Paylaş
“Yaşı kaç olursa olsun, 17 veya 27, katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim.”
*
Rakel Dink, bu çok etkili sözlerle...
Katilin yaşının önemli olmadığını, asıl önemli olanın katili ortaya çıkaran ortam olduğunu söylüyordu.
Hrant Dink - Rakel Dink
*
Ancak geçen gün yaşanan tahliye olayı, katilin yaşının da ne kadar önemli olduğunu hepimize gösterdi.
*
Katil Ogün Samast, cinayeti işlediğinde 17 yaşındaydı.
Yani kanuna göre “çocuk” sayılıyordu ve hukuken çocukların yararlanabileceği her türlü haktan yararlanmaktaydı.
*
Şöyle bir bakalım:
*
Aynı davadan hükümlü olan Erhan Tuncel, kanuna göre çocuk sayılmadığı için 96 yıl hapis cezası almıştı.
*
Yine aynı davadan hükümlü olan Yasin Hayal, kanuna göre çocuk sayılmadığı için ağırlaştırılmış müebbet almıştı.
*
Fakat tetikçi katil Ogün Samast, kanuna göre çocuk sayıldığı için 16 yılla yırtmış oldu.
Ogün Samast
*
Şimdi gelelim Rakel Dink’in sözünü ettiği karanlığa.
*
Bu öyle alçak, öyle sinsi, öyle kurnaz, öyle hain, öyle çakal bir karanlıktır ki...
Eline silah tutuşturduğu katili, “17 yaşındasın aslanım. 15 yıl yatar çıkarsın. Hadi git öldür” diye teşvik etti.
*
Hepimizi öfkelendiren, çileden çıkaran, tahammül edemediğimiz tahliye olayı, Rakel Dink’in sözünü ettiği karanlığın yaptığı işte bu şerefsiz planın ürünüdür.
*
Fakat işin iyi halden tahliye noktasına gelince...
İşte orada söyleyecek söz bulamıyorum.
IRAK’TA KİMYASAL YALANI ŞİFA’DA HAMAS YALANI
Hatırlayalım:
“Burada kimyasal silah var” diyerek Irak’ın üzerine bombalar yağdırmışlardı.
*
Yeni yalan şu:
“Burada Hamas var” diyerek Şifa Hastanesi’nin üzerine bombalar yağdırdılar.
*
Irak’ta kimyasal silah bulamadılar. Şifa’da da Hamas’ı bulamadılar. Biri keşke “Bombalar ve yalanlar” diye bir film çekse.
BİRAZ ÖZGÜR ÖZEL BİRAZ MERAL AKŞENER
HENÜZ BİR LİDER KİŞİLİĞİ OLUŞTURABİLMİŞ DEĞİL
Henüz yolun çok başında. Bir lider karakteri ve kişiliği oluşturabilmiş değil. Alametifarikası yok.
Ama enteresan denemeler yapıyor.
Proaktif takılıyor mesela. Hızlı aksiyon alıyor mesela. Etkileşime fazlasıyla açık mesela.
Buralardan nereye varabilir?
Belirsiz.
Siyasi ağırlık sahibi olması gerekiyor.
Ama bu da çalışarak olacak iş değil.
PARTİSİNİ BİR ARADA TUTAMAYACAK GALİBA
Parti içine yönelik çok sert şeyler söylüyor. Ama kime ne söylediği belirsiz.
Bu durum dedikodu kazanının fokur fokur kaynamasına yol açıyor.
Siyaset konuşulan her mahfilde İYİ Parti dedikodusu yapılıyor.
Akçeli dedikodular, janjanlı dedikodular falan.
Deve dişi gibi isimler, partiyi terk ediyorlar.
Buradan ne çıkacak? Arınma mı? Dağılma mı?
Ben arınmadan ziyade dağılmanın çıkacağını düşünüyorum.
Umarım yanılıyorumdur.
BİR KİTAP OKUDUM VE NEFRET ETTİM
“Hamas’ın Oğlu” adlı bir kitap.
“Hamas’ın kurucusunun oğlu Hamas’ın iç yüzünü anlatıyor” diye sunulmuş.
Aldım, okudum.
*
Ben hayatımda bu derece kolpa bir anlatı görmedim.
Buram buram gizli servis işi kokan iğrenç bir propaganda kitabı.
*
Okuyup bitirdikten sonra alıp duvara fırlatıyorsun.
O derece yani.
*
Ben yandım siz yanmayın. Bu kitaptan uzak durun.
KILIÇDAROĞLU CHP’Yİ ANAP’LILAŞTIRMIŞTI
Dedikodulara göre Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel’e şöyle demiş:
*
“Ekrem’e dikkat et Özgür... Bu Ekrem var ya bu Ekrem... CHP’yi ANAP’lılaştıracak.”
*
ANAP, dört eğilimi birleştirme iddiasında bir partiydi.
CHP’de en az kırk sekiz eğilimi birleştirmeye çalışmış ve bu açıdan partiyi ANAP’lılaştırmış Kemal Kılıçdaroğlu’nun böyle bir uyarıda bulunması hem komik hem de trajik.
SADECE AHMET KAYA’DAN DİNLENECEK TÜRKÜLER
Söylediği her anonim türküyü anında kendinin kılabilme özelliğine sahiptir Ahmet Kaya. Bir türküyü ondan dinleyince başkasından dinlemek mümkün değildir. Vefat yıldönümü anısına söylediği türkülerden bazılarını yazıyorum:
*
- BU GALA DAŞLI GALA: Azerbaycan türküsüne kendi mührünü vurur.
*
- ADA SAHİLLERİ: Bu eski İstanbul türküsünü onun kadar içli söyleyen yoktur.
*
- EVLERİNİN ÖNÜ MERSİN: Bir efe ağırbaşlılığından ödün vermeden seslendirir.
*
- TURNA SEMAHI: Kavga verir gibi söyler bu muhteşem Alevi semahını.
*
-SÜRMELİ: “Ne yandasın sürmeli palazım” deyişini kimse taklit bile edemez.
Paylaş