HAFTALARDIR konuşuldu... Komplo teorileri üretildi... Çeşitli spekülasyonlar yapıldı... Yok kupa ve lig paylaşılmış, yok Trabzonspor, Bursaspor’un şampiyon olmasını istemezmiş... O yüzden Fenerbahçe’ye son maçı verirmiş...
Dürüstlüğün ve onurlu mücadelenin ne anlam ifade ettiğini bilmeyen insanların ülke futbolunda dürüstlüğü ve onurlu mücadelesi ile timsal olmuş Trabzonspor’a yaptığı iğrenç yakıştırmalardı bunlar. Ancak ben dahil, tüm Trabzonsporlular bir şeyden adımız gibi emindik ki, bordo mavililer Şükrü Saracoğlu’nda yenilse bile Trabzonspor gibi oynayacaktı. Nitekim öyle de oldu.
Mücadele unutulmaz
Şampiyonluk için mutlak galibiyete ihtiyacı olan Fenerbahçe atakları karşısında zaman zaman oyun disiplininden kopmuş olsalar dahi bireysel olarak vermiş oldukları mücadele Türk futbol tarihinde onlarca yıl da geçse, unutulmayacak cinstendi. Sahada verilen mücadele bir onur mücadelesiydi. Futbolun sahada oynandığının eğer kazanılacaksa, sahada kazanılması gerektiğinin mücadelesiydi. Haftalardır Trabzonspor’a bu iğrenç yakıştırmalarda bulunanlar hangi yüzle insan içine çıkacaklar çok merak ediyorum.
İkinci devrim
1970’lerin başında peş peşe kazandığı şampiyonluklarla Türk futbolunda devrim yaratan Trabzonspor, dün gece Şükrü Saracoğlu’nda vermiş olduğu mücadele ile Türk futbolunda ikinci bir devrimin altına imza atan takım oldu.
Şüphesiz ki Fenerbahçe, dünkü maçı kazanmak için elinden gelen tüm gayreti sarf etti. Ancak verilen mücadele netice itibariyle bir spor mücadelesiydi. Bunun böyle algılanıp, böyle değerlendirilmesi gerekir. Farklı şekillerde değerlendirilmesi sadece Türk futboluna zarar verir. Bu Trabzonspor ki, Bursa Atatürk Stadı’nda da son dakikalarda attığı golle Bursaspor’un iki puanını almıştı.