Paylaş
İşte bu önemli sorunun cevabını almak için İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le görüştüm.
Meral Akşener, açık ve net bir “dayatma” şeklinde olmasa da üç büyük şehirden İstanbul ve İzmir’de CHP adayının, Ankara’da ise İYİ Parti adayının desteklenmesi gerektiğini düşünüyor.
En azından beklentisi bu yönde...
İşte Akşener’in anlattıkları:
İTTİFAK GEREKİYOR: Bundan sonra Türkiye’de siyasetin ittifaklarla yürüyeceği anlaşılmış durumda. İstanbul ve Ankara’yı alma şansımız var. Hepimiz aday çıkarırsak alamayız. İttifakla alabiliriz.
HAKKANİYET ÖNEMLİ: AK Parti, MHP’nin dört katı oy aldı ve MHP üç büyük şehri AK Parti’ye bıraktı. CHP ise İYİ Parti’nin iki katı oy aldı. Tablo budur. Bu tablonun gerektirdiği hakkaniyetin sağlanması şarttır.
UMUTLUYUM: Bir prensip konuşması yaptık Sayın Kılıçdaroğlu ile... İttifaka gidilmesi konusunda aynı fikirdeyiz. Ama somut adımlar henüz atılmış değil. CHP ile oturup büyük şehirler konusunda çalışma yapmamız gerekiyor.
9 BÜYÜK ŞEHİR: CHP 14 büyükşehirden İzmir, Muğla, Aydın, Tekirdağ ve Balıkesir’i masaya getirmek istemiyor. Geriye 9 il kalıyor. Üzerinde çalışacağımız işte bu 9 büyükşehirdir.
İTTİFAK TAMAM AMA: Her türlü sıkıntıya, her türlü zorluğa rağmen her türlü riski göze alarak bize oy veren seçmenlerimiz var. Ben kendimi onlara karşı sorumlu hissediyorum. İttifak tabii ki yapmalıyız ama bize oy veren bu insanların hakkını, hukukunu da sonuna kadar korumak durumundayım.
BOZAN TARAF OLMAYIZ: Şunu net olarak söylüyorum: Önümüzdeki günlerde CHP ile yapacağımız ittifak görüşmelerinde çok yapıcı olacağız. Hatta bozan taraf biz olmayacağız.
İSTANBUL VE ANKARA: İktidar bu iki ili kaybedeceği endişesi içinde... Bu nedenle MHP ile ittifakı yeniden ısıttılar... Eğer iktidarın kaybetme endişesi varsa bizim için de kazanma umudu vardır. Hepimiz ayrı adaylarla çıkarsak alamayız. İstanbul ve Ankara’da hakkaniyetli bir çözüm bulmamız gerekiyor.
MANSUR YAVAŞ: Mansur Bey’le ben hiç görüşmedim. Arkadaşlardan gidip gelenler var. Daha önce de söylemiştim: Mansur Bey bizden aday olmayı tercih ederse memnun olurum. Ancak kamuoyuna yaptığı açıklamalara bakılırsa Mansur Bey’in öncelikli tercihinin CHP olduğu anlaşılıyor. Bakalım görüşmelerde nasıl bir noktaya varılacak...
MİTİNG YAPMAYACAĞIM: Bu yerel seçimde miting yapmayacağım. Adaylarımızla esnaf gezisi yapacağım. Vatandaşlarımla bire bir temas içinde olacağım.
CÜBBELİ’NİN HASTA YATAĞINDAKİ FOTOĞRAFI
BİR fotoğraf dolaştırılıyor sağda solda...
Cübbeli’nin bir kadın doktor tarafından tedavi edildiğine dair.
Cübbeli’nin kadınların çalışması konusundaki olumsuz görüşleri malum ya...
“Bak, ne oldu Cübbeli?” demeye getiriyorlar bu fotoğrafı dolaştıranlar.
Fotoğraf yeni midir, eski midir? Bilmiyorum...
Hatta işin içinde montaj dublaj falan var mı? Onu da bilmiyorum.
Fakat bildiğim bir şey var:
Kadınların çalışmaması fikrini ileri süren Cübbeli’nin bir kadın doktora muhtaç olması hoşa gitse de...
Sırf hasta mahremiyetine saygı göstermek amacıyla bu hoşluktan feragat etmek şarttır!
BAHÇELİ BİR TAŞLA ŞU ÜÇ KUŞU VURDU
BİRİNCİ KUŞ: Ta en başta istediği ittifaktı... İş bir ara bozuldu ama sonuçta istediği noktaya gelinmesini sağlamış oldu.
İKİNCİ KUŞ: Kazanma ihtimali olmayan üç büyük ili verip kazanma ihtimali olan bazı büyükşehirleri garantiledi gibi...
ÜÇÜNCÜ KUŞ: “Söz konusu ülkenin bekası ise MHP her türlü fedakârlığı yapar” algısını kafalara iyice yerleştirdi.
SESLİ VE SİTEMLİ
BU zamana kadar hangi görev verilirse verilsin...
Sessiz ve sitemsiz olarak...
Alıp başının üstüne koyan Binali Yıldırım...
İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığında...
Biraz sesli, biraz da sitemli gitmeye karar vermiş gibi.
LOKMAN ERTÜRK NİYE AKLA GELMİYOR Kİ?
KAHRAMANKAZAN Belediye Başkanı Lokman Ertürk’ü uzaktan izliyorum:
Ankaralı... Kazan’da üç dönemdir başkan... Mütevazı... Sempatik... Köy olan Kazan’ı resmen kent haline getirdi. Avrupa vizyonu var... Temayülden çıktı... Sivil toplum örgütleri arkasında... Teşkilatla arası iyi... Gönül belediyeciliği yapıyor, her kesimi kucaklıyor... 15 Temmuz’daki kahramanca duruşu herkesin malumu... Vefalı... Başarılı... Genç bir belediye başkanı...
Uzaklarda anlı şanlı isimler aranırken neden akla en ama en yakındaki gelmez? Bunu hep merak ederim.
ADETA SALTANAT PARTİSİ
Merhum Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan...
Abdülhamid’in torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu...
Bu iki isim bir araya gelip...
“Yeni Refah Partisi”ni kurdular.
Bir oğul ve bir torunu en önplanda görünce...
İnsan ister istemez...
“Yeni Refah Partisi, bir tür saltanat partisi olarak zuhur etti” demek durumunda kalıyor.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş