15 Mayıs sabahı için tehdit üstüne tehdit

Sosyal medyada konuşlanmış taraflar, şimdiden birbirlerini tehdit etmeye başladılar.

*

Önce Kılıçdaroğlu yanlısı bazı hesaplardan...

“15 Mayıs sabahı gününüzü göreceksiniz” diye tehditler yükselmeye başladı.

*

Ardından Erdoğan yanlısı bazı kişiler de...

“15 Mayıs sabahı asıl siz gününüzü göreceksiniz” diye karşılık verdiler.

*

Hemen söyleyeyim: Bu tehdit dili...

- Kutuplaşmayı azdırır.

- Oy geçişkenliğini azaltır.

- İdeolojik yaklaşımı pekiştirir.

*

Kutuplaşmanın artması, geçişkenliğin azalması ve ideolojik yaklaşımın pekişmesi...

En çok Kılıçdaroğlu’na zarar verir.

*

Peki Kılıçdaroğlu’na zarar verir de Erdoğan’a vermez mi?

Bir puanın bile çok önemli olduğu bir seçim ortamında tabii ki Erdoğan’a da zarar verir.

*

Her iki tarafa da sesleniyorum:

*

Hem bağlı bulunduğunuz tarafların zarar görmemesi için hem de memleketinizin geleceği için tehdit dilini kullanmaktan vazgeçin.

*

Bu seçimi ancak ve ancak...

“15 Mayıs sabahı hiç kimse kendisini kaybetmiş hissetmeyecek. 15 Mayıs sabahı herkes kendisini kazanmış hissedecek” diyenler kazanacaktır.

ATOM KARINCA VALİ ADIYAMAN’I TOPARLAR

Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’i tanıyorum. Afyon’da yaptıklarını biliyorum. Kayseri’deki tarzını bizzat gördüm.

Atom karınca gibidir Vali Çiçek. Klasik vali değildir. Kapısı açıktır, koşturur, vatandaşa dokunur, gecesi gündüzü yoktur, kasmaz, sonuç odaklıdır.

*

Depremin ardından Elbistan’da görev yapıyordu. Soylu tarafından Adıyaman’a “Koordinatör Vali” olarak atandı. Adıyaman’da ta en başından beri sorunlar vardı. Bu atama çok iyi oldu. Vali Gökmen Çiçek’in Adıyaman’ı toparlayacağından eminim.

VEDAT MİLOR’UN ANTAKYA MUTFAĞI İÇİN ÇAĞRISI

ANTAKYA Mutfağı denilince akla neler gelir?

*

Bazılarını sayalım: Humus. Cevizli biber. Sac oruğu. Acılı keşkek. Bezirgâni. Babagannuş. Sakız murcu. Muhammara. Tuzlu yoğurt. Zahter salatası. Antakya künefesi. Kaytaz böreği. Hatay kömbesi. Hatay kabak tatlısı.

*

Hürriyet’in dünkü “Lezzetli Hayat” ekinde Vedat Milor, önceliğin barınma, sağlık ve beslenme olduğunu vurguladıktan sonra Antakya Mutfağı’nın önemini ve anlamını anlatmış.

“Yöresel mutfak demek, koca bir kültür demek” diyen Vedat Bey, yöresel mutfağın arkasındaki tarihsel birikime ve o yörelere özgü insani değerlere dikkat çekiyor.

*

Sonra da başta Antakya mutfağı olmak üzere deprem felaketine uğrayan yörelerimizin mutfaklarını kurtarmak için 5 maddelik önerilerini sunuyor. Buradan ilgililere sesleniyorum: Hürriyet’in “Lezzetli Hayat” ekinde Vedat Milor’un yazısını mutlaka okuyun ve Vedat Milor’un önerilerine kulak verin.

BÖLGEDEKİ BELEDİYELERİN KOORDİNE EDİLMESİ ŞART

DEPREM bölgesinde çalışan belediyeler var. Mesela Konya Belediyesi. İlk günden itibaren Hatay’da. Müthiş işler yapıyor.

*

Deprem bölgesinde iş yapan irili ufaklı birçok belediye de var, bölgeye hiç gitmeyen belediye de var.

*

Bir koordinasyon lazım. Bölgedeki belediyelerin görev alanları, yeniden ele alınabilir. Bölgeye hiç gitmeyen belediyeler bölgeye sevk edilebilir. Sonra da kamuoyuna “Şu belediye şu ille kardeş, bu belediye bu ilçeyle kardeş” diye ilan edilir, bu da teşvik edici olur.

*

Şunu hiç unutmayalım: Bölgede en iyi hizmeti belediyeler verebilir.

ERDOĞAN / KILIÇDAROĞLU

FIRSATLAR VE RİSKLER

ERDOĞAN AÇISINDAN

- FIRSATLAR: Kılıçdaroğlu’nun seçim yenilgileriyle dolu imajı... Altılı Masa’nın çok başlı görüntüsü... Yeniden Refah’ı saflarına katma ihtimali... Deprem bölgesinde yapılacak hizmetler... Deprem için İstanbul’da atılacak radikal adımlar...

*

- RİSKLER: 20 yılın getirdiği genel zorluklar... Pandemi, savaş ve deprem üçlüsünün neden olduğu sorunlar... Karşı taraftaki muazzam kazanma arzusu... Sosyal medyadaki genel hava... Ekonomideki açmazlar...

KILIÇDAROĞLU AÇISINDAN

- FIRSATLAR: Kılıçdaroğlu’nun gücüne güç katarak aday olması... HDP’nin aday çıkarmama ihtimalinin yükselmesi... İnce’nin saflara katılma ihtimali... Kazanmaya yönelik muazzam istek...

*

- RİSKLER: Yedi cumhurbaşkanı yardımcılığının neden olduğu yönetim zaafı görüntüsü... Seçmenin istikrar arayışı... Hükümetin icra imkânının elinde olmaması... Kutuplaşmanın ideolojik tercihlere yol açma ihtimali...