Paylaş
*
- İKİ: Binali Bey ile Ekrem Bey’in günler sonra ilk kez bir konu hakkında aynı şeyi söylemesine yol açtı.
*
- ÜÇ: Birbirimize karşı cepheleşmekten helak olmuşken... Hepimizin İzlanda’ya karşı cepheleşmesine yol açtı.
*
- DÖRT: Yıllar sonra ilk kez Dışişleri Bakanlığımızın verdiği bir notaya hepimizin tartışmasız bir şekilde omuz vermesine yol açtı.
*
- BEŞ: Milletçe aşırı alıngan olduğumuz gerçeğinin bir kez daha altının kalınca bir biçimde çizilmesine yol açtı.
*
- ALTI: Boykot edilecek ya da sokakta yakılacak bir tane bile İzlanda üretimi bir malın olmadığının anlaşılmasına yol açtı.
*
- YEDİ: Tuvalet fırçası ile bulaşık fırçası arasındaki farktan pek çakmadığımızın anlaşılmasına yol açtı.
BİZİM DE YAPMAMIZ GEREKEN ŞEYLER VAR
MESELA...
Paris sokaklarında Fransızlara küfreden soydaşlarımıza “Bu yaptığınız ayıptır, kendinize gelin” diye milli bir uyarıda bulunmalıyız.
*
Mesela...
Bize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkalarına yapmamalıyız. Bakınız: Fransa milli marşının Konya’da yuhalanması.
*
Mesela...
İzlanda’ya karşı rövanş peşinde koşmak yerine... Medeni bir tutum takınarak İzlanda’yı utandırmalıyız.
*
Mesela...
En büyük intikamın takımımızın İzlanda’yı sahada eze eze yenmesi olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.
İT DEMEMİŞ, GİT DEMEMİŞ, BASİT DEMİŞ HAHAHA
EKREM İmamoğlu nihayet bir açıklama yaptı.
Söylediği aynen şu:
*
“20 konuşma yaptım o gün. Tam 20 konuşma. Yanımda olan insanlar sesimin çıkmadığını, bazı kelimelerin yarısının çıktığını, yarısının çıkmadığını çok iyi biliyorlar. Ben Vali’nin basitliğine gereken işarette bulundum. Polisin ne anladığı ne anlamadığı beni ilgilendirmiyor. Ben basitliğini ifade ettim.”
*
Ne anlıyoruz bu açıklamadan?
Şunu anlıyoruz:
Meğer Ekrem İmamoğlu, “basit” demiş.
Ama sesinin kısık olması yüzünden “bas” gitmiş, geriye sadece “it” kalmış.
*
Üç gün düşünüp taşınıp yapabildiği açıklama bu İmamoğlu’nun.
*
Hani bir vali vardı, “Kavat demedim, kavas dedim” diye açıklama yapmıştı.
O vali, bırakın üç gün düşünüp taşınmayı, “küt” diye yapmıştı o tuhaf ve komik “kavat/kavas” açıklamasını.
*
“Basit dedim... Bas gitti... Geriye it kaldı...” türü tuhaf ve komik bir açıklama için...
Üç gün düşünüp taşınmak da neyin nesi yahu?
YILDIRIM İMAMOĞLU TARTIŞMASINI KİM KAZANIR?
- Kim sakin kalabilirse...
- Kim nezaketini korursa...
- Kim saldırganlık sergilemezse...
- Kim malzeme vermezse...
- Kim sinirlenmezse...
- Kim karşı tarafın hakkını teslim ederse...
- Kim lüzumsuz polemik peşinde koşmazsa...
- Kim çok konuşmaya çalışmazsa...
- Kim söz kesmezse...
O KAZANIR.
HERKES KENDİNİ KURTARACAK OLAN İSMAİL’E OLACAK
ANNEMİN meşhur sözüdür:
“Aman dikkat et oğlum... Herkes kendini kurtarır, olan sana olur.”
*
Binali Yıldırım/Ekrem İmamoğlu tartışmasına moderatör olarak atanan İsmail Küçükkaya için söylenecek tek söz bu gibi:
Herkes kendini kurtaracak, olan sana olacak İsmail.
NOKTA ATIŞLAR
- Restorasyon yapmayı, gıcırlaştırmak olarak algılayanlar! Siz restorasyon yapmayın kardeşim! Bırakın eski kalsın.
- Fatih Erbakan, “Millet bu muhalefetten bıktı” demiş... İyi de Fatih Erbakan, muhalefetten bıkan millet, senin partine niye akın etmiyor ki?
- Sermiyan Midyat adlı kardeşimizin acilen bir öfke kursuna yazılmasında fayda var gibi geliyor bana...
GÜZEL OLAN HER ŞEYE SALDIRIYORLAR
HABABAM Sınıfı’na takmış şimdi de Akit gazetesi...
Tembelliği, haylazlığı, disiplinsizliği özendiriyormuş falan...
*
Tamam, anladık.
Güzel olan her şeye saldırmak gibi bir alışkanlık edindiniz.
Yahu bari Hababam Sınıfı’nı es geçin.
Bırakın aradan sıyrılsın.
BİR TAVSİYEM VAR ÇOCUKLAR
AL Bowlly’den “Love is the Sweetest Thing” şarkısı ile Erkan Oğur’dan “Zülf-ü Kâküllerin Amber Misali” deyişini peşi peşine dinleyin.
*
İkisinin emmioğlu olduğunu hemen fark edeceksiniz.
Paylaş