Paylaş
Adı: Latif Erdoğan...
*
Kimdir bu Latif Erdoğan?
Fethullah Gülen’e 40 yıldan fazla hizmet etmiş, onun yolundan gitmiş, Gülen’i göklere çıkaran kitaplar yazmış, “Cemaat” içinde “ikinci adam” mertebesine yükselmiş, ancak son dönemde “Cemaat”ten kopup yolunu ayırmış biri.
*
“Hükümet” ile “Cemaat” arasında
kavga çıkınca...
Hükümet yanlısı medya işte bu Latif Erdoğan’ı keşfetti.
Son altı aydır olup biten şu:
-Latif Erdoğan “Cemaat” aleyhinde konuşuyor...
-Hükümet yanlısı medya da manşet üstüne manşet yapıyor.
*
Hepimiz biliyoruz:
Fethullah Gülen’e salla babam salla yapan bu “itirafçı”, eğer “Cemaat” ile “hükümet” arasında “al gülüm ver gülüm” dönemi sürseydi...
Söylediklerinin tek harfi bile o gazeteler açısından zerre kadar haber değeri taşımayacaktı.
Savaş çıkınca...
Latif Erdoğan da kıymete binmiş oldu.
Adam her gün manşetlerinde, her gün ekranlarında...
*
Hükümet medyası, “Cemaat” ile verdiği savaşta “itirafçı” Latif Erdoğan’ın etinden, sütünden yararlandı.
O da etinden, sütünden yararlandırdı.
İki taraf da bu işin tadını sevmiş olacak ki...
Bu işbirliği yeni gelişmelerle birlikte tam gaz devam ediyor.
*
Misal Ekmeleddin İhsanoğlu diye bir isim Cumhurbaşkanlığı’na aday mı gösterildi?
Hükümet yanlısı medya “gelsin bizim itirafçı” diyor.
“İtirafçı” da geliyor.
Ve baş başa bir kumpasa imza atıyorlar.
*
Latif Erdoğan tamamen sallama bir palavra atıyor ortaya.
Diyor ki:
“Ekmeleddin İhsanoğlu CHP’nin ve MHP’nin aklına gelecek bir isim değildir. Aydın Doğan ve Pensilvanya’nın desteklediğini biliyorum. Bu daha çok Pensilvanya’nın bir projesi. Teklif Gülen’den değil aracılardan gelmiştir. Teklif doğrudan Gülen’den gelseydi Ekmeleddin İhsanoğlu kabul etmezdi. Zira Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Gülen’e o kadar önem atfetmediğini biliyorum”.
*
İşte bu cümleler, hükümet yanlısı gazeteye şöyle manşet oluyor:
“Ekmeleddin İhsanoğlu Pensilvanya ve Doğan’ın projesi”.
*
Böylece dört dörtlük bir kumpas, ortaya konmuş oluyor.
Pensilvanya’yı işin odağına koyup araya da Aydın Doğan’ı karıştırarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu yıpratmaya yönelik bir kumpas.
*
Sık palavrayı, çek manşete, yönet algıyı ve yıprat Ekmeleddin İhsanoğlu’nu...
Nasıl olsa kimse bu itirafçıya ve bu itirafçının sözlerini manşete çeken gazeteye sormuyor:
-Birader, hani kanıtın?
-Kimdir CHP ile MHP’ye İhsanoğlu’nu öneren Pensilvanya’nın aracıları? Açıklasana şu isimleri?
-Madem “aracıları biliyorum” diyorsun... Neden kim olduklarını söylemiyorsun?
-Bildiğin isimleri söylemekten seni
alıkoyan ne?
-Yoksa bildiğin herhangi bir isim falan yok da sallıyor musun?
-Sallamıyorsan neden isim vermiyorsun?
-Aydın Doğan’ın bu işin içinde olduğuna dair var mı bir belgen?
-Bırak belgeyi... Bu iddiana dayanak teşkil edecek herhangi bir şeyin var mı elinde?
Aydın Doğan: ‘Bu tam bir kuyruklu yalandır’
ORTADA “Cemaat itirafçısı”nın delilsiz, kanıtsız salladığı bir palavra var.
Ve o palavranın çekildiği manşet var.
Bu durumda Aydın Doğan’a sormak gerekiyordu.
*
Aydın Doğan’a sordum.
“Ne diyorsunuz bu işe?” dedim.
Aldığım cevapları iletiyorum:
*
Şunları söyledi Aydın Doğan:
*
-EKMELEDDİN BEY’İ TANIRIM: Ekmeleddin Bey’i uzun yıllardır tanırım, evine gitmişliğim vardır. Kendisi Türkiye’nin yetiştirdiği mümtaz isimler arasındadır. Ülkemizi uluslararası camiada son derece başarıyla temsil etmiştir. Bu nedenle Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını hiç yadırgamadım.
*
-BENİMLE NE İLGİSİ VAR: Ama İhsanoğlu’nun adaylığının benimle ne ilgisi olabilir? Bu iddia tam bir yalandır, kuyruklu yalandır, iftiranın önde gidenidir. Bu yalanı ortaya atanlar hem bana, hem İhsanoğlu’na büyük haksızlık yapıyorlar. Eskiden beri bu işler böyle oluyor. Toplumda kim öne çıktıysa hep “medya projesi” diye yıpratılmaya çalışıldı.
*
-BAĞIMSIZ YAYINCILIK: Biz bağımsız yayıncılık yapıyoruz. Bizim gazetelerimizde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığına tamamen karşı çıkan da var, destekleyen de var, ortada duran da var. İhsanoğlu’nun adaylığı benim projem olsa böyle mi olurdu?
*
-PENSİLVANYA MESELESİ: Benim Fethullah Gülen Hoca ile veya Cemaat’le ne gibi bir bağım ve işim olabilir ki? Bir balon uçuruyorlar, sonra da herkes buna inansın, tartışsın istiyorlar. Böyle bir saçmalığa ne cevap vereyim?
*
-YAYINCILIKTA BAŞARISIZLAR: Bu palavraları atanlar bizimle yayıncılık alanında mücadele edemedikleri için bu tür iftiralara başvuruyorlar. Yayıncılık alanındaki başarısızlıklarını siyaseti kullanarak örtmek hevesindeler. Belli ki bu yalanlarla şahsım ve grubum hakkında siyaset ve bürokrasi nezdinde düşmanlık yaratabiliriz hayalini kuruyorlardır.
*
-SİYASİ AKLA GÜVENİYORUM: Ama bu oyunları tutmaz... Tutmayacaktır. Ben bu ülkenin siyasi aklına da, adaletine de güveniyorum.
*
-BİR DAHA CEVAP YOK: Belli ki bu iftiralar Cumhurbaşkanlığı seçimi süresince devam edecek. Sen sordun, ben cevapladım. Ama ben bir daha cevap vermek niyetinde değilim. Çünkü benim işim siyaset değil, ben siyasetin malzemesi olmak istemiyorum. Bu kumpası bozacağım.
Paylaş