- Enflasyondaki düşüşü hangi alanlarda, ne zaman göreceğiz?
İlk geldiğimizde enflasyon konusunda bırakın beklentilerin çıpalanmasını bir dağılım bile yoktu. Beklenti her yerdeydi. Şimdi enflasyonla kesin bir mücadele içindeyiz. O kesin. Bizim ekibimizin en büyük başarılarından biri de bu. Şu an hangi yatırımcı raporuna bakarsanız bakın beklenti belirli bir aralıkta. Hepsi yüzde 36 ila yüzde 40 arasına çıpaladı beklentiyi 2024 sonu için. Bu yıl sonunda yüzde 65’in gerçekleşmesi ile yüzde 36’ya olan inanç daha da artacak.
TEK HANE NE ZAMAN?
Şu an atılan adımlarla belirli bir politika çerçevesinde ilerliyoruz. Bu adımlar neticesinde para politikasından en fazla etkilenen otomobil, beyaz eşya ve mobilya gibi ürünlerde bir gerileme görüyoruz. Ve 2024’ün ilk çeyreğinden itibaren bunun daha genele yayılmasını bekliyoruz. Ayrıca kiralarda da fiyat artışının yavaşladığını görüyoruz. Ama kiraların enflasyonun daha gerisinde kalması için zamana ihtiyacımız var. Tüm bunlar para politikasının çalışmaya başladığını gösteriyor. Ulaşım ve yemek gibi hizmet gruplarında fiyat artışlarının yavaşlamasını 2024 sonunda göreceğiz. Kira ve eğitim gibi gruplarda ise biraz daha yavaş olacak. Enflasyonda tek haneli rakamları 2026’da göreceğiz. 2025 sonu hedefimiz ise
yüzde 14.
İSTANBUL MANHATTAN’DAN PAHALI OLUR MU?
- Peki kira sorunu nasıl çözülecek?
“Empatiyi Faruk Koca için değil, hakem Halil Umut Meler için yapmalı” demiştim.
*
Büyükekşi aradı.
Selam faslından sonra şunu söyledi:
*
“Ben empatiyi hakemimiz için yaptım, yapıyorum, yapacağım. Olayı haber alır almaz harekete geçtik. Hakemimizin yanında olduk. Bu yumruk hepimize atılmıştır. Yumruğu ben yemiş gibi hissettim.”
*
*
“Biz yıllardan beridir tanıyoruz Faruk Başkan’ımızı. Böyle biri değildir. Bir sağlık durumu mu oldu? Ne oldu? Bilmiyoruz.”
*
Ben Mehmet Büyükekşi’yi çok az tanıyorum. Bir kez bir toplantıda yan yana düşmüştük.
Halim selim biri gibiydi, şiddete mazeret bulmaya çalışacak biri gibi değildi.
Yumruk atan ‘Başkan’la değil, yumruk yiyen ‘Hakem’le empati yapacakmış gibi bir izlenim veriyordu.
“Faruk Başkan’ımız böyle biri değildir” diye bir şey söyleyecek birine asla benzemiyordu.
Bu moda çekiminde...
Gazze’nin enkazlarını çağrıştıran unsurlar var. Gazze’nin ölülerinin kefenlerine doğrudan gönderme var.
*
Bu moda çekiminde...
Alçaklık
Termal sıcak havuzun bir ucu dışarıda. Dışarıda hava buz. Böyle bir ortamda havuza girmenin keyfine paha biçilemez. Tam anlamıyla termal oteller cenneti olan Afyon’da işte böyle bir imkân var. Yörenin en fiyakalı otellerinden biri olan Akrones’te bunu mutlaka yaşamak lazım.
HAŞHAŞLI ÇÖREK YENMELİ
Haşhaş üretimi, Türkiye’nin yakın tarihinde uluslararası sorun olmuş. Üretimin yapıldığı şehir: Afyon. Haşhaş, Afyon’da vazgeçilmez ürünlerden. Haşhaşla birçok şey yapılıyor. Çörek dahil. Annem yapardı haşhaşlı çörek. Yıllar sonra Afyon’da çocukluğumun haşhaşlı çörek dönemini yaşadım. Size de tavsiye ederim.
AMANDA MARKA KAYMAK
Afyon’dan canlı bağlansam konu ne olursa olsun “Kaymak diyarı Afyon’dan sevgiler saygılar” diye söze başlarım. Türkiye’nin en enfes kaymağı, Afyon’da üretiliyor. Hele Kocatepe Üniversitesi’nin “Amanda” markasıyla ürettiği kaymağı mutlaka denemek lazım.
Gitmiş de ne yapmış? Şunu yapmış: Kahve içenlere küfürler savurmuş, zor zaptedilmiş.
Sonra?
Sonra polis gelmiş, adam polise de saldırmış.
*
Bu yapılan protesto falan değildir, galeyana kapılma halidir.
Galeyan halinde akıl gider, bilinç gider, mantık gider.
Oysa İsrail’e karşı akıllı olmak, bilinçli olmak, mantıklı olmak şarttır.
*
Muhteşem roman ve o romandan yapılan güzelim film sayesinde.
*
Ve artık zihnime bir de “Yeteneksiz Bayan Seçil Erzan” yerleşmiş durumda.
*
Seçil Erzan için “Dünyanın en başarısız, en beceriksiz, en plansız, en programsız dolandırıcısı” diye yazmıştım.
*
Hatta şöyle demiştim:
CHP ile ittifak yapmayacak. Son karar bu.
*
Bu karar, AK Parti’de bir sevinç havası estirmeli mi?
*
Eğer AK Parti, İYİ Parti’nin CHP’ye verdiği ret cevabının ardından “Yaşasın! Kazanıyoruz! Olay bitmiştir!” havasına girerse fena halde yanılmış olur.
*
AK Parti’nin zafer havasına girmeden önce şu üç gerçekle yüzleşmesi gerekir:
*