Paylaş
- ÖLÜMLER ölümlere ulandığında.
- Nefretler nefretlere karşılık geldiğinde.
- Gencecik insanların bedenleri toprağa düştüğünde.
- Yumruklar sıkıldığında.
- Sokaklar karıştığında.
- Provokatörler işbaşı yaptığında.
- Kamplaşma arttığında.
- Çatışma tehlikesi baş gösterdiğinde.
- Huzur kaçtığında.
- Düzen bozulduğunda.
Herkesten ama herkesten daha çok...
Başbakanlar çok derin bir kaygıya kapılırlar.
*
Bu yüzden...
Var güçleriyle “Sağduyu” çağrısı yaparlar.
Hiç bıkmadan, hiç usanmadan “Kardeşlik” vurgusu yaparlar.
*
Bizim Başbakan ne yapıyor?
Yalancıktan da olsa...
- “Sağduyu aman sağduyu” diyor mu?
- “Kardeşlik de kardeşlik” diye tutturuyor mu?
*
Hayır! Demiyor, tutturmuyor.
Tam tersine yangına körükle giden bir tutum alıyor, bir üslup kullanıyor.
*
Mesela...
Her konuşmasında en az seksen kere “Onlar” diyor.
Her konuşmasında en az seksen kere “Biz” diyor.
*
Mesela...
Kendisi gibi düşünmeyenlerin tümünü düşmanlaştırıyor, şeytanlaştırıyor.
Kendisi gibi konuşmayanların tümünü aynı torbaya koyup “Örgüt bunlar” diyor.
*
Mesela...
Ayrıştırıyor, kamplaştırıyor, griye milim alan açmıyor, “Ya bendensin ya da onlardan” diyor, ortada kimse kalmasın istiyor, herkes fanatik olsun istiyor.
*
Mesela...
Karşısına aldığı gazeteci, “Berkin’in ölümü ve cenazesi piyasaları etkiler mi?” diye soru sorabiliyor. O da cevap olarak “Sen ne diyorsun kardeşim, bir çocuk ölmüş, sen piyasadan, borsadan söz ediyorsun” demek yerine “Etkilemez, zaten etkilemedi” diyor, diyebiliyor.
*
Neden böyle yapıyor?
Çünkü istiyor ki: Kamplaşma olsun, tarafgirlik artsın, sonuna kadar cepheleşme olsun.
Herkes gettolarına çekilsin istiyor.
Çekilsin ki...
Kendi gettosundakilerin oylarını sorgusuz sualsiz alabilsin.
“Benim gettomda kalanların oyları bana yeter” diye düşünüyor.
“Gettomun desteğini alayım, gerisi hiç mühim değil” diye düşünüyor.
Oyun kurucumuz, oyunu böyle kuruyor.
*
Bu oyunu bozmalıyız.
Kardeşlik için, huzur için, barış için, toplum olma vasfımızı korumamız için bu oyunu bozmalıyız.
*
Bu oyun nasıl bozulur?
- Gettolara çekilmeyi reddederek...
- Nefret dilinden uzak durarak...
- Şiddetten uzak durarak...
- Bizim gibi düşünmeyenlere “Biz, sizin kardeşiniziz” diyerek...
- “Bizim ölümüz/Sizin ölünüz” ayrımı yapmayarak.
- Planladıkları provokasyonlara gelmeyerek.
- Kullandıkları lümpen dilin karşısına lümpen dille çıkmayarak.
- Kardeşlik bayrağını yükselterek.
*
Kısacası...
Bugün hepimize düşen Başbakan’ın sergilemediği sağduyulu tavrı sergilemektir.
Çünkü...
Devleti yönetenler küçük hesaplarla sağduyuyu terk ettiklerinde...
Sağduyu çağrısı yapmak ve sağduyulu davranmak işi vatandaşa düşer.
Berkin ile Burakcan
BERKİN’in ölümü karşısında içi titrememiş “zavallı”nın teki, güya laf sokuyor.
Diyor ki:
“Berkin’e üzüldün, bakalım Burakcan’a da üzülecek misin?”
*
Zavallıya bak!
Ölüleri yarıştırıyor.
*
Zavallıya bak!
Bizim de kendisi gibi davranacağımızı düşünüyor.
Bu yüzden kendisinden emin laf sokuyor, “Bakalım üzülecek misin” falan diye.
*
Sen herkesi kendin gibi mi sanıyorsun a zavallı?
Bizi kendinle karıştırıp öldürülmüş çocuklar ve gençler arasında bir ayrım yapabileceğimizi mi sanıyorsun a zavallı?
Sen insanlıktan çıktın diye biz de mi insanlıktan çıkacağız a zavallı.
*
Bak, ben senin Berkin için kuramadığın cümleleri kuruyorum Burak için:
- Burak’a Allah’tan rahmet diliyorum.
- “Bu cinayeti işleyenler alçaklardır” diyorum.
- “Bu alçaklardan hesap sorulmalıdır” diyorum.
- “Bu cinayete sessiz kalanlar, cinayete ortak olmuş olurlar” diyorum.
*
Ayrıca...
Borsa demiyorum, döviz demiyorum, piyasa demiyorum.
Vandal mı dediniz?
ON BİNLERCE kişinin katıldığı dev bir cenaze töreni yapıldı.
Oradaydım.
Bulunduğum yerde...
Önümden binler, on binler aktı.
*
O cenaze töreni boyunca...
- Ne kimseye bir fiske vuruldu ne bir cam kırıldı.
- Ne en küçük bir taşkınlık yaşandı ne de itiş kakış.
- Ne bir saldırı oldu ne de kavga.
*
Genelleme yaparak “Bunların alayı vandal, bunların alayı terörist, bunların alayı cam çerçeve indiriyor, bunların alayı kamu binalarına zarar veriyor” diyen devlet yetkililerine soruyorum:
Madem öyle...
Neden on binlerce vandal ve terörist hazır bir araya gelmişken...
Vandallıklarından ve teröristliklerinden on binde birini bile sergilemediler?
Egemen Bağış’ın açıklaması
ON BİNLERCE kişinin katıldığı bir cenaze töreni yapılırken “nekrofil/ölüsevici” diye mesaj atmıştı Egemen Bağış.
Mesajın nasıl yorumlanacağı, nasıl anlaşılacağı açıktı.
*
Egemen Bağış dün bir açıklama yaptı.
“Ben cenazeye katılanları kastetmedim” dedi.
*
“Yok, hayır, onları kastettin” diye tutturacak değilim.
Öyle olsa bile “yalanlaması” memnuniyet verici.
Paylaş