonra Peygamberimizin saçının yıkandığı içme suyunu satışa sunmuş.
Ben atlamışım. Su paketleme tesisinin açılışını geçen yıl yapmış.
Cübbeli’nin bu yaptığı her şeyden önce Allah Resulü’ne büyük saygısızlıktır.
Buradan Cübbeli’ye sesleniyorum:
Nasıl para kazanırsan kazan karışmam ama kazanacağın paraya Sevgili Peygamberimizi alet etmekten vazgeç.
Unutma!
Din ve dince kutsal bilinen değerleri tahkir etmek suçtur.”
*
İşte bu yazı üzerine Cübbeli, hemen mahkemeye koşup hakkımda dava açtı.
*
Dün avukatım Aslı Kazan, haberi verdi.
“Dava reddedildi” dedi.
*
Hey gidi Cübbeli hey!
Terlikten, kefenden, sudan para kazandığın gibi...
Bende de para kazanacaktın ama olmadı.
Sen yine terliğe, kefene, suya abanmaya devam et en iyisi.
‘YEDİ ERKEK OTURMUŞ KADIN KONUSUNU TARTIŞIYOR’ YALANI
GEÇEN akşam Tarafsız Bölge’de...
“Tam bir Cumhuriyet kadını, tam bir Cumhuriyet erkeği” tanımlamalarından hareketle...
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına sinen ruh halini tartıştık.
*
Bu tartışma yapılırken de...
Altyazı olarak “Cumhuriyet kadını tartışması” başlığı yer aldı ekranda.
*
Konudan haberdar olmayan, neyin tartışıldığını bilmeyen, sadece sosyal medyada başlığı ve tartışma anından fotoğrafları gören ne kadar ebleh varsa...
“Yedi erkek oturmuş kadın sorununu tartışıyor” diye yorum yaptı.
*
Yedi erkeğin oturup herhangi bir konuyu tartışmasını eleştiri konusu yapsalar utanç içinde masanın altına girmeye hazırım.
Ama yalana ne gerek var yahu!
BİR UMUT... BİR UMUTSUZLUK...
UMUT: Kendi halinde efendi bir gazeteciyken işi iyiden iyiye şaklabanlığa vardıran Zafer Arapkirli adlı densiz adam, İstanbul’daki Cumhuriyet kutlamalarını “İstanbul bir nevi düşman işgalinden kurtuluşunu kutluyor” diye nitelemişti ya... İşte bu paylaşımın altına şöyle bir bakınca gördüm ki... Kendilerini CHP’li, İmamoğlu yanlısı olarak niteleyen yüzlerce kişi, bu densiz adama... “Yaptığın ayıp... Sil hemen bunu... Özür dile... Bu toprakların hiçbir çocuğuna düşman diyemezsin... Eleştirdiklerinden ne farkın kaldı senin...” falan diye ders verdiler. Umut işte buradadır.
UMUTSUZLUK: “Başörtüsü sorunu diye bir sorun kalmadı, herkes kılık kıyafet özgürlüğünü içselleştirdi, Cumhuriyet ile kılık kıyafet arasında kimse bir bağ kurmuyor artık, herkes kafaların dışına değil içine bakmaya başladı” falan diye seviniyordum ki... En son “İşte tam bir Cumhuriyet kadını! İşte tam bir Cumhuriyet erkeği!” tartışmasının başlamasıyla birlikte dehşetle fark ettim ki... Bu konuda çok da büyük bir mesafe kat edememişiz maalesef... Meğer Cumhuriyetçiliği ve Atatürkçülüğü kılık kıyafette arayan ne kadar çok kişi varmış! Meğer “başı açık bir first lady” özlemiyle yanıp tutuşan ne kadar çok kişi varmış! Umutsuzluk işte buradadır!
ABD KAFAYI YEDİ
BİR yandan...
İkinci adamlarını Türkiye’ye gönderip Barış Pınarı harekâtı çerçevesinde bir mutabakat imzalayıp Türkiye ile anlaşma yapıyorlar.
Bir yandan da...
Barış Pınarı harekâtına karar veren ve icra eden başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Genelkurmay Başkanı’na varana kadar tüm yetkililer için meclislerinden karar çıkarıyorlar.
*
Kafayı yediler tamamıyla...
İçlerinde kafayı yemeyen bir tek Trump kaldı.
Düşünün artık!
NE ZAMAN UYGAR OLACAĞIZ?
METRODA...
Sarıklı, cübbeli bir adamı görünce... “10. Yıl Marşı” söyleyerek, bayrak sallayarak, adamın dibine kadar gelip fotoğrafını çekerek... Taciz etmeye başlamadığımız zaman.
*
Metroda...
Şortlu ya da mini etekli bir kadın görünce... Söylenerek, ters bakarak, laf atarak, diskur çekerek, “Böyle giyinilir mi?” falan diyerek... Taciz etmeye başlamadığımız zaman.
*
Uygar bir ülke olabiliriz.
Paylaş