Yumuşatıcımız sayesinde adımız ‘komşu çatlatan’a çıktı

Temizlik ve kozmetik sektöründe Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli ikinci, küresel üreticiler arasında ise beşinci büyük firması Viking’in yönetim kurulu başkan vekili Nejmettin Avcı’yla sohbet ediyoruz.
Avcı, firmanın temellerinin 1978’de Güzelyalı’da atıldığını söylüyor. Nurettin, Nejmettin, Hayrettin ve Muhittin Avcı kardeşler olarak 6 metrekarelik bodrum katında çamaşır sodası üreterek ve pazarlarda satarak bu işe başladıklarını belirten Nejmettin Avcı, ekliyor:
“Şirketimizin adı o zamanlar Avcı Kimya. İzmirlilerin ürünümüzü keşfetmeleri uzun sürmedi. Kısa sürede isim yaptık. 1992’de Viking Temizlik Ürünleri Ltd. Şti. olarak adımızı tescilledik. 2004’te Viking Temizlik ve Kozmetik Ürünleri A.Ş. unvanını aldık. 33 yılın sonunda tüm yurtta örgütlenmemizi tamamlamış ve yaygın dağıtıma geçmiş durumdayız.”
Yakın zamana kadar, diğer illerdeki tüketicilerin, Ege’ye seyahat eden yakınlarına, Viking ürünlerinden getirmeleri için sipariş verdiklerini kaydeden Avcı, ilginç bir anektodu da paylaşıyor:
- Hele bunlardan biri var ki, özellikle Marmara’da dillere destan: ‘Komşu Çatlatan...’ Bu, bize ait bir niteleme değil. Komşusunun balkona astığı çamaşırın yumuşaklığından ve kokusundan etkilenen tüketicilerimizin kulaktan kulağa kendilerinin oluşturduğu bir deyim. Yumuşatıcı ürünümüz olan ‘Beyaz Sensitive’ yerine, siparişi ‘Komşu Çatlatan’ olarak veriyorlar. İzmit ve Adapazarı’na gidin, ‘yumuşatıcı’ yerine ‘komşu çatlatan’ tabirinin kullanıldığını ve de bunun bizim ürünümüze yakıştırıldığını görürsünüz.

4 kulvarda yüzde 6 pazar payımız var

NEJMETTİN Avcı, satış ve hizmette 4 farklı kulvarda varlıklarını sürdürdüklerine dikkat çekiyor. ‘Viking’ markasıyla tüm Türkiye’ye yayılmış distribütörleri aracılığıyla ulusal ve yerel market raflarında yer aldıklarını vurgulayan Avcı, bunun yanı sıra BİM, DiaSA, Tesco, CarrefourSA gibi dev zincirlere market markaları (private label) adı altında üretim yaptıklarını söylüyor ve ekliyor:
- Ayrıca, ‘Sailor Viking’ markasıyla ihracat gerçekleştiriyoruz. Bir de tüm Türkiye’yi kapsayan ev dışı kullanıma yönelik ‘Viking Professional’ markalı ürünlerimiz var. 2011’de de bunların tamamında satış ve ciro hedeflerimizi gerçekleştirdik, üzerine çıktık. Totalde yaklaşık yüzde 20 büyüdük. 2012 için de aynı rakamı kendimize hedef olarak koyduk. Rafa çıkan Viking markalı üründe yüzde 2, totalde ise yüzde 6 olan pazar payımızı daha yukarılara çekmek için tüm enerjimizle çalışıyoruz.

Surinam’dan Vikigler’in memleketine toplam 46 ülkedeyiz

AVCI’YLA ihracat da konuşuyoruz. ‘Viking Sailor’ markasıyla 46 ülkeye ihracat yaptıklarını bildiren Nejmettin Avcı, Avrupa’dan Türk Cumhuriyetleri’ne, Amerika’dan Afrika’nın en ücra köşesindeki ülkelere kadar ürünlerini pazarladıklarını ifade ediyor. Orta Amerika’da yer alan, çoğu insanın haritada yerini bulmakta zorlanacağı Surinam’a bile mal sattıklarını dile getiren Avcı, “En çok dış satımımız Almanya’ya. Markamıza adını veren Vikingler’in yaşadığı İskandinav ülkelerindeki zincir mağazalarda da varız. Gerek ismimizle gerek kalitemizle büyük de ilgi görüyoruz” diyor.

- Toplam üretiminizin yüzde kaçını ihraç ediyosunuz?
- Yüzde 15’ini. Bu, yıllık 214 bin ton üretim kapasitesine sahip firmamız için çok düşük bir rakam. 2012 hedeflerimiz arasında bunu yüzde 45’e çıkarmak var. Daha fazla ülkeye ihracat yapmak ve Turquality kriterleri kapsamında ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için çalışmalarımız da tüm hızıyla devam ediyor. 2015 yılına kadar bunu gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Böylelikle Viking’i uluslararası marka yapmayı hedefliyoruz.

‘Kozmetikte biz de varız’ diyeceğiz

NEJMETTİN Avcı, halen kozmetik anlamında sıvı sabun ve antibakteriyel el temizleme jeli tarzında ürünleri olduğunu ve sadece iç piyasaya verdiklerini dile getiriyor.
- Bu konuda yeni hamle yok mu?
- Bu yıl farklı bir markayla, ‘Kozmetikte biz de varız’ diyeceğiz. Öncelikli ürünlerimiz şampuan, saç kremi, duş jeli ve jöle. Sonrasında da el kremi ve body losyonlar. İlk etapta iç piyasaya vermeyeceğiz, sadece ihraç edeceğiz.
- Öncelikli pazarlar belli mi?
- Afrika, Ortadoğu ve Güney Amerika’ya odaklanacağız. Zira bu pazarda hem boşluk var hem de rekabet yok denecek kadar az.
- Türkiye neden daha sonra?
- Çünkü Türkiye’de tüketicinin gözünde bir marka imajı var. Onun için biraz daha temkinli ve duyarlı hareket ediyoruz. Öncelikle yurt dışında yol kat edelim istiyoruz. İç pazarı en erken 2 yıl sonra düşünüyoruz. Acelemiz yok.
- Neden farklı bir marka?
- Kirle savaşı misyon edindiğimiz için markamızın adını savaşçılıklarıyla ünlü Vikingler’den esinlenerek Viking koymuştuk. Kozmetik için daha yumuşak bir ismin uygun olacağını düşünüyoruz.

Bir fabrika yatırımı da yerin altında var

UZAY üssünü andıran fabrikadan içeriye girdiğimiz andan itibaren dikkatimizi, firmanın ismini aldığı Vikinglerin izleri çekiyor. Her köşede bu savaşçı kavmin dillere destan gemilerinin değişik boyutlarda maketleri var. Tesisteki her bir objenin üzerinde de yine o uygarlığa ait figürler yer alıyor. Tabii bir de, markaya logo olmuş, bir dönem 7’den 70’e TV karşısına geçip maceralarını heyecan içinde izlediğimiz çizgi film kahramanı Viki’nin maketleri var.
Nejmettin Avcı, Kemalpaşa OSB’deki bu fabrikaya 2005 sonunda taşındıklarını, 43 bin metrekare olduğunu, yüzde 70’i kadın 350 kişinin çalıştığını, sadece raflarda satılan anlamında 35 ürün ürettiklerini söylüyor. Ünlü mimar Şükrü Kocagöz’ün imzasını taşıyan bu tesisi Avcı’dan dinliyoruz:
- Avrupa standartlarında. Özel olarak dizayn edildi. Son teknoloji cihazlarla donatıldı. Tamamen otomasyona dayalı sistemle üretim yapılıyor. Aynı zamanda çevreci. Bölgenin en modern biyolojik ve kimyasal arıtmasına sahip. Atığımız yok denecek kadar az. Üretimde oluşabilecek her türlü riski minimize etmiş durumdayız. Bunlar ve ana girdilerimizden biri olan su için, yerin altında, en az üst yapı kadar yatırım yaptık. Geçen yıl EBSO Çevre Ödülü’ne layık görüldük. Ayrıca,  25 kişinin görev yaptığı çok modern bir Ar-Ge laboratuvarına sahibiz. Ki, bu ekip Türkiye’de ilk yerli bulaşık makinesi jelini üretmeyi başardı. Hedefimiz, sektörümüzde bir elin beş parmağını geçmeyen akredite laboratuvarlardan biri olabilmek.

Ambalajımızı kendimiz üretiyoruz

- AMBALAJI nereden alıyorsunuz?
- Kendimiz üretiyoruz. 2006’da kurduğumuz Vikipack’in, mevcut fabrikamıza entegre tesislerinde imal ediyoruz. Viking çatısı altında ama tamamen bağımsız. 7/24 hizmet veriyor. Sadece Viking’e 500 gramdan 30 kiloluk bidona kadar üretim yapıyor.

Krizlere en dirençli sektörüz

AVCI, konuşmamızda bir tespitte daha bulunuyor:
- 2010’da Türkiye ekonomisi yüzde 8.9 büyüdü. Bizim sektörümüz ise yılı yüzde 4 büyümeyle kapattı. 2011 rakamı yüzde 8.5 görünüyor. Demek ki pazar da 11 milyar liralık bir rakama ulaşmış. Krizin en yoğun hissedildiği dönemlerde bile büyümesini sürdüren bir sektörüz. Bu, bizim için övünülecek bir şey.