Paylaş
*
Tepkinin büyüklüğünün bir nedeni var.
Şöyle bir neden:
*
AK Partililer, “faşist diktatör” nitelemesini...
Dış odakların Türkiye’ye yönelik operasyon yapmasına zemin hazırlama çabası olarak görüyorlar.
CHP’ye bu yüzden çok büyük tepki gösteriyorlar.
*
CHP’li Grup Başkan Vekili Engin Altay, işte bu konuda müthiş güzel bir çıkış yaptı.
Şöyle dedi Engin Altay:
- Dış odaklar operasyon yapmaya kalkarlarsa karşılarında bizi bulur.
- Sayın Cumhurbaşkanı’nı dış odaklara ve darbecilere yedirmeyiz.
- Sayın Cumhurbaşkanı’nı sandıkta biz yiyeceğiz.
*
Engin Altay’ın açtığı bu yol var ya...
- En doğru yoldur.
- En güzel yoldur.
- En ahlaklı yoldur.
- En erdemli yoldur.
CHP, bu yoldan hiç sapmayacağına herkesi ikna ederse...
Hem muazzam bir iş yapmış olur hem de çok delikanlıca bir tutum almış olur.
ATATÜRK’E HAKARET EDEN MECZUPLARA EN BÜYÜK CEZA ZATEN VERİLİYOR
ATATÜRK’e hakaret edenlerin yaşadıkları ortak kader şunlar:
- Meczup muamelesi görüyorlar.
- En yakınlarındakilerden bile “uğraşma bu işlerle” tepkisi alıyorlar.
- “Atatürk’e hakaret tüccarları” olarak değerlendiriliyorlar.
- İtibarlarını anında sıfırlıyorlar.
Falan...
*
Kısacası...
Bunlar zaten hak ettikleri cezayı almış oluyor.
*
Bunlara “hapis cezası” falan verip de...
“Düşünce suçlusu” diye kurum satmalarına fırsat verilmesin.
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ’NİN YERİNİ ATATÜRK OPERA MERKEZİ ALMALIDIR
AKM yıkılacakmış.
Tamam, yıkılsın.
Yerine büyük, modern bir opera binası yapılacakmış.
Tamam, yapılsın.
Benim bu konuda tek bir talebim var:
Atatürk Kültür Merkezi’nin yerini...
Atatürk Opera Merkezi almalıdır.
YALNIZ KURT DEĞİL, YALNIZ BARBAR
İŞTE bu adam, bisiklet yoluna girip çoluk çocuğun üstüne kamyon süren adam.
Bir vahşi.
Bir barbar.
Bir katil.
*
Bu tür adamlara “yalnız kurt” falan diyorlar.
Bundan bir an önce vazgeçilmelidir.
Bu tür adamlar için “yalnız barbar”, “yalnız katil”, “yalnız vahşi” falan denmelidir.
ÖZENTİNİN DANİSKASI
BATI taklitçiliği ve özentisinin bu ülkede yansımaları saymakla bitmez.
Fakat bunların içinde en fenası...
“Cadılar Bayramı” özentisi.
Ben hayatımda bu kadar sersem, bu kadar alık, bu kadar lüzumsuz, bu kadar olmamış bir özenti görmedim.
ŞIK BİR HAREKET
ŞEVKET Çoruh, Beykoz’daki “Şık” sokağının önüne “Ahmet” yazdı.
Böylece “Şık” sokağının adı, “Ahmet Şık” sokağı olmuş oldu.
*
Ender rastlanan türden şık bir eylem, şık bir protesto.
Bravo Şevket Çoruh.
EDİP UĞUR’A SORUYORUM: KİM TEHDİT ETTİ SENİ KİM?
EY Edip Uğur!
Balıkesir Belediye Başkanlığı’ndan istifa ederken...
Çıktın şöyle dedin:
“Aileme tehditlere varan baskılar oldu.”
*
Sonra?
Sonra sustun kaldın.
“Tık” yok sende.
*
Kardeşim konuşsana!
- Kim tehdit etti seni?
- Nasıl tehdit etti?
- Ne dedi?
- Sen bu tehdide karşı ne yaptın?
- Polise mi gittin?
- Savcıya mı gittin?
*
Gayet imalı, gayet soyut bir suçlamayla ortaya çıkıyorsun...
Ama arkasını getirmiyorsun.
*
Yapacağın iki şey var:
- BİR: Ya çıkar adam gibi açıklarsın seni tehdit edenleri.
- İKİ: Ya da susup oturursun.
*
Ama sen en ürkek, en korkak, en çıkarcı, en hesapçı işi yapıyorsun!
İkisinin arasında durup...
Ortalığı bulandırıyor ve spekülasyonlara omuz veriyorsun.
*
Yakışmıyor, hiç yakışmıyor.
Ya da yakışıyor.
Bilemiyorum artık.
Paylaş