Paylaş
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’tan canlı yayında bir telefon mesajı aldım.Mesajda “Ekranınızda yer alan başlık, yanlış anlamalara yol açabilecek türden bir başlıktır” yazıyordu.
*
Hemen baktım başlığa.Şöyle deniyordu:“Diyarbakır’da Tahir Elçi’nin öldürüldüğü çatışmada iki polis de şehit oldu.”
*
Gerçekten de başlık, yanlış anlamalara yol açabilecek bir başlıktı.Sanki Tahir Elçi’nin de içinde yer aldığı bir çatışma çıkmış, bu çatışma sonucu iki polis de şehit olmuş gibi bir ifade...Cümlenin maksadı, tabii ki bu değildi.Ama biraz zorlandığında böyle anlaşılabilirdi.
*
Ben de gizli kapaklı falan değil canlı yayında herkesin huzurunda “Arkadaşlar, Gültan Kışanak uyarısında haklı, bu başlığı değiştirelim lütfen” dedim.Ve başlık değiştirildi.
*
-Bizim bütün programlarımızı “acaba ne malzeme buluruz” diye saniye saniye takip eden...
-Bizim bütün canlı yayınlarımızda kafalarımızı kaşımamızdan bile türlü türlü anlamlar çıkaran...
- Bizim bütün yayınlarımızda söylenen heceleri bile yakından izlemeye alan... Kifayetsiz muhterisler, bu olay üzerine...
“Yaşasın, işte yakaladık” falan diye zil takıp oynayama başladılar.
*
-Neymiş efendim, Gültan Kışanak “şak” diye emretmiş, biz de “tak” diye yerine getirmişiz.-Neymiş efendim, “PKK, Ahmet Hakan’a manşet sildirtmiş.”-Neymiş efendim, “Alo Fatih” gitmiş, yerine “Alo Ahmet” gelmiş.
*
Bu kifayetsiz muhterislere sesleniyorum: Ey kifayetsiz muhterisler!
*
O başlık, eğer “yanlış anlamalara yol açabilecek” bir başlık olmasaydı...Değil Gültan Kışanak, feriştahı gelse ve hatta o feriştah kafamıza silah dayasa... O başlıktan tek bir harf bile değiştirmezdik.
*
Bir başlık, eğer “yanlış anlamalara yol açabilecek” bir başlık ise...Değil Tayyip Erdoğan, AK Parti Çemişgezek Sarıçeşme mahalle sorumlusu bile en kibar şekilde uyarsa...O başlığı anında değiştiririz.
*
Biz gazeteciyiz a be zavallılar.-Biz sizin gibi doğrunun kimden geldiğine bakmayız, biz doğruya bakarız.-Biz sizin gibi sözü kimin söylediğine bakmayız, ne söylendiğine bakarız.-Bizim sizin gibi lider ve parti derdimiz yok, bizim sadece hakikat derdimiz var.
*
Hayatları “alo”larla şekillenenler, herkesin hayatının “alo”larla şekillendiğini zannedermiş.Hadi yürüyün gidin işinize be!
Utanmaz, arlanmaz
SİZE medyada son dönemde ortaya çıkan utanmaz arlanmaz medya figürlerinden sadece birinin durumunu anlatacağım.
*
Bu adam, televizyonda program yapıyor.
*
Adamın televizyon programında bir AK Parti milletvekili, “PKK terör örgütü değildir, hatta IŞİD bile terör örgütü değildir” dedi.Adam buna karşı “gık” bile demedi.
*
Bir süre sonra...Tahir Elçi “PKK terör örgütü değildir” cümlesini CNN Türk’te söyledi. İşte o zaman bu adam, yapmadığını bırakmadı ve hemen savcıları göreve çağırdı.
*
Aynı adam şimdi de Tahir Elçi’nin öldürülmesinin ardından timsah gözyaşları döküyor.
*
Ne utanmaz, arlanmaz, sıkılmaz heriflermiş bunlar ya!Ve bu kadar utanmaz, arlanmaz, sıkılmaz nasıl bir araya gelebilmiş?
Davutoğlu’nun en güzel nutku
HÜKÜMET güvenoyu aldı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, kürsüye çıkıp Meclis’e teşekkür etti.
*
-Öyle pozitif, öyle olumlu, öyle güzel bir konuşmaydı ki... Hiç bitmesin istedik. -Öyle toparlayıcı, öyle uzlaştırıcı bir konuşmaydı ki... “İşte budur” dedik. -Öyle şahane bir iktidar/muhalefet ilişkisi vaat etti ki... “Keşke gerçekleşse” dedik. -Öyle güzel bir Meclis çalışması çerçevesi çizdi ki... “Meclis böyle çalışsa hepimiz birlikte yükseliriz” dedik. -Öyle kucaklayıcı mesajlar verdi ki... “Keşke bundan sonraki bütün mesajları böyle olsa” dedik.
Aydın Bey’in huysuz ihtiyarı
“TÜRKİYE’nin en kıdemli gazete sahibi” sıfatı taşıyan Aydın Doğan’ın Babıâli hatıraları meşhurdur. O anılarda da adı en çok geçenlerin başında Hasan Pulur gelir.
*
Hasan Pulur’a hep “hoca” diye hitap edermiş, “huysuz ihtiyar” diye de takılırmış Aydın Bey.Son beş aya kadar her ay telefonda konuşurlarmış.“Bizi bırakıp gittin” diye sitem edermiş Hasan Pulur.Aydın Bey de “Bırakmadım, hep seni arıyorum” diye yanıt verirmiş.
*
Aydın Doğan’a “Hasan Pulur da gitti” dediğimde, önceki günkü sözlerini tekrarladı. “Babıâli bir yıldızını daha kaybetti. Mesleğimizde zaten bozulmalar var. Bir Çetin Altan, bir Hasan Pulur, bu sene kaybettiklerimizden bir Oktay Akbal... Yerleri kolay doldurulamaz. Ama hayat da devam ediyor. Onlar gidecek, yenileri gelecek. Biz de gideceğiz, yerimize yenileri gelecek. Allah rahmet eylesin.”
Sulh Ceza Hâkimi’ne Can ve Erdem soruları
CAN Dündar ve Erdem Gül...
*
-Eğer casus iseler... Hangi ülkenin casusudurlar?
*
-Eğer devlet sırrını ifşa etti iseler... O sır, daha önce ifşa edilmemiş miydi?
*
-Eğer kaçmayıp ifadeye geldiyseler... Niye tutuklandılar?
*
-Eğer delilleri karartma ihtimalleri varsa... Hangi delilleri karartacaklar?
*
-Eğer yayın yasağını delmiş iseler... Bunun suçu zindana tıkılmak mı?
*
-Eğer yayın yasağını delme suçunu işlemek, zindana atılmak için yeterli sebep ise... Daha önce delenler niye zindana tıkılmadı?
Bahçeli’de hepsine takacak kulp var
MERAL AKŞENER İÇİN KULP: Pensilvanya’nın adayı.
*
SİNAN OĞAN İÇİN KULP: Rusya’nın adamı.
*
KORAY AYDIN İÇİN KULP: Vefasız. Her dönemin adayı...
Paylaş