Paylaş
Çünkü...
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği “Kutlu Doğum Haftası” etkinliğine katılarak yaptığı muhteşem konuşma benim gönlümü fethetti.
Teslim oldum, çarpıldım, hayran kaldım, etkilendim, takdir ettim...
Neden mi?
Şu sekiz nedenden dolayı:
* * *
* BİR: Şaşırtarak ve ezber bozarak “İşte budur” dedirttiği için...
* İKİ: Hz. Muhammed’i en iyi bilen insanlara Hz. Muhammed’i en doğru, en güzel ve en etkileyici biçimde anlatmayı başarabildiği için...
* ÜÇ: Hz. Muhammed’i en iyi bilen insanların içtenlikli alkışlarını kazanmayı başardığı için...
* DÖRT: “Kutlu Doğum Haftası” ile CHP arasında sarsılmaz bir bağ oluşturduğu için...
* BEŞ: Bir muhalefet lideri olarak, Hz. Muhammed’in hayatını iktidara çakmak için kullanmaya tenezzül etmediği için...
* ALTI: CHP Lideri’nin de İslami kavram ve terimlere hakimiyet sağlayabileceğini gösterdiği için...
* YEDİ: Bir CHP Lideri’nin de Hz. Muhammed’in evrensel mesajını derinliğine kavrayabileceğini ve içselleştirebileceğini kanıtladığı için...
* SEKİZ: İslami kesimde “Biz şimdi bu konuda nasıl bir tutum alacağız?” türünde tartışmalara yol açmayı başardığı için...
Yumruk raconu
* Lümpen faşistin biri, Ahmet Türk’e hoyratça saldırıp burnunu kırdığında, “İyi ama mayınlar da askeri öldürüyor” demek, “Birader, o mayınları oraya Ahmet Türk mü yerleştirdi?” sorusunu sordurur.
* Magandanın teki, Ahmet Türk’e yumruk attığında, “İyi ama askerlerimiz de şehit oluyor” demek, “Bunların alayı PKK’lıdır” demekle eşanlamlıdır ve bu tür yaklaşımlar sadece öfkeden gözü dönmüşlerin yüreklerini soğutur.
* Şiddete meyilli dangalağın teki, Ahmet Türk’e saldırdığında, bin dereden su getirerek saldırıya meşruiyet kılıfı giydirmeye çalışmak, “Şiddetin bazen meşru gerekçeleri olabilir” diyen teröristlere bulunmaz bir koz verir.
Yeni başlayanlar için Volkan Konak
BEN Volkan Konak hakkında ta 15 sene evvel şu üç hükmü vermiştim:
* BİR: En sıradan bir türkü bile onun dilinde başkalaşıp daha da güzelleşiyor. * İKİ: En hareketli Karadeniz türküsü bile onun dilinde bir hüzün kazanıyor. *
ÜÇ: En özgün şarkılarında bile acayip bir otantiklik havası esiyor.
Hükümlerim değişmedi ama Volkan Konak biraz değişti.
* * *
Volkan Konak’ın hikayesi aşağı yukarı şöyle bir hikayedir:
O da önce herkes gibi yaptı: Şarkıcılar popülerleşmek için hangi yolları deniyorsa onu denedi. TV’ye çıktı, klip çekti, albüm yaptı.
Sonra bu yoldan vazgeçti: Yukarıdan aşağıya popülerleşmek yerine aşağıdan yukarıya doğru popülerleşmeyi tercih etti.
Küçük bir cemaat buldu ve o cemaati oya gibi işleyerek büyüttü...
“Cemaat” o kadar büyüdü ki, konserler dolup taşmaya, yani aşağısı yukarıyı zorladı. Ve böylece en popüler televizyon kanalı bile Volkan Konak’a kapısını açmak zorunda kaldı.
Böylece bizim Volkan Konak, “Kuzeyin Oğlu” diye muhteşem ve destansı yeni bir giriş yaptı popüler dünyaya...
Fakat bu muazzam başarı öyküsü Volkan Konak’ın özgüvenini lüzumsuz bir şekilde arttırdı.
Seyircilere “Canlarım... bitanelerim...” falan diye seslenmeler... Karışık politik mesajlar vermeler... Gereksiz çıkışlar yapmalar... Kendine özgülüğü abarttıkça abartmalar... Hep bu özgüvenden kaynaklandı.
Son halini biraz antipatik buluyorum ama içimden “Bileğiyle, emeğiyle, alın teriyle, tırnaklarıyla yükselmiş bir adama ne diyebilirsin ki?” demeden de edemiyorum.
‘Zaytung’ tipi haberler
SON zamanların en yaratıcı, en zeka dolu, en ince alaycı ve en kışkırtıcı mizahı, “dürüst, tarafsız ve ahlaksız haber” mottosuyla yayınlanan “zaytung.com” adlı siteden çıktı / çıkıyor.
Ne mi var “zaytung.com”da?
Kısaca ifade edersek “bol göndermeli, iğneleyici ama akla yatkın uydurma haber” var.
Birkaç örnek vermek gerekirse:
Mesela “Yaratıcılığını tetiklesin diye sevgilisinden ayrılan şair tek bir dize bile yazamadı” haberi.
Mesela “Mike Tyson: Kürt sorunu için devreye girmeye hazırım” haberi.
Mesela “Güler yüzlü belediyecilik ödülü bu sene de Melih Gökçek’in oldu” haberi.
Mesela “Türk Dil Kurumu’ndan açıklama: Türkçe çok esnek bir dil ya...” haberi.
Bu mizah kışkırtmasına ben de dayanamadım ve birkaç haber de ben “uydurdum”.
Sunuyorum:
* Başbakan Erdoğan’a sinirlenen bir grup liberal ama yandaş köşe yazarı, Erdoğan’ın önünde isli viski içme eylemi yaptı.
* Fehmi Koru’dan üçüncü çıkış: Aydın Doğan ve Karamehmet’ten sonra bu kez Ahmet Çalık’a seslenen Fehmi Koru şöyle dedi: Çalık iyi, çevresi kötü...
* Ertuğrul Özkök’ün dinsel devrimi sürüyor. Özkök, İsmailağa cemaatine tekbir sesleri eşliğinde resmen üye oldu.
* Oktay Ekşi’nin kişisel devrimi... Ünlü yazar, artık yazılarında kendisinden ‘biz’ yerine ‘ben’ diye söz edecek.
* Yandaş medyada panik... Yandaş yazarlar, yukarılardan gelen “Doğan Grubu’ndan söz etmeden yazı yazma” emri üzerine süresiz greve gittiler.
Paylaş