Binali Bey pası verdi Kemal Bey golü atamadı

“ABD tipi başkanlığı tartışırız.”

*

Başbakan Binali Yıldırım, bunun üzerine “hodri meydan” çekti:

“ABD tipi başkanlığa varız. Hodri meydan.”

*

Aslında Binali Bey, çektiği bu hodri meydanla Kemal Kılıçdaroğlu’na muhteşem bir pas vermiş oldu ama Kemal Bey değerlendiremedi.

*

Eğer Kemal Bey, cesur davranıp “Hadi getir kardeşim ABD tipi başkanlık sistemini” deseydi...

En başta Tayyip Erdoğan, Binali Bey’e dönüp...

“Ne yapıyorsun Binali Bey” derdi.

*

Ardından da şunları söylerdi:

- Beni de zavallı Obama gibi mi yapacaksın?

- Denetimler, frenler, bağımsız yargılar, dengeler, senatolar falan...

- Ne yani, bir büyükelçi bile atayamayacak duruma mı düşeceğim ben?

*

Fakat sağ olsun Kemal Bey, gol kaçırma şampiyonu olduğu için bu mükemmel pası gole çeviremedi.

Dün partisinin grup toplantısında...

Sözünün arkasından gitmedi, gidemedi ve “Hadi getir bakalım ABD tipi başkanlık sistemini” demedi, diyemedi.

*

İki şey söyleyip bitiriyorum:

*

- BİR: Risk almadan, rest görmeden, “gel hele gel” çekmeden, “hadi” demeden siyasette belirleyici olmak mümkün değildir.

*

- İKİ: Binali Bey farkında mı bilmiyorum ama Kemal Bey o pası gole çeviremeyerek kendisine muazzam bir kıyak yapmış oldu. Bir teşekkür etse bari...

MECLİS BAŞKANI’NA ÜÇ ADET SORUM VAR

MECLİS logosunun altında yer alan Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünü çıkarmışsınız.

*

Üç soru soracağım size:

*

- SORU BİR: AK Parti’nin 14 yıl boyunca iktidarda olmasının en temel referansı bu söz değil miydi?

*

- SORU İKİ: Atatürk’ün her sözüne karşı olsanız dahi, bu sözünü canla başla savunuyor olmanız gerekmez mi?

*

- SORU ÜÇ: Egemenlik millete ait olmasa... Başta siz olmak üzere partinizden hangi isim şu anda yönetim makamında oturuyor olabilirdi ki?

VİZE MİZE YALAN OLDU

ÖYLE kesin konuştular ki...

Hepimize “vizesiz Avrupa” hayali kurdurdular.

*

Fakat şimdi de...

“Muhataplarımız hayırsız çıktı” diyerek...

“Vizesiz Avrupa” hayalinin üstüne bir bardak su içmemizi istiyorlar.

*

Hayal kurdururken de alkışlanıyorlar, hayal kırıklığı yaşatırken de alkışlanıyorlar.

Bu iki durumdan birinde alkışlanmasalar... Bu ülkede her şey çok farklı olabilir.

CÜBBELİ, GÖKÇEK, ARDA, ÖZDEN, TRUMP FALAN

- CÜBBELİ: “Kızdırmasınlar teravih namazını bilmem kaç rekata çıkarırım” demiş... Yeter artık Cübbeli! İslam’ı daha fazla hırpalama!

*

- GÖKÇEK: Sanki ortalık yeterince karışık değilmiş gibi kaosa mütevazı bir katkı da Gökçek’ten geldi. “Kadınlara özel vagon” anketi yapmış Gökçek.

*

- ARDA: İnsan düşünmeden edemiyor: Arda reklam filmlerinde oynamaktan top oynamaya nasıl zaman buluyor?

*

- ÖZDEN: Eski Türkiye’nin Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, “Laik olmayan insan olamaz” demişti. “Namaz kılmayan hayvandır” cümlesine benzemiyor mu?

*

- TRUMP: Trump var ya Trump... Daha “başkan” olmadan hoşuna gitmeyen haberlere imza atan gazetelere akreditasyon uygulamaya başlamış. Ne diyelim? Yaşasın egemenlerin akreditasyon kardeşliği!

EŞCİNSEL DÜŞMANLIĞIYLA İLGİLİ ÇOK BİLİNEN BİR TEZ

- EŞCİNSEL düşmanlığını her daim vurgulayıp öne çıkaranlar...

- Kafayı eşcinsellikle bozanlar...

- Eşcinselliğe takıntı boyutunda öfke duyanlar...

Kendilerine bile fısıldayamadıkları gizli bir eşcinsellik arzusuyla dopdolu olabilirler.

VALİ VE AMBULANS

“BİLİYOR MUSUN, Tek Parti döneminde Halk Partisi’nin il başkanları aynı zamanda valilik yapıyorlarmış” dendiğinde...

Hepimiz “yapma ya” falan derdik.

*

Bundan 30 yıl sonra...

“Biliyor musun, AK Parti’nin tek parti iktidarında valiler geçecek diye ambulansların önü kesiliyormuş” dendiğinde...

Bakalım hangimizin çocukları “yapma ya” falan diyecek?

*

“Hangi vali için ambulansın önü kesilmiş” diye soracaklar için söylüyorum:

“Giresun Valisi, ambulans, makam aracı” falan yazın sanal mecraya, olayın tüm ayrıntıları gelsin önünüze.

TAHAMMÜL

CUMHURBAŞKANI, İngiltere’ye sert çıkmış:

“Kimse tahammülümüzü test etmesin.”

*

“Tahammülümüzü test etmeyin” diye diye...

Ortada tahammülümüzü test edecek ülke bırakmadık.

MADEM ALTTAN ALACAKTIK

CUMHURBAŞKANI Erdoğan Putin’e, Başbakan Binali Yıldırım da Medvedev’e mektup gönderip “ilişkilerimizi düzeltelim” mesajı vermişler.

*

İyi de madem alttan alınacak idi...

Şu iş ambargolar uygulanmadan, turist rezervasyonları iptal edilmeden, hatta savaşın eşiğine gelmeden yapılsaydı olmaz mıydı?

Yoksa buna da mı “üst akıl” mani oldu?

‘HAYVAN’A YUNUS DER Kİ

BİR gönül yıktınsa/Bu kıldığın namaz değil/Yetmiş iki millet dahi/Elin yüzün yumaz değil....

Bir gönülü yaptınısa/Er eteğin tuttunusa/Bir kaz hayır ettinise/Bin bir ise az değil...