Paylaş
Dedi ki:
-Amerika’yı Kristof Kolomb değil 1178’de Müslümanlar keşfetti.
-Kolomb Amerika’ya gittiğinde Küba dağlarında cami gördü.
-Latin Amerika’nın İslam’la tanışması 12. yüzyıla kadar dayanır.
*
Bu tezleri işitince aldı beni bir korku...
-Ya bu iş burada kalmazsa?
-Ya bunun devamı gelirse?
Diye kaygılanmaya başladım.
*
Mesela...
Beştepe Sarayı’nın himayesinde yeni bir “Tarih Kurumu” ile yeni bir “Dil Kurumu” oluşturulursa...
Ve bu kurumlarda “Erdoğan Dil Teorisi” ile “Erdoğan Tarih Tezi” üzerine çalışmalar başlarsa...
Ne olur acaba?
*
Bu zamana kadar “Güneş Dil Teorisi” ve “Türk Tarih Tezi” ile kafa bulan Erdoğancı kafalar yine kafa bulur mu acaba?
*
Ya da...
“Güneş Dil Teorisi” ile “Türk Tarih Tezi”ni göklere çıkaran Kemalist kafalar yine göklere çıkarır mı acaba?
Bana bak İlhan Cavcav
FUTBOLCULARINA sakalı yasaklamışsın.
“Burası imam hatip okulu değil” diyerek.
*
La bu sakal sana ne etti İlhan Cavcav?
Hele bir deyiver.
*
80 yaşına gelmişsin.
Gençlerbirliği’ne başkan olmuşsun.
Oturup işini yapacağına...
Kafayı iki-üç topçunun sakalına takmışsın.
Hakikaten bir deyiver:
Bu sakal sana ne etti?
*
Türk futbolu dökülüyor.
Türk futbolu geriliyor.
Türk futbolu ölüyor.
Sen tutmuş kılla, tüyle uğraşıyorsun.
*
Gerçekten de ne etti sana bu sakal ne etti ey Cavcav?
ÖLÜM YILDÖNÜMÜ VESİLESİYLE...
Dinlemeye doyamadığım 10 Ahmet Kaya şarkısı
1. AĞLADIKÇA: Hiçbir şarkıyı on kere üst üste dinleyemem. Ara Dinkjian’ın muhteşem melodisine Gülten Kaya’nın yazdığı basit ama görkemli sözlerle oluşan bu şarkı müstesna!
*
2. AN GELİR: Attila İlhan’ın en sevdiğim şiiriydi. Ahmet Kaya’nın bestelemesinin ardından Ahmet Kaya’nın en sevdiğim şarkısı oldu.
*
3. HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM: Ahmed Arif’in şiirlerini bestelemek en çok Ahmet Kaya’ya yakışırdı... Çünkü hiç kimse Ahmet Kaya gibi haykıramazdı: “Savrulur Karacadağ, savrulur Zozan.”
*
4. MAHUR BESTE: Yine bir Attila İlhan şiiri... Yumuşacık bir keder tınısı vardır bu şiirde. İşte o tınıyı yakalamayı başarmıştır Ahmet Kaya... Ve ortaya söz ve müzik uyumunun zirvesi çıkmıştır.
*
5. KAÇAKÇI KURBAN: Yusuf Hayaloğlu bu şiiri yazarken sanki melodisini de oluşturmuş gibidir... Ahmet Kaya’ya sadece besteleyip söylemek kalmış gibidir...
“Hele kurban” diye başlayışına hasta olmamak imkânsızdır.
*
6. BAŞIM BELADA: Televizyonda klibi çıkmıştı bu şarkının... Rahmetli babamla izliyorduk... Şarkı “Başım belada/ Adamın biri vurulmuş sokakta/ Cebinde adresim bulunmuş” diye başlayınca... Babam “Aman Allah korusun” demişti... Kısacası... Yaşatır, ürkütür, ürpertir bu şarkı.
*
7. EVLERİNİN ÖNÜ: Bu sert, erkeksi ve mağrur Ege türküsünü kendisine öyle bir yakıştırmıştır ki... Dinleyince insan, “Al hançeri vur” diyecek olur... Ahmet Kaya’nın bu türkünün hakkını vermesi, bir Kürt’ün icabında bir efe olabileceğinin en güzel kanıtıdır.
*
8. HALAY HAVASI: Beni Hasan Hüseyin öfkesi denilen öfkeyle tanıştıran şahıstır Ahmet Kaya. Hasan Hüseyin’den bestelediği en güzel şarkı ise budur... Ahmet Kaya “Ağamsın sen paşamsın sen karanlık” derken, ben biterim.
*
9. ADI BAHTİYAR:
İlk çıktığında seyyar kasetçilerin tezgâhlarından günlerce bu şarkı yükselmişti. İstanbul inlemişti. Yusuf Hayaloğlu’nun damardan sözlerine damardan bir müzik... Şarkının “Yozgat’ta sürgünde” bölümü tuhaf biçimde etkiler beni. Ne de olsa Yozgatlıyız.
*
10. MAHSUS MAHAL:
Bu bir Ruhi Su türküsüdür. Mahpushane denilen yerin korkunçluğunu en içli şekilde anlatır. Ahmet Kaya bu türküyü resitallerinde söyledi. Pek de güzel söyledi. Üstelik Ruhi Su’nun “ölürem kardeş”ini “ölürem kardaş” yaparak...
Eyvah! Murat Karayalçın
MURAT Karayalçın, CHP İstanbul İl Başkanı olacakmış.
Kemal Kılıçdaroğlu istemiş, Murat Karayalçın da “kabul” demiş.
*
Murat Karayalçın kibar, nazik, beyefendi bir insandır.
Amenna.
*
Murat Karayalçın önemli makamlara, mevkilere gelmiş, umur görmüş bir insan olarak il başkanlığına layıktır.
Amenna.
*
Murat Karayalçın Karadenizli olması nedeniyle İstanbul’daki Karadenizlileri etkileyebilecek bir isimdir.
Buna da amenna!
*
Fakat sonuçta...
-71 yaşına gelmiş...
-Melih Gökçek’e yenilmelere doyamamış...
-Bütün hayatını Ankara’da geçirmiş...
-Sokaklardan ve teşkilattan uzak kalmış...
-İstanbul’a fazla aşina olamamış...
-Yeni kuşakların pek tanımadığı...
-Enerji, dinamizm ve yenilik hissi adına hiçbir şey vaat etmeyen...
Bir siyasetçidir Murat Karayalçın.
*
İşte bu nedenle...
Eyvah Murat Karayalçın!
Eyvah Kemal Kılıçdaroğlu!
Ve eyvah CHP!
Deniz Seki Yerli bir kadın
ROMA’da yakalansa yadırganmazdı. Paris’te yakalansa yadırganmazdı. Yunan adalarında yakalansa yadırganmazdı.
Ama o tuttu...
Büyükçekmece’de yakalandı.
*
Avrupai bir kadın değilmiş Deniz Seki. Yüzde yüz yerli. Yüzde yüz içimizden biri.
Paylaş